Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sahi ne zaman bu kadar acımasız, duyarsız oldu bu insanoğlu?
“Biz her şeyimizi, insanlığımızı yitirdik. Bu savaşlar neyimiz var, neyimiz yoksa hepsini aldı götürdü. Yüreğimiz çırılçıplak kaldı.”
Sayfa 274 - YKYKitabı okudu
İçimden dökülüyor bu kelimeler. İçimden geliyor. Kalbimin en derinliklerinden..duygularımın, düşüncelerimin ve yaşadıklarımın bir aynası gibi.Durduramıyorum, bizi yazmadan yapamıyorum. İnsanoğlu ne çetin bir varlık. Bana yine acımasız davranıyor.
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İnsanları sevmekle yaralandım. Teselliyi hayvanları sevmekte buldum.
“1937’de doğdu Hiç uçurtması olmadı.” (s. 11) Ölmeden bir sanatçı ile tanışmak isteseniz kim olurdu? Kitabı okumadan önce de Cüneyt Arkın derdim sanırım bu soruya. Ama okuduktan sonra öyle bir bağ kuruldu ki içimde artık istesem de başka cevap veremem sanırım. Sahi, nasıl bilirsiniz kendisini? Battal Gazi, Kara Murat, Dünyayı Kurtaran Adam, Türk
Benim Kahramanım Türk Halkıdır
Benim Kahramanım Türk HalkıdırCüneyt Arkın · Kırmızı Kedi Yayınevi · 0170 okunma
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Reklam
Gerçekten de, insanoğlu için en büyük tehlikenin açlık, deprem, mikroplar, kanser olmayıp, yalnızca insanın kendisi olduğu, göz kamaştırıcı bir açıklıkla ortaya çıkmıştır. Nedeni ortada: Ruhsal yaraları saracak, etkili bir çare yok henüz, oysa bu yaralar doğanın en acımasız, en büyük yıkımlarından daha da yok edicidir!
Halbuki ahirette haseneler örtücüdür. Dünyada tam tersi.
Çok sevdiğim bir hikayedir. Beşerin acımasız terazisini anlatmıştır: Bir gün bir öğretmen tahtaya şöyle yazdı: 9x1 = 7 9x2 = 18 9x3 = 27 9x4 = 36 9x5 = 45 9x6 = 54 9x7 = 63 9x8 = 72 9x9 = 81 9x10 = 90 Yazmayı bitirip sınıfa döndüğünde bütün sınıf ilk sırada yapmış olduğu hata yüzünden kendisine gülmekteydi. Herkesin sessiz olmasını bekledi, sonra da ekledi: " İlk işlemi bilerek ve özellikle hatalı yazdım. Sizin hatanız olmadan önce dünyanın size nasıl davranacağını göstermek için! KİMSE dokuz kez doğru cevabı yazdığım için beni övmedi, KİMSE beni tebrik etmedi, ama HERKES yapmış olduğum tek HATA nedeniyle beni yargıladı ve bana güldünüz. İşte ders bu: İnsanlar yaptığınız yüzlerce doğru şeyi anlamaz, takdir etmez! Ama yaptığınız tek bir hata sebebiyle sizi yargılar... Başarıları için insanlara değer vermeyi öğrenmeliyiz! Iskalamaktan çok isabet ettiren ve sonunda sadece BİR hatası ile yargılanan ve diğer DOKUZ doğrusu değerlendirilmeyen insanlar.. İnsanoğlu ne kadar da acımasız! Eleştirmek, tahrip etmek en kolayı maalesef. Ve her şeyde olduğu gibi en kolayını tercih ediyor.
240 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Okul kütüphanesine gitmiştim. Yüzyıllardır devam eden Filistin-İsrail savaşı ile ilgili daha fazla bilgi öğrenip araştırma yapmak istiyordum. Birkaç kitap buldum ama Gazze’ye Yolculuk kitabı daha ilginç geldi bana. Bu kitabı seçip okumak istememin en önemli nedeni Sümeyye Ertekin'in Gazze'ye gidip oradaki durumu görmesi, yaşananları bize
Gazze'ye Yolculuk
Gazze'ye YolculukSümeyye Ertekin · Pınar Yayıncılık · 201146 okunma
Reklam
'İnsanoğlu bazen ne kadar cahil ve acımasız oluyor.'
