yalnız insanların başucu eseri.
dostoyevski bu romanında insanların beyin kıvrımlarında neşter dolaştırıyor diyebiliriz. kulak verin dostoyevski'ye, o insanlık adına tüm gerçekleri söyleme cesaretini gösteriyor. insanlık...hani şu kibrinden geçilmeyen, hani şu her şeyi bildiğini sanan, hani şu sen, ben, bizler, hepimiz...
kafası karışık bir
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗
Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum.
Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim...
____________________________________
Biliyor musun
ㅤ
‘’Fakat Tanrı zaman zaman insanı, düşünülemez olanı düşünmek zorunda bırakır.’’
Hugo ve Nebula gibi birçok prestijli ödüle layık görülen Amerikalı yazar
Ursula K. Le Guin, yazdığı çocuk edebiyatı ürünleri, şiirleri ve denemelerinin yanı sıra içerisinde bilim-kurgu ve fantastik eserlerinin de bulunduğu spekülatif kurgu alanında da birçok çalışmaya imza
Meyra..
İlk incelememe kitaba konu olan 'Srebrenitsa katliamını' kısaca açıklayarak başlamak istiyorum. Yugoslavya, bünyesinde birden fazla din ve birçok etnik grup barındıran bir ülkeydi. Bu etnik gruplar daha fazla birarada kalamadı ve birkaçı bağımsızlığını ilan etti. Bunlardan biri de 5 Nisan 1922 yılında bağımsızlığını
Öncelikle herkese Merhaba.
Bu benim yapacağım ilk inceleme olacak. Yapacağım ilk incelemeye olabilecek en zor olan "Kinyas ve Kayra" kitabıyla başlamak delilik olsa gerek ama yapacağım işte, galiba kitabı okuduktan sonra onların deli tarafından biraz ilham aldım ya da kimlerin hakkımda ne düşündüklerini önemsememem gerektiğini öğrendim
Doymak bilmez insanoğlunun iştahını kabartan yeni dünyanın nimetlerine ulaşmak gibi aptalca düşler uğruna acımasızlığın sınırlarını zorlayan bir avuç istilacının yarattığı kaosun içinden çıkıp, karanlığın yüreğine bir yılan gibi kıvrılarak yol alan, incelikli bir dehşet.Yazarın hayat tecrübesi, ya da haddinden fazla melankolik hâlet-i
"İnsanoğlu kendisinden daha alt tabakalarda bulunan canlıların acımasız yok edicisi rolüne devam ettiği müddetçe rahat ya da sağlık yüzü görmeyecektir. İnsanlar hayvanları katlettikçe birbirlerini de katletmeye devam edecektir.
“War, war never changes” der karizmatik bir ses (muhtemel Ron Perlman) Fallout oyunlarının başında, hepimiz çakılıp kalırız. Savaş kötü bir şeydir çünkü, biliriz hepimiz. Savaş yok edendir, enstrümanları silahlar, piyonları da askerlerdir.
Savaş hiç bir zaman değişmez midir gerçekten? Yıkıcılık, korkunçluk, anlamsızlık bakımından evet. Ama
Eserimizi anlamak için öncelikle Orwell'ın siyasi görüşünü ve toplumsal tespitlerini anlamakta fayda var.
O halde gelin önce eserin konusunu daha sonra yazarımızın bakış açısını irdeleyelim.
Wigan İskelesi Yolu eseri iki bölümden oluşmaktadır.
1-Kapitalizm sisteminde ezilen proletarya sınıfı
2-Sosyalizm üzerine eleştiri ve çözüm
(Ön not: Bu kitabın da içerisinde yer aldığı 5 muhteşem bilimkurgu eserini yorumladığım videomu izlemek isterseniz şu linke tıklayabilirsiniz: youtube.com/watch?v=BvYXVnA...)
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 23. kitap oldu. H.G. Wells’in daha önce iki kitabını daha okumuştum ve ikisinde de beni kendisine hayran
Jack London 1876'da San Francisco'da dünyaya gelmiş Amerikan kökenli bir yazardır. Serseri bir hayat yaşayan Jack London kaçak istiridye avlayarak gündem olmuş farklı bir suçtan keza 30 gün suç yatmıştır. Cezaevini de daha sonradan 'Yol' adlı öyküsünde 'bir insanın düşebileceği en derin çukur' olarak nitelendirmiştir.
> Evet, aradan uzun zaman geçti biliyorum, ama sonunda bir incelemeye daha geldik ve ben yaklaşan serin havalarla birlikte, artık bir şeyler karalama ihtiyacını daha çok hisseder oldum. Sanırım bu biraz mevsimsel gibi görünüyor ve böylesi yağmurlu havalarda insan daha çok içe çekilmek, içinden, aklından geçenleri kâğıda dökmek istiyor. Aslında,