Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben yemeden içmeden kesildim yüreğim çok yandı senin sevginle. Senin benden haberin var mıydı acaba? Hiç sevgi kırıntısı hissettin mi bana karşı? Ne çok ağladım senin sevginin bana verdiği acıyla. Senin beni görememen bana ne çok acı verdi bilmiyorsun. Hiçbir şey bilmiyorsun belki. Sen bana her baktığında sandım ki sende beni seviyorsun. Sandım ki sen de bana boş değilsin. Kendimi kandırdım öyle değil mi? Oysa kendi kendime anlam aradım. Ümitlendim. Ne kadar saftım değil mi? Ama o bakışların o güzel gözlerin benim gözlerime her değdiğinde benim hissettiklerim çok başkaydı. Mevla'm kulu sevdim seni. Keşke sende sevseydin beni. Ne çok dua ettim Rabbime ne çok ağladım seni bana nasip eylesin diye. Şimdi de dua ediyorum Rabbime eğer benim nasibim değilsen ruhumdaki, yüreğimdeki bu acıyı bu kor ateşi söndürmesi için.
Nadirin içindeki nadir, büyük laflar etmek istemişim
Maslow' un ihtiyaçlar hiyerarşisinde "ait olma ve sevgi ihtiyacı" basamağında tekerleğin içindeki fare gibiyim. Ama en üst basamak olan "kendini gerçekleştirme" diye bir basamak olduğunu zannedemiyorum şu andaki mevcudiyetimle. Ancak insanın kendi yarattığı bir illüzyon olabilir "Ben gerçekleştim." demek.
Reklam
Nadirin içindeki nadir, büyük laflar etmek istemişim
Maslow' un ihtiyaçlar hiyerarşisinde "ait olma ve sevgi ihtiyacı" basamağında tekerleğin içindeki fare gibiyim. Ama en üst basamak olan "kendini gerçekleştirme" diye bir basamak olduğunu zannedemiyorum şu andaki mevcudiyetimle. Ancak insanın kendi yarattığı bir illüzyon olabilir "Ben gerçekleştim." demek.
"Bir ateşe attın beni, alev alev yaktın beni Değersiz mi benim aşkım, yalanlara kattın beni Dost üzülür, düşman güler, böyle derde gülünür mü Bilseydim hiç sever miydim aşkın sonu bilinir mi
Burak Soytürk

Burak Soytürk

@buraksoyturk
·
01 Mayıs 13:48
"Diyorlar ki sen delisin, hiç bu kadar sevilir mi, Değmeyecek biri için, gurur yere sevilir mi?" (Kâmuran Akkor'dan lakin bana veya ona söylenirmiş gibi...)
Bir Şey Öğrendim
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
RUTH'UN SICAK EVLERİNDE ÇOK HASTA OLDUĞU BİR ZAMANDAN KALMA ANILAR
Martin diyordu ki ben Ruth'un hasta halini bile seviyorum. O hasta olduğunda biraz huysuz ve aksi olurdu. Biraz da gergin. Lakin onu o halde bile sevmek Martin'e çok tatlı gelirdi. Ruth, hasta olmayı hiç istemez ve sevmezdi de. Lakin Martin onu öyle severdi ki o hastayken dayanamaz o da hasta olurdu. Bir gün beraberlerken Ruth çok hastalanmıştı. Sonra Martin onu iyileştirmek için çabalamıştı. Vitamin hapları, yoğun ilgi, sevgi... Lakin hastalık bu bir süre beklemek, bir süre çekmek gerekir. Ne yaparsanız yapın o zamanın geçmesi gerekir. Öyle olunca Martin de karar vermişti. "Ben de onunla yanacağım. Ben de onunla ateşe atlayacağım. Acı çekeceğim, ağlayacağım. Lakin onun alevlerinde aydınlanacağım. Bedenim acı çekecek, ruhum huzur bulacak. Zira o alevler bilahare bana merhem olacak." Sonra Martin karar verdi. Ben de onunla hasta olacağım. Hastayken mütemadiyen onu düşüneceğim. İçimi büsbütün onunla dolduracağım. Hem o öyle hastayken ben böyle dipdiri, capcanlı rahat edemem ki. Sonra Martin, Ruth'u öpüşleriyle, sevmeleriyle kucaklayıp duruyordu. Ruth'a olan ilgisini, sevgisini tamamen gösteriyordu. Martin böyle yapıyordu. Çünkü Martin, başka türlü bir sevmek bilmiyordu. Martin neyse oydu. Martin sevdi mi zarar da görmeyi göze alırdı. Bazen acı çeker, üzülür ama yine de severdi. Çünkü Martin bilirdi ki kendisinin kırıldığı, üzüldüğü yerden o tekrardan çiçek açardı. Bilhassa Martin daha iyi olmaya başladığında o çiçeği tekrardan yârine sunardı. Yâri mutlu olsundu. Onun tek istediği artık buydu..." (Martin'den)
Reklam
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Gerçek şu ki, Kilise'nin nefret ettiğim yanı, toplumun nefret ettiğim yanıydı. Yani otoriter kişiler. İktidar manyakları. Katı dogmacılar. O her şeyi yönetmek isteyen, açgözlü, sevgi ve cinsellik açısından zayıf salaklar. Bizler yaşamakla meşgulken -tat almakla, denemekle, kucaklaşmakla, öpüşmekle, hata yapmakla, büyümekle meşgulken- onlar
En az kötülük kadar iyilikte bulaşıcıdır)
Hep mi acı, birazda sevgi saçalım. Belki böylelikle merhem oluruz yaralara.? Hem belki de birimizin iyi, sevgi dolu sözcükleri, bizim yapabileceğimiz iyiliğe de, gelecek umudumuza da ışık olur?
Kendine İyi Bak
Favori şiirlerimden 🎤📖🎧 Kendine iyi bak Bir veda değil elveda cümlesidir çoğu zaman O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde Kendine iyi bak
Reklam
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Birkaç günlüğüne ben ve babam hariç ailem Kocaeli'ye bayramlaşmaya gitti. Ben çalışıyordum diye gitmedim. Bu zaman diliminde babam 30 yaşımdan sonra paşa çocuğuymuşum gibi hürmetin suyunu çıkardı. Sonuçta kendisi de babası kılıklı. Dün işte akşam paydosa doğru aklıma durduk yere Kars'ın yöresel yemeklerinden Hengel aklıma geldi. Kendi kendime o sırada babam aklıma geldi. Babamın arkasından bir övgüler yağdırıyorum haddi hesabı yok. "Acaba babamdan mı Hengel istesem. Şöyle bol acı sarımsaklı hemde acı olacak" diye kendi kendime içimden geçirdim ama babamın huyunu bildiğim için unutmaya çalıştım. Bir yandan kendi kendime "Aykut senin baban sevgi müptezeli. Senin beynine ederim bak. Dur durduğun yerde. Diyeceksin ve adam yapacak. Biliyorsun adamın huyunu" dedim. İş bitti eve dönüyorum "inşallah aklıma Hengel gelmez" diye ümit ediyorum. Eve bir geldim annemler dönmüşler. Ahan Hengel arzum daha da debreşti. Kendimi zor frenledim gittim yıkandım sonra uyudum. Sabah ailecek kahvaltı yaparken yine aklıma Hengel geldi ama kendime söve söve durdum. Oğlum sen Karslısın. İstanbul bebesi olsan tamam Allah gecinden versin ailenle anlaşmazsın anlarım. Ulan bizim yaratışımızda var hürmet, saygı dur durduğun yerde.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.