Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu konu hakkında düşünme gereğinin ikinci nedeni, bu dikkat parçalanmasmm sadece bireysel düzlemde değil toplum genelinde de krizlere yol açıyor olması. İnsan türü olarak, iklim krizi gibi eşi görülmemiş bir sürü fay hattı ve tuzakla karşı karşıyayız ve önceki kuşakların aksine, bu büyük güçlükler karşısında pek harekete geç­miyoruz. Neden peki? Bunun kısmen dikkat anzalandığında sorun çözme becerisinin de arıza yapmasından kaynaklandığını düşünü­ yorum. Büyük sorunların çözülmesi için pek çok insanın uzun yıllar boyunca o sorunlara odaklanması gerekiyor. Demokrasi bir halkın gerçek sorunları teşhis edebilecek, bunları kuruntulardan ayırt ede­bilecek, çözüm bulabilecek, çözüm sunamayan liderlerden hesap so­rabilecek ölçüde dikkat verebilmesini gerektiriyor. Bu becerinin kaybolması, gereğince işleyen bir topluma sahip olma kabiliyetinin de kaybolması demek oluyor. Dikkat konusunda baş gösteren bu kri­zin demokrasinin 1930'lardan bu yana yaşadığı en büyük krizle ça­kışmasının tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Odaklanarnayan insanlar basit otoriter çözümlere daha fazla yönelecek, bu çözümler başarısız olduğunda da durumu açık seçik göremeyeceklerdir. Twit­ter ile Snapchat arasında gidip gelen dikkat yoksunu yurtlardan oluşan bir dünya, hiçbiriyle başa çıkamadığımız krizlerin sağanağı altında kalan bir dünya olacaktır.
Sayfa 21 - Metis Yayınları
Şengör'ün İdeal Bir Ülke İçin Önerileri
1- Temel eğitim bilim odaklı yapılmalıdır. 2- Dini inançlar serbest bırakılmalıdır. 3- Güçler ayrılığının olduğu bir demokrasi görüşünün benimsenmesi elzemdir. 4- Elit sınıfının oluşması ve onlara saygı duyulması gerekir. 5- Oy kullanan insanların belli bir görgüsünün ve bilgisinin olması gerekir. 6- Atatürk’ün izinden ve aklın yolundan şaşmamalıdır. 7- Toplum, dışa kapalılığı bırakmalı ve yeniliklere açık olmalıdır. 8- Doğru yetiştirilmiş eğitimcileri barındıran bir eğitim sistemine geçilmelidir. 9- Bilim ve sanata değer gösterilmeli, toplumun gelişmesine imkan verilmelidir. 10- Toplum sorgulayan bir düşünce yapısı benimsemelidir.
Masa Kitap
Reklam
Regas’ın değerlendirilmesi
Yazmış oldukları, yapmak istedikleri tekrarlanmadan Regas’ı özetlersek, Osmanlı Devleti içinde Fransız Devrimi’ne benzer toplumsal ve politik bir devrimin gerçekleşmesini istemiştir diyebiliriz. ' Kimi tarihçiler Regas’ın bir “federasyon” peşinde olduğunu İleriye sürmüşlerdir. Oysa Anayasa’da görüldüğü gibi düşünürün böyle bir isteği yoktu.
Önce Sovyet bloğunun sonra da Sovyetler Birliği'nin çökmesi, Sovyet tesirinin gerilemesi belki de yok oluşu ve bunların arkasında Komünist sistemin bariz başarısızlığı ve onun vaatlerini yerine getiremeyen kati yetersizliği, işte bütün bunla­rın hepsi hem bölgesel hem de uluslararası güç dengelerinin değişme­sinde doğrudan ve kesin etkili oldu. Daha da önemlisi bunlar, bazı arzuların ve ihtimallerin tekrardan temel olarak değerlendirilmesini kışkırttı. Buna benzer başka dürtüler, tabii ki daha büyük bir ölçek­te, 1905 yılında Japonların Ruslara karşı kazandığı zafer sonrasında, 1918'de İtilaf Devlederi'nin kazandığı zafer sonrasında, iki dünya savaşı arasında faşizmin ve Nazizm'in yükseldiği dönem ve Sovyetle­rin 1945 yılında elde ettiği zafer sonrasında ortaya çıkmıştı. Bu sefer, soğuk savaşın bitişi ve Batı'nın zaferi ile şu Batılı fikirler arasında bağ kurulmuştu; açık toplum, piyasa ekonomisi ve insan haklarının korunması bu kez nihayet ulusal ölçekte değil birey düzeyindeki tanımıyla. Son yıllarda, Doğu Avrupa'da olduğu gibi Ortadoğu'da da, "demokrasi" ve "demokratik" kelimeleri ne yazık ki kötüye kul­lanıldı ve bu terimleri gasp eden rejimler altında yaşayan insanların nazarında, tiranlık siyasetinin dayattığı yoksulluk ekonomisini ifade etmeye başladı.
Sayfa 92 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
_Vatanınız, anneniz gibidir. Her kim vatanınızı aşağılıyorsa, hem size, hem annenize hem de atalarınıza düşmandır ve o her kim olursa olsun çekinmeden suratına bir yumruk indirin ve o kansızlarla mücadele edin. _Oyun başlasın! _Tek millet, tek devlet, tek lider, büyük Almanya. _Gelecek ya bizim olacak ya da ortada gelecek diye bir şey
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
Reklam
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
_Bana, “Sen kral mısın yoksa yasacı mısın ki politika üstüne yazı yazıyorsun?” diye soracaklara cevabım: Hükümdar ya da yasacı olsaydım, ne demek gerektiğini söyleyip vaktimi boşuna harcamaz, ya yapacağımı yapar ya da susardım. _Niyetim, insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
Reklam
_Leviathan, her şeye egemen olan Devlet, büyük bir Ejderha, ölümlü bir Tanrı’dır. Leviathan, tüm bireylerin bedenselleşmiş biçimidir ama yapay bir bedendir. Devlet’in var olma amacı Güvenlik ve Barış’tır. Savaş gelmeden büyük bir Canavar yaratılır ve kanatları altına sığınılır. Bu büyük Leviathan‘ın doğması demektir. Herkes hemfikir olduğunda
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
_Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, şükretmeyi, azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umuduyla avunmayı öğretir. _Din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir. _En derin dinsel önyargı kaynağı yoksulluk ve cehalettir. Savaşmamız gereken kötülük de budur. Din aldatmacasının gerçek
_İslamı akıl ve hoşgörü dini sayanlar kuranı mutlaka okumalı. Şeriat yalnızca bir inanç işi değil, binlerce yıllık ilkelliklerin, cinayetlerin, terörün, işkencenin kaynağıdır. Kuran Allah sözüyse kölecilik, cariyelik, küfürler, kısas-kan davası niye? _Bir şeyin "insanlık dışı" olması, islamcının umurunda değildir. Elverir ki "islam
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.