Duymadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz. Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında
Öyle kolay anlaşıyoruz ki...
Bir ayrılığı kalmadı düşüncelerimizin
İncelik adına kimi, çoğu korkudan
Ustaca düzenledik duygularımızı;
Anılar acı vermiyor artık, bizi biz eden Değerler yıkıntısında onursuz oturuyoruz.
Eskimiş eşyalarız yeri hiç değişmeyen Yalnızlığı çağrıştırıp yılgınlığı biçimleyen
O kadar çok şey geçti ki gözlerimizin önünden
Sonunda hiçbir şey göremez olduk."
Biz de sevgili Seferis, biz de
Güdük bir yaşamı benimsedik sonunda
Güdük ve tekdüze.
Güne yeniliksiz başlıyoruz her sabah
Aynı kör aynasında küflü alışkanlıkların Süslenip saklayarak sıkıntılarımızı -Kendimizden bile-
Düşüyoruz ömrümüzün o ölü çizgisine Duyarsız devinimsiz umutsuz
Güne heyecansız başlıyoruz.
Sürekli bir gerginliği yaşıyoruz hepimiz
Bütün umutlarımız acılara ayarlı
Taşkın sularımızda baskı bentleri
Bir çağlayan sesine dönmüyor sevincimiz
Dönüp dönüp sürekli kendimizi yıkıyoruz