Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Müminin adeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur sonra düşünür." Abdulkadir-i Geylani Hz. {k.s.}
Reklam
Yazgı
Kaderin gelmesinden rahatsız olma , onu kimse döndürmez ve kimse engel olamaz . Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir. Seyyid Abdülkadir-i Geylânî (k.s)
İlim ilim ilim
Bir gün Abdülkadir-i Geylânî [kuddise sırruhůl ibadetle meşguldü. O esnada, "Amellerinin hepsini kabul ettim. Bundan sonra bize ibadet etme" diye bir ses duydu. Abdülkadir-i Geylânî [kuddise sırruhu), "Böyle bir emir ne Kur'an'da ne de hadiste var. Resûl-i Ekrem'den dahi ibadet sakıt olmadı. Ben kimim ki benden artık ibadet etmemem isteniyor" diyerek sesin geldiği tarafa doğru, "Mel'un" diyerek şeytana tesbihini fırlattı. Şeytan, "Yâ Abdülkadir! Ben bu yolla pek çoklarını yoldan çıkarmışken sen benim olduğumu nasıl anladın?" dedi. Abdülkadir-i Geylânî [kuddise sırruhul, "İki şeyle tanıdım seni. Birincisi akaid ilmiyle. Bu ilimle biliyorum ki, Allah bir yönden hitap etmez; oysa senin sesin bir yönden geldi. İkin- cisi fıkıh ilmidir. Buna göre de, peygamberler dâhil hiç kimseden amel mecburiyeti kaldırılmamıştır..." deyince şeytan, "Ey Abdülkadir! Sen ilmine dua et. Ben bu hitabımla nice evliyaları yoldan çıkardım" dedi.
Sayfa 134Kitabı okudu
Birinci Sohbet;
Beni Kudret Sahibi'ne yaklaştıran yegâne şey, kadere karşı gelmeyişimdir. •Cenâb-ı Abdulkadir Geylani (k.s)
Abdülkadir-i Geylânî(k.s)
İsyanınız nefsimize, itaatiniz Rabb'inize olsun. Nefsine dizgin vur ve bin, aksi halde o sana yüklenir ...
Reklam
"Ey maddî ve manevî yaralı olan genç kardeşlerim! Ve ey mürşid-i ekmele muhtaç olan ehl-i tarîkat kardeşlerim! Şeyh Abdülkadir-i Geylanî ve Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbanî, İmam-ı Gazâlî, Muhyiddin-i Arabî, Mevlânâ Hâlid Radıyallahü anhüm, Kaddesallahü esrarehüm Hazretleri'nin derece-i kemalâtları, meratib-i imanları risalelerde ve Mektubat'ta vardır." (
Barla Lâhikası
Barla Lâhikası
, s. 143)
Yalnızken haramdan ve şüpheli şeylerden kaçınmadığı halde Allah'ı sevdiğini iddia eden kimse yalancıdır, malını mülkünü Allah yolunda harcamadığı halde cennete gitmek istediğini iddia eden kimse yalancıdır, fakirliği ve fakirleri sevmediği halde Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'i sevdiğini iddia eden kimse yalancıdır. Abdulkadir Geylani k.s.
Sayfa 148Kitabı okudu
Abdülkâdir Geylânî k.s.
Kardeşinin sana yaptığı nasihati kabul et. Ona muhalefet etme. Çünkü o, senin kendinde göremediğin şeyleri görür. Bunun için Resul-i ekrem; "Mümin, müminin aynasıdır" buyurmuştur. Mümin, din kardeşine yapmış olduğu nasihatlerde samimidir. Onun göremediği şeyleri bildirir. Ona, iyilikler ve kötülükler arasındaki farkı gösterir. Ona, lehinde veya aleyhinde olan şeyleri anlatır.
Abdülkâdir Geylânî k.s.
İlk önce yapılması lazım olan şeyler hususunda "Müminin, en önce farzları yapması lazımdır. Farzları bitirdikten sonra, vacip ve sünnetleri yapar. Ondan sonra, nafilelerle meşgul olur. Farz borcu varken sünnet ile meşgul olmak, ahmaklıktır. Farz borcu olanın, sünnetleri kabul olmaz. Hz. Ali'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte, Hz. Muhammed diyor ki: "Üzerinde farz borcu olan kimse, kazasını kılmadan nafile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazasını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nafile namazlarını kabul etmez." Mümin, bir tüccara benzer. Farzlar onun sermayesi, nafileler de kazancıdır. Sermaye kurtarılmadıkça, kazancı olamaz" demiştir.
Reklam
Abdülkâdir Geylânî k.s.
Halinizden şikâyette bulunmayın. Sabredin, feryat etmeyin. Doğruluk üzere devam edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz istenmeyen hallerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Daima ümitli olun. Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğz etmeyin. Allahü teâlâya, rızası için yapılan sabırlar ve tahammüller, asla karşılıksız kalmaz. Onun için bir an olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın mükâfatını görürsünüz. Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhur olan, bu lakabı, bir anlık cesareti neticesinde kazanmıştır. Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde mealen; "Şüphesiz ki, Allah sabredenlerle beraberdir" buyuruyor (Bakara suresi: 153)
Abdülkâdir Geylânî k.s.
Ey zavallı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünya ve ahirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Boş işlerle uğraşmayı bırak. Kalbinden dünya düşüncelerini çıkar. Çünkü yakında dünyadan alınacak, ahirete götürüleceksin. Dünyada rahat ve hoş bir hayat arama. Resul-i ekrem; "Hayat, ahiret hayatıdır.
Abdülkâdir Geylânî k.s.
Ey mümin! Ne oluyor ki, seni, komşunu; yemede, içmede, giymede ve başka şeylerde kıskanır görüyorum. Bu nasıl iş? Bilmiyor musun ki, bu senin imanını zayıflatır. Mevlânın yanında kıymetin kalmaz. Seni, Allahü teâlânın gazabına uğratır. Hz. Muhammed; "Allahü teâlâ, hasetçi kimse nimetimin düşmanıdır, buyurdu" diye bildirmiştir. Resul-i ekrem bir hadis-i şerifte; "Ateş odunu yiyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri yer" buyurdu. Sen, haset ettiğin kimseyi, hangi ve ne hususta haset ediyorsun. Onun kısmeti için mi, yoksa kendi kısmetin hususunda mı haset ediyorsun? Eğer onu, Allahü teâlânın ona kısmet olarak verdiği şeyde haset ediyorsan, ona haksızlık etmiş olursun. Haset ettiğin kimse, Allahü teâlânın kendisi için takdir ve taksim ettiği nimetin içerisinde bulunmaktadır. Sen onu, Allahü teâlânın bu ihsanından dolayı haset etmekle, ne kadar haksızlık ve cimrilik yaptığını, ne kadar akılsızlık ettiğini biliyor musun? Eğer onu, sana takdir edilenin onun eline geçeceğinden endişe ederek kıskanıyorsan, bu senin çok cahil olduğunu gösterir. Çünkü senin kısmetini başkası yiyemez. Muhakkak ki Allahü teâlâ sana zulmetmez. Allahü teâlâ senin için takdir ettiğini, sana nasip olarak verdiğini, senden alıp başkasına vermez.
445 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.