Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
abiler,ablalar gözüm gibi baktığım yaralarım var kırağı düşmüş güller gibi naif ve kırılganlar
Sayfa 45 - Lakin yayıneviKitabı okudu
"Son sözleri neydi biliyor musun?" Clementine ocağı kapatıp Jon'un yanına oturdu. Tüm dikkatini genç adama verdiğini belirtircesine ona yaklaştı. "Ufaklık, mutlu ol ve hayatını yaşa..." Jon gülerken gözyaşları yanaklarından süzüldü. "Ölürken bile beni düşünüyordu." Clementine gülümseye- rek Jon'un yanaklarındaki yaşları elleriyle kuruladı. "Abiler ve ablalar kardeşleri kaç yaşında olursa olsun onlar için endişelenir ve onları korumak isterler. Benim bir fikrim var. Bir kere olsun abinin sözünü dinlemeye ne dersin?"
Parola YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyayı şirket olarak düşünmemizi istiyorlarsa pekâlâ, Ocak 2021 verilerine göre cirosu 83 trilyon dolar, borcu ise 280 trilyon dolardan fazla. Borçlanmak Öteki gerektirir, Dünyanın borçlandığı Öteki yoktur. Mantığın iflas ettiği bir düzen. Tabii tüm bunları "rasyonalize edecek" takım elbiseli abiler ve ablalar çıkacaktır.
Sayfa 189 - Phoenix YayıneviKitabı okudu
Düşüncelerim ağrıyor.
Paketinde 10 tane sigarası olunca sabahı çıkarmaya korkan bir adama dönüştüm. Cemal abiyi gördüm kahvede akşam sigarayı bıraktım dedi. 40 sene içtim yeter be hoca diyordu. Adamı 4 kere hastahaneye yatırdılar Covidden, covid olmadığı halde. Sen de bırak gencecik adamsın be dedi. Ben sevmiyorum hayatı senin gibi Cemal abi kazık çakmaya da niyetim
Delikanlının "Kişisel gelişimciler çok sever böyle lafları. On adımda mutlu olmayı, yirmi adımda başarılı olmayı, otuz adımda zengin olmayı çok iyi anlatırlar! Çünkü beyinde her adım için ayrılan bir başlat tuşu vardır ve o abiler ablalar o tuşların yerlerini keşfetmiştir! Eşek değiliz ya, bize de basmak kalır!" lafını gülerek, daha sonradan İsveçli olduğunu öğrendiğim çocuk tamamlıyor. "Bu kadar kolay yani!
Sayfa 225Kitabı okudu
Sevgi Nedir? Nasıl Anlatılır? ( Dramalar )
Meyve sepeti : Çeşit Çeşit meyvelerle dolu bir sepetle sınıfa gireriz.Muz koyduğumuzda çocukların çoğu muzu tercih edecektir. Bu sebeple diğer meyveleri tercih ederiz.Çocuklara hangi meyveyi sevdiklerini sorarız.Kimi elma kimi portakal kimi Armut seçecektir. "Bu meyveleri bizim için Allah yaratmış.Acaba kim bu ağacı ekmiş, kim ağaca
Sayfa 96 - Cezve kitap yayınevi 1.Baskı Mart 2022
Reklam
Dağ yollarında gördüğü, meşelerin arasında hemen gözden kayboluverenlerle, buradaki solcu abiler ve ablalar farklıydı. Buradakiler mahallenin girişinde ve çıkışında nöbet tutuyor, kapı kapı gezip kimin ne ihtiyacı olduğunu soruyor, memleketten gelen yeni bir tanıdığa gecekondusunu yapabilecekleri arsayı buluyor, arsa simsarlarinin eline düşen varsa, onları da kurtarıp mahallenin sınırlarını genişletiyorlardı. Abiler ve ablalardan bazıları, bazen eksilurdi. Kimse kalanlara sormazdı, eksilmeleri olağann karşılanırdı. Bu da büyüklerin arasında bir sır olmalıydı.
