Mendebur Amerikalı 30 Ağustos 1964 tarihli Cumhuriyet gazetesinde ibretle seyredilmeğe değer bir fotoğraf yayınlandı. Bu fotoğraf Dumlupınar meydan savaşından sonra tutsak edilen Yunan Başkomutanı Trikopis ile adı açıklanmayan bir Yunan prensinin ve Yunan Ordusu Kurmay Başkanı General Dionis’in Türk Albayı Reşit Bey tarafından götürülüşünü
Biliyoruz ki, demokrasi bütün “yurttaşlar” arasındaki eşitliktir. Hem çok, hem de çok az. Şöyle ki, Atina’da, I.Ö. V. yüzyılda -böyle hesapların güç ve şüpheli olmalarına karşı- yaklaşık 130.000 yurttaş (karıları ve çocukları hesaba katıldığından, bu durumda seçmen sayısı 130.000’den çok uzak!), başka sitelerden gelip de Atina’da sürekli biçimde yerleşen ama siyasi haklardan yararlanmayan 70.000 yerleşik yabancı ve en sonu 200.000 köle olduğu kabul edilmektedir. Bu demektir ki, 400.000 nüfuslu bir halkın yarısı kölelerden oluşmuştu. Yine, bu demektir ki, yurttaşların siyasal hakları konusunda çok eşitlikçi Atina demokrasisi, geniş ölçüde ancak kölelerin emeği sayesinde yaşıyor ve sürüp gidiyordu. Bu durumda kölelik, Yunan demokrasisinin çok açık bir sınırlamasını oluşturmaktadır. Hiçbir antik toplum köleliği bırakmadı. Kölelik bugün “ insanın insan tarafından sömürülmesi” denen şeyin ilk biçimidir. Bunun içinde en acımasız olandır. Ortaçağ toplumu evet artık köleliği tanımıyordu, ama orada da toprak köleliği söz konusudur (seriler). Modern toplumun ise, sömürgeciliğin yanı sıra, ücretlileri vardır. En güçlü kişilerin en zayıflara yaptığı baskılardan dolayı insanların kurtuluşu çok ağır yol almaktadır. Bununla birlikte, toplumlarının varolduğu günlerden bu yana yoldadır.
Sayfa 150 - pdfKitabı okudu
Reklam
Bir Açık Oturum 31 Temmuz 1980 tarihli "Parlamento" dergisi: Bu dergiyi, Eski Parlamenterler Derneği çıkarıyordu. Ve bu dernek, partiler arasında, "Parlamentomuzun verimli çalışması, parti içi demokrasi ve önseçim" konulu bir açık oturum düzenledi, kendi dernek merkezinde, Oraya ka-hlanlar kendi görüşlerini açıkladılar, ortaya
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
245 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.