şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim, gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..."
kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
su olsan kimse içmez,
yol olsan kimse geçmez,
elin adamı ne anlar senden!
...
çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
şu dünyanın ıssızlığı
Tanrı kimsenin başına vermesin
böyle bir yalnızlığı!
"bana ne Paris'ten
Newyork'tan Londra'dan
Moskova'dan Pekin'den
senin yanında
bütün türedi uygarlıklar umurumda mı?
sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu
geceme gündüzüme,
gözlerin
Lale Devrinden bir pencere
ellerin
Baki'den Nefi'den Şeyh Galib'den
kucağıma dökülen altın leylak."