Sayfa 24 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Saptıranlar, ah abiler ablalar ördüğünü başına geçirecek başları gözlerine kolaylıkla kestirenler, o başları bir bir bulanlar, ah hayata düşkün olmayanların ve kendini esirgemeyenlerin kokusunu sektirmeden alan burunlar, otlaktan en güzel kuzuyu seçenler, ah koyun gibi başlarını onlara tebessümle ve niye kırgın olduğunu bile bilmedikleri kırık bir tebessümle uzatanlar, ah o tebessümleri ovalayanlar, ah bıçaklar bilenirken öylece duranlar, ömrünüz bu kadar mı, bahar ve yaz bu kadar mı? Bu kadarmış.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ayaz
Ayaz İçin Ne Denilebilir Ki Hep Darbe Yemekten Bıktı .Ama Her Darbe De Ayağa Kalmasını , Gülmesini Bildi. Herkese Aşırı Güvendi. Ve Sonunda Hep Hüsran Hep Hüsran Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Yeni Arkadaşlıklar ,Ablalar,Abiler Oradan Oraya Bir Hayat Her Ne Yaptıysa Olmuyordu . Kimi Sevdiyse Gitmişti . Kafe De Mi Çalışmadı,Mağaza Da Mı Çalışmadı Yuva Da Büyüdü Diye Farklı Bakıyordu Kızlar Ona Hiç Umudunu Yitirmiyordu İnsanlardan Sırf Amasyalı Diye Kızın Ailesi İstemediler Onu Ve Zuhal İle Tanıştı Bambaşka Bir Hayata Kollarını Açtı . Çok Zorluklar Çekti Ama Ve Mutlu Son İle Hayatını Sürdürdü . : Asla Umudunu Kaybetme
Sayfa 122 - LibrumKitabı okudu
"Güle güle eski yıl. Hoş geldin yeni yıl," diyen güzel, bilgili, ağırbaşlı çocuklar, oğullarına tahta atlar, kızlarına güzel bebekler alan, türlü türlü oyuncaklar alan babalar var. Tornetleriyle, tenekeleriyle çöp bidonlarını karıştırıp cam toplayan, çinko, bakır, demir parçaları toplayan, topladıklarını ucuz ucuz hurdacılara satan, kefal içen, çıplak ayaklı, sıska çocuk resimleri hiç yoktur o alfabede. Hamallık yapan yorgun, çürümüş babalar, hizmetçilik yapmaktan eskimiş anneler, ablalar, falcılar, tufacılar, dilenciler hiç yoktur. Çıraklık yapan, kalfalık yapan, çöpçülük yapan pasaklı, hastalıklı dayılar, Gülistan Yengesi gibi otel temizlikçiliği yapan kadınlar hiç yoktur. Ali rıza Dayısı gibi kömür depolarında dolduruculuk, fabrikalarda işçilik yapan amcalar, abiler hiç yoktur. Su satan, gazete satan çocuk resimleri de yoktur. Çinçin'in, Yenidoğan'ın yoksul evleri, yıkılmamak için birbirine yaslanmış yoksul evleri, kömür toplayan kirli, hastalıklı, soluk yüzlü, şiş karınlı çocukları, bakımsız köpekleri, kedileri de yoktur. Hamallık yapan, kazandığı paraların bir kısmını ceviz oyununda kaybeden çocuk resimleri de yoktur. Daha doğrusu, o alfabeyi dolduran ne varsa, hepsi de yabancı, yadırgatıcı geliyor Mustafa'ya.
Reklam
Barış Eğitimi, Nerede, Nasıl?
Barış eğitiminin olmazsa olmazlığı, çatışma ya da savaş sonrasında oynayabileceği toplumsal barışı kurma işlevinden ileri geliyor. Ayrıca, iki taraftan savaşla travmatize olmuş çocuklar için de, barış eğitimi, olmazsa olmaz. Daha az siyasi ve daha somut bir açıdan barış eğitimi, okullardaki ve gölgesi olduğu toplumdaki siyasi olan ve olmayan
İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
Şairler parkında Neyzen'e sarılmış bir kadın görüyorum. İyi bir rehabilite şekli. Zira bir heykelin bir insanı incittiği görülmemiştir hiç. Heykelden incinen insanlar var olsa da. Her şeye öksüren bir adam var bir de kendi içine ve hatta dışına isyan bayrağını çekmiş olduğu çok aşikar. Düşünüyorum da bütün insanlığın Neyzenle bir günah çıkarma merasimine ihtiyacı olabilir. Ey insanlığını askıya alanlar mi derdi bize yoksa kibrin ve kirliliğin çocukları mı bilemedim. İyi şeyler demeyeceği kesin.. Burada en çok dikkatimi ceken şeyse kedilerin fazlalığı. Kediler şiirden anlar mı abiler ablalar? Olur da üşenirsem plan yapmaya kalacak bir yer aramaya, yorgun düşersem bu gece Neyzenin dizlerinde uyuyabilirim diye düşünüyorum. Düşünmekten öteye geçmeyeceğini bile bile. Bu arada yazarken ilk defa devrik cümlelerimi düzeltiyorum kendimi devirerek. Yokuş çıkacağım birazdan kaybolmak aynasında. Kayıp bir adam görürseniz o ben değilim yine de insanlık kayıpken. İçim bir sıkıldı bu arada Neyzen arkamda oturan adamın pek tekin biri olmadığını fısıldadı kulaklarıma. Kulaklarım artık sağır değil heykellere. Haa bir de Özdemir Asaf heykeli de var. Onu yapan heykeltraş işini bitirdiğinde fazlaca üzgünmüş herhalde çünkü ben Asafı hiç bu kadar üzüntülü görmemiştim. Gözlerim de kör değil benim Asaf'a.
Herhangi biri
Herhangi biri
Ne işin var o analar, abiler, ablalar arasında? Sonra onların yan takıntıları: Enişteler, yengeler, yeğenler.Yeğen yani. Sonra o yeğenin yeni yan takıntıları: Damat,damat babası, damat anası, damat kardeşi, damat teyzesi,damat susu, damat busu.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.