Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dua istiyoruz abiler, ablalar.
Allahın funny bi kulu

Allahın funny bi kulu

@Ethems
·
15 Nisan 16:22
Her namaz vakti için ayrı ayrı yalvarıyor, ısrar ediyor, kızıyor veya başını okşuyorum. Ayrı şeyler anlatıyor, ayrı insanlardan misal veriyorum. Cennete sokuyor, cehennemden çıkarıyorum. Cehenneme sokuyor, cennete sokuyorum. Uğraşıyor, didiniyor, dua ediyor, debeleniyorum... Önüme sürülen mazeretler: -Benim günahım sevabım yazılmaya başlanmadı. -Abdest almak zor. -Namaz sıkıcı. -Üzerimi giyinmek uzun, erkekler ne güzel hemen kılabiliyor. -Hem okulda kılamıyorum. Ben bazen pes edip: -Sen ister kıl, ister kılma ben sana yalvardığım için Allah beni cennetine sokar. Sen girmek istemiyorsan ben ne yapayım. -Tamam kılarım ama sen bana yine de yalvar, diyor. Çünküsü sen yalvardıkça sevaba giriyorsun... Bi tek annem yada babam bana küser damarı iş görüyor. Ah dostlar, dua dua eller karıncalansın. Bu cihadımız hayra tebdil olunsun...
Hayırlı cumalarr🌙✨ İçimden geldi sizlere birşeyler söylemek istiyorum..🌿 Buradaki ablalarım, abilerim Allah sizden razı olsun Hiçbir şey yapmasanız bile attığınız iletiler beni o kadar motive ediyor ki Şu ahir zamandan kaçıp kurtulmuş gibi hissediyorum iletileriniz sayesinde. 1000 kitap benim için öyle, ahir zamanın boşvermişliğinden sıyrılıp benliğime döndüğümü hissettiğim nadir yerlerden.. Çünkü çevremdeki çoğu insan dedikoduya "bilgi alış verişi", domuz eti diyince "AA OLMAZ HARAM" diyen türden. E hayliyle bunlar aile ve okul çevresinden olduğu için kendimi çok yalnız hissettiriyor bana. İşte bu yüzden seviyorum burayı, yorumlarda birbirinize yıllardır dostmuşçasına yazdığınız samimi cümleleri, dini hassasiyeti olan daha fazla insan ile tanışmayı, farkındalık sahibi olduğu için özenip örnek alabileceğim ablalar, abiler görmeyi o kadar seviyorum ki.. Hepiniz iyi ki varsınız, hayatımda yeri olup hiç tanımadığım, hiç konuşmadığım insanlar 🌸
Reklam
(fizyolojik olarak) henüz çocuk olduğum zamanlarda kanal d'de vücudumuzu tanıyalım diye bir çizgi film vardı.. bu çizgi filmde vücudumuzun iç organları, sinir sistemi, dolaşım sistemi gibi konulardaki ilgili organlar konuşturulur, kişileştirilir, sistemleştirilir izleyiciye öyle aktarılırdı.. örneğin; vücuda giren bir mikrop öcü gibi bir şekle sokulur ve bu mikrop vücutta başıbozuk gibi dolanırken bundan haberi olan beyin hücreleri bir yönetim kurulu gibi toplanıp bu mikroba karşı ne yapacaklarını tartışır alınan karar sonucunda da gereken yapılırdı. örneğin bu mikroba karşı sözgelimi c harfi şeklindeki c vitaminleri saldırıya geçip mikrobu alt ederdi.. zamanında bu çizgi filmi izleyen ben o zamanlarda bir iki defa düştükten sonra dizimin/dizlerimin kanadığı anlarda içimden; ''acaba şu an gördüğüm dizimden akan kan da çizgi filmdeki gibi mi?'' diye düşünürdüm.. (yanılmıyorsam bu çizgi filmde alyuvarlar, akyuvarlar kırmızı ve beyaz renklerde eli, ayağı olan tombik abiler/ablalar şeklinde izleyiciye sunulmuştu çünkü..) ben böyle düşünürken bir süreliğine kanayan dizimin acısını unuturdum.. peki şimdi bunu neden yazdım? az önce parmağımı yanlışlıkla kağıtla kesmemden sebep akan kanı görünce aklıma yukarıda anlattıklarım geldi ve yine yukarıda olduğu gibi kısa süreliğine de olsa bu düşüncem sayesinde kağıt kesiğinin acısını unuttum.. yani? yani nerede o eski ramazanlar.. yukarıda bahsettiğim çizgi film; youtu.be/JImuufkVvfE?si=...
