Hayat!
Başkasının yanlışlarının yükünü omuzlanmak için fazla kısadır insan hayatı. Herkes kendi hayatını yaşar ve yaşamının bedelini öder. Bunun tek acımasız tarafı, bir tanecik hata için defalarca kere bedel ödemenin gerekmesidir. Sahiden de , insan bir daha , bir daha çekiyor cezasını. Kader insanoğlu ile olan hesabını asla kapatmıyor.
İste o kuslar gibi simdi insanoglu.
"Okyanus böylesine vahşi ve acımasız olurken zavallı kuşlar niye böyle narin ve güzel yaratil mış acaba? Deniz çok güzel, çok merhametlidir. Fakat birden öyle değişiverir, öyle zalimleşir ki; başımızın üstünde fırıl fıril dönen bu ufacık ve ötüşleri hüzünlü kuşlar için dayanılmaz olur." ............("Yasli adam ve deniz)........
Reklam
Hindistan’da 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Guru adında bir ressam varmış. Bu ünlü ressamın bir öğrencisi eğitimini tamamlamış, son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürmüş ve resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru resme bakmış ve şöyle demiş: “Sen artık büyük bir ressamsın. Resmini halk değerlendirsin. Bu resmi al, şehrin kalabalık bir meydanına as. Yanına da bir kırmızı kalem ile şu yazıyı bırak: “Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.” Öğrenci söyleneni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, emeğini ve yüreğini ortaya koyarak yaptığı tablo, kırmızı çarpılarla doldurulmuş. Öğrenci buna çok üzülmüş. Tabloyu almış ve hocasına götürmüş. Ranga Guru, öğrencisine üzülmemesini söylemiş ve aynı resmi yeniden yapıp yanına da yağlı boya ve fırça ile birlikte şu yazıyı bırakmasını söylemiş: “Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.” Öğrenci birkaç gün sonra gidip bakmış, tabloya kimse dokunmamış. Bu duruma çok sevinerek durumu hocasına anlatmış. Ranga Guru şöyle demiş: “Sen ilk seferde belki de hayatında hiç resim yapamayan insanlara fırsat verdin ve acımasız eleştiriler ile karşılaştın. Bu duruma çok üzüldün. İkinci sefer ise hataların düzeltilmesini istedin. Oysa kimse konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Çarpı koymak, beğenmemek, karalamak, kolaydır. İnsanoğlu başkalarında kusur aramada pek aceleci ve pek acımasızdır…”
Hindistan’da 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Guru adında bir ressam varmış. Bu ünlü ressamın bir öğrencisi eğitimini tamamlamış, son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürmüş ve resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru resme bakmış ve şöyle demiş: “Sen artık büyük bir ressamsın. Resmini halk değerlendirsin. Bu resmi al, şehrin kalabalık bir meydanına as. Yanına da bir kırmızı kalem ile şu yazıyı bırak: “Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.” Öğrenci söyleneni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, emeğini ve yüreğini ortaya koyarak yaptığı tablo, kırmızı çarpılarla doldurulmuş. Öğrenci buna çok üzülmüş. Tabloyu almış ve hocasına götürmüş. Ranga Guru, öğrencisine üzülmemesini söylemiş ve aynı resmi yeniden yapıp yanına da yağlı boya ve fırça ile birlikte şu yazıyı bırakmasını söylemiş: “Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.” Öğrenci birkaç gün sonra gidip bakmış, tabloya kimse dokunmamış. Bu duruma çok sevinerek durumu hocasına anlatmış. Ranga Guru şöyle demiş: “Sen ilk seferde belki de hayatında hiç resim yapamayan insanlara fırsat verdin ve acımasız eleştiriler ile karşılaştın. Bu duruma çok üzüldün. İkinci sefer ise hataların düzeltilmesini istedin. Oysa kimse konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Çarpı koymak, beğenmemek, karalamak, kolaydır. İnsanoğlu başkalarında kusur aramada pek aceleci ve pek acımasızdır…”
Ay kız
Bir kız tanıdım, Kendisi ay, gözleri yıldız gibi parıldayan. Gülüşü insanın içini ısıtır, Etrafına neşe saçardı, Sanki bir gökkuşağı gibi. Ama yüzünde maske vardı, Bir tebessüm gibi. İnsanlara gülüyordu dışı, İki göz iki çeşme kan ağlıyordu içi. İnsanlara olan bütün inancının yok olduğunu söyledi, Ben artık üzülmüyorum hiç bir şeye diyordu gülerek. Kalbindeki rengarenk hayallerine baktığı o süslü aynasında, Sadece cam kırıkları kalmıştı geriye. Üzüldüm, hep üzülürüm kırık kalplere. Ağlamak geldi içimden, Merhem olmak istedim kırık kalplere. Gönüllüydüm yardım etmeye. Neden diye sordum kendime, Neden insanoğlu acımasız, sevgisiz, duygusuz... #kadaksevmem
kin beslemeyi sevmiyorum. ama yaşım ilerledikçe insanlara karşı acımasız olmam gerektiğini öğreniyorum. insanoğlu, güzellikten anlamıyor.
Reklam
151 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.