Sayfa 35 - Can ÇocukKitabı okuyor
376 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dijital platformda milyonlarca kişi tarafından okunan 17 Numara serisinin ilk kitabı 17 Numara: Katliam, kurgusu ile kalp atışlarınızı hızlandırırken nefesinizi kesecek. Gerçek manada kötü olmak için insan ne yaşamalıydı? Kötülük insanın içinde miydi yoksa hayatın ta kendisi miydi? Oyuncu olmak için var gücüyle çalışan Defne’nin, şanssızlıklarla dolu günün ardından tek isteği, bir an önce ailesinin yanına gidebilmektir. Ancak bindiği otobüs ve oturduğu 17 numaralı koltuk, hayatını bir anda değiştirmiş ve onu hiç beklemediği bir yöne doğru sürüklemeye başlamıştır. Otobüs, eli silahlı yedi katil tarafından durdurulmuş ve bu katiller, yanlarına sekizinciyi almak için gözlerini karartmıştır. Katliam, gözyaşı ve kaçış umudu... Defne, eski hayatına dönmek için var gücüyle çabalamaktadır ancak karşısındakiler, normal insanlar değildir. Bir yanda katliamdan beslenen katiller, bir yanda benliğini korumayan çalışan Defne... Defne için hayatın acımasız planları vardır. Neden seçildiğini öğrenmenin vakti gelmiştir. Ya onlardan biri olacaktır ya da onlara direnerek hayatını daha da büyük bir çıkmaza sürükleyecektir. “17 numaradaki insanoğlu, seni seçtim!”
17 Numara 
17 Numara Fatma Şamata · Artemis Yayınları · 2023945 okunma
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarımız Engin Aşkın'ın; Terazi Kızı eserinden sonra kaleme aldığı ikinci kitabı Deniz Kızı yine öykü türünde yazılmış. Deniz Kızı, Martılar, Mor Çiçekli Orkide, Aşkını Bana Anlat, Üç Yıl Önce, Tatiana'nın Anı Defterinden, Aşk Yoksa Dokunmak Da Yok, Bende Saklı Kalsın, Yusufçuk, Saklı Bahçe başlıkları altında yazılmış on öykü. Üç Yıl Önce hariç; çocukları anlamasın diye ayrılanlar, karşılıksız aşk, ayrılık, ölüm, kavuşamama temaları üzerine öyküler. Üç Yıl Önce öyküsünde; eşinden gördüğü şiddete, aşağılanmaya dayanamayan bankada çalışan bir kadının, artık yeter diyerek evden çıktığı sırada, eşi de arkasından gelir ve... Bir filmde silah varsa mutlaka patlar deriz ya, Üç Yıl Önce öyküsünde de tabanca var ve patlıyor. Acaba ölen kim oluyor? Artemis'in kısaca hayatı da öykü içinde öykü gibi anlatılıyor ve Tolstoy'un Anna Karanina kitabını bitirdikten sonraki haline yer verilmiş. Uyku en iyi uyuşturucu. Ölümün bir başka hali. Hayattan kaçıyorum. Tabancayı unutacak kadar karanlığa daldım. Kalbimin sesini bu kadar gürültülü duymamıştım. ''Bir ara yazdım.'' ''Sonra?'' ''Yaktım...'' Kim mükemmel ki? “İnsanoğlu bu dünyayı hep kendisinin sanıyor oğlum. Bırak havyanı, kardeş kardeşini sevmiyor. Acımasız oluyor kimisi. Hor görüyor.”
Deniz Kızı
Deniz KızıEngin Aşkın · Kitap Müptelası Yayınları · 202418 okunma
Kapitalizmin hüküm sürdüğü bu zorlu dünya sahnesinde, Yaşamak mı, yoksa yok olmak mı, işte bütün mesele bu. İnsan ruhları, bu karanlık ve acımasız tiyatroda, Çırpınır, yok olmaya doğru bir ok gibi fırlar mı, Ya da başkalarının denizleriyle mücadele ederek yaşamak mı, Ve böylece, onların sonsuz zulmüne karşı durmak mı? Ya da son vermek mi, yoksa onların karanlık denizine dalıp, Bilinmeyenin sessiz sakinliğinde uyumak mı? Uyku, tüm acıları sonlandırır, bu yüzden dua etsek de, Düşüncelerimiz, bilinmeyen diyarlarda dolaşır, Göz korkusuyla bize dönüşlerini bekler. Ve bu dünya sahnesinde, insanoğlu, Birçok felaketi yaşar, öyle ki, cesaretimiz Güçsüzlük ve korkaklık elbisesiyle kaplanır. Ve şimdi, dostlarım, bu sahneden ayrılmak zamanı geldi; Güneşin doğuşu, bilinmeyen diyarlardan getirdiği Umut ışığını gölgeleyerek, Ve içsel huzurumuzu, hayal kırıklıklarına dönüştürür. Bu nedenle, bu dünyadaki son perdeyi çekelim, Ve cesurca, yeniden doğuşun gizemini karşılayalım. Yapay Zeka Tarafından Yazılmış bir şiir yapay zekanın şiir yazma becerisi her ne kadar yerinde gözükse de yazdıklarının oldukça benzerlik içermesi anlatıları anlama yeteneğindeki zayıflığı da gösteriyor.
Dünya, ıstırap ve acıyla doludur; bir kimse bunlardan kaçış yolu bulursa can sıkıntısı her köşede onu bekliyor olacaktır. Bununla da kalmaz, daha beteri genelde kötülülük ve en çok hır gür çıkaran aptallık olur. Kader acımasız ve insanoğlu acınasıdır..
Sayfa 74 - Aylak Adam Yayıncılık 3.BasımKitabı okudu
1.162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.