Mavi yıldızlı ablalar abiler bu ay zekât vermeyi unutmasınlar lütfen.
Bugün benim kuzumun doğum günüsü. Abiler ablalar dua buyursunlar. 11 de oldu bea...
Allahın funny bi kulu

Allahın funny bi kulu

@Ethems
·
12 Mart 2022 01:16
Tam 9 yıl evvel Rabbimize bir hamd vesilesi, Rabbimizden bir lütuf, Rabbimizden bir ikram olarak gelen güzel yavrum, kızım, gülüm, hayatım, ömrüm; Rabbim kalan ömrünü geçen ömrümden daha hayırlı, mübârek ve bereketli eylesin. Rabbim seni Kendisine lâyık kul, Hâbibine layık ümmet ve dinine hâdim olacak kul eylesin. Ve senin nezdinde tüm ümmetin fidanlarını, Âmin. Bizlere de siz fidanları büyütüp, yetiştirip âhirette meyvelerini ikrâm eylesin Rabbimiz, âmin.
Bu solcu abiler/ablalar İslâmdan yana biraz sıkışınca; benim dedem hacıydı, anneannem başörtülüydü, dayım beş vakit namazında falan diyorlar ya ben şeyi merak ediyorum. Acaba bunların torunları nasıl olacak? Benim dedem; agnostikti, ataizdi ilh. Benim anneannem; feminikti, legebeteydi falan fişman Benim dayım; istiklal caddesinden geçerken kiliseyi ziyaret eder, birayı rakıya katardı. Heralde böyle şeyler olur... Rabbim hidayet versin cümlemize. İnsanın itikadı kaymaya görsün. Elde hiç bir tutamak kalmıyor insanlık namına...
Reklam
abiler,ablalar gözüm gibi baktığım yaralarım var kırağı düşmüş güller gibi naif ve kırılganlar
Sayfa 45 - Lakin yayıneviKitabı okudu
Seçim gelmeden evvel bir linçlenme antrenmanı yapayım diyorum. Yoksa bu rahatlık beni bozacak. Linçlenmediğim zaman aklıma şu geliyor: "Acaba ben mi yamuldum? Yoksa herkes mi düzeldi?" Umarım ben yamulmuş olayım da, herkes düzelsin. Bir kişiye feda edebileceğim kendimi herkese hayli hayli feda ederim ben. Tabi bunlar olayın latifesi,
"Son sözleri neydi biliyor musun?" Clementine ocağı kapatıp Jon'un yanına oturdu. Tüm dikkatini genç adama verdiğini belirtircesine ona yaklaştı. "Ufaklık, mutlu ol ve hayatını yaşa..." Jon gülerken gözyaşları yanaklarından süzüldü. "Ölürken bile beni düşünüyordu." Clementine gülümseye- rek Jon'un yanaklarındaki yaşları elleriyle kuruladı. "Abiler ve ablalar kardeşleri kaç yaşında olursa olsun onlar için endişelenir ve onları korumak isterler. Benim bir fikrim var. Bir kere olsun abinin sözünü dinlemeye ne dersin?"
Parola YayınlarıKitabı okudu
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Başka topraklarda yeşerip filizlenmiş iki çocuğun gözünden, adım adım 12 Eylüle giden Türkiye’ nin hikayesi… Keşke çok daha önce karşılaşsaydım bu kitapla. Okurken bir türlü kabuk bağlamayan yaralarımı yeniden anımsatıp, bir zamanlar öldürülen, canlı canlı yakılan, işkence edilen insanların düşlediği memleket idealinin, kardeşçe ve emeğin sömürülmeden yaşanması fikrinin ne denli uzağında kaldığımızı hatırlatıp sızlattı içimi. Neden kırıldı kanadı o dilsiz kuğuların, ne uğruna yitip gitti gencecik Hüseyin abiler, Birgül ablalar… Hem içimi bu kadar acıtıp hem de böylesine keyifle bir çırpıda okuduğum bu harika kitabı kesinlikle öneriyorum. Kuğularla kelebeklerin özgürce uçacakları bir memleket umuduyla… İyi okumalar.
Devir
DevirEce Temelkuran · Can Yayınları · 20162,507 okunma
Reklam
Abiler, ablalar ve meseleler...
Burada Müslüman kardeşler olarak hepimiz birbirimize abi veya abla olarak hitap ediyoruz. Bu hitap fazla samimi olmamak adına güzel olmasına karşın tam manasıyla da İslam'a uygun değil bir mesele. "Fıkhi olarak hükmü şudur" diye bir açıklama benden beklenemez, hoca değilim zira. Ama bir Müslüman olarak "bu hitabın saf ve masum olmadığını, bir sohbet kapısı araladığını" bilecek kadar aklım yerinde. Bunları okurken "Eee abi, bunu sende yapıyorsun" diyorsanız size şöyle derim: "Zaten ben kendime nasihat ediyorum, dileyen üzerine de alabilir." diye cevabınızı verebilirim... Ben sizin -yaşça- büyüğünüz olduğum için bazı şeyleri gördüm, duydum ve yaşadım. Size kendimden misal vermek gerekirse şöyle söyleyeyim: "Yıllar evvel abla diye hitap ettiğim kızla evlenmek için direkten dönmüştüm." Tam olarak söylemek istediğim böyle bir şey. Tabi biz kul olarak sürekli kötüyü kendimizden savuşturmak, şeytanın fısıldaması ve nefsin ayartmasıyla şöyle deriz: "Ama benim abi/abla dediğim kişi zaten evli barklı." Ayy canım benim, diyorum sana. Eğer beni dinleyecek olursan sana 3 vaka Müge Anlı izlemeni tavsiye ederim. Öyle ya bu kadının programına çıkan insanları uzaydan transfer etmiyor da yine bu halkın içinden çıkarıyor. Bu kadar saf olmanın veya kendini kandırmanın âlemi yoktur güzel abim. Size kendi öz abiniz veya ablanızdan başka kardeşte yoktur. Aman dikkat edelim. Sosyal medya diye Allah'ın bizi görmediğini unutmayalım. Tekrar diyorum ki: "Bunları evvela kendime söyler, üzerine alınanları da uyarmak isterim."
400 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Bataklık kızı " Merhabalar bugün @salonyayinlari tarafından yayınlanan kitapla karşınızdayım. Çocukken ailesiz kalan ve kendi başına büyüyen bir kadının hikayesi konu ediliyor. Konusu sinemaya bile film olan bir kitap. Kitabı okurken yanlış kişileri sevme, güvenme, terk edilme ve yalnızlık gibi acı duyguları iliklerinize kadar hissederken aynı zamanda doğaya, hayvanlara, bilime ve polisiyeye keyifli bir yolculuk yaptırıyor. Kitap Chase Andrews' ün şüpheli ölümüyle başlıyor. İzler ve şüpheler bir cinayetin olduğu kanısında. Bu cinayetinin soruşturması bir yandan devam ederken, bir yandan da kitap Kya'nın yaşam mücadelesini aktarıyor. Kuzey Carolina' daki küçük bir kasaba olan Barkley Cove' danın dışında bir bataklıkta yaşayan aile. Babanın geçimsizliğine ve şiddetine dayanamayan anne evi terk ediyor. Sonra abiler ve ablalar da tek tek Kya' yı terk ediyor. Baba ile kalan 7 yaşındaki Kya, bataklıkta ki kulübede babayla yaşamaya devam eder. Bir gün baba da onu terk eder. Yanlız kalan Kya yoksullukla ve yanlızlıkla baş etmeye çalışır. Kasaba halkıda sahip çıkmaz küçük kıza. Kya ,Tate ile arkadaş olur. Tate okula gitmeyen Kya' ya okuma yazma öğretir. Yıllar sonra Tate' de onu terk eder. Kasaba halkı Kya' yı Chase cinayetiyle suçlar ve tek şüpheli odur. Kasaba halkı Kya' ya adıyla değil,"bataklık kızı"diye hitap etmeye başlarlar. Kitabın sonuna geldiğimizde bizi çok ters köşe karşılıyor. O yüzden okumanızı tavsiye ediyorum. Benim okurken keyif aldığım bir kitaptı. Sizinde keyifle okuyacağınıza eminim.
Ezgi Özcan
Ezgi Özcan
@salonyayinlari
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer
Kya'nın Şarkı Söylediği YerDelia Owens · Salon Yayınları · 20221,783 okunma
229 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.