Menfaatin itibar vesilesi olduğu bu dönemde insanların değeri madde ve para ile ölçülmekte; bu da insanları bencil, fırsatçı ve çıkarcı bir karaktere büründürmektedir. Artık insan bir eşyaya indirgenmiş; insanın erdemlere dayalı kıymeti zayi edilmiş; içeriksiz ve anlamsız bir varlığa dönüştürülmüştür. Güçlünün daha güçlü olduğu, zayıfın ise ezilip yok olduğu toplumsal düzen içinde insanı çileden çıkaran adaletsiz gelir dağılımı sebebiyle dünyanın bir yarısı lüks ve şatafat içinde yaşarken diğer kısmı sefalet içinde mahvolup gitmektedir.
Sayfa 37 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın gelir dağılımı bakımından en adaletsiz ülkelerinden biri olan Türkiye’de ilk iş olarak adaletin işlerlik kazanmasını bekliyor. Vurgunu,soygunu,hortumu görüyor sineye çekiyor. Devlet denilen o soyut varlığı hala güveniyor. Devlet bu asil millete layık olmalıdır.
Sayfa 41 - dergahKitabı okudu
Reklam
sanki bugün...
Adaletsiz gelir dağılımı, zengini daha fazla zengin ederken, fukara ve garibanları daha da zelil hale sokar olmuştu.
Sayfa 39 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar bekliyor. Sükûnetle dişlerini sıkıp sabrederek bekliyor. Dünyanın gelir dağılımı bakımından en adaletsiz ülkelerinden biri olan Türkiye'de ilk iş olarak adaletin işlerlik kazanmasını bekliyor. Vurgunu, soygunu, hortumu görüyor; sineye çekiyor. Devlet denilen o soyut varlığa hala güveniyor. Devlet bu asil millete layık olmalıdır.
Sayfa 41 - DergâhKitabı okudu
Dünyanın gelir dağılımı bakımından en adaletsiz ülkelerinden biri olan Türkiye’de ilk iş olarak adaletin işlerlik kazanmasını bekliyor. Vurgunu, soygunu, hortumu görüyor; sineye çekiyor. Devlet denilen o soyut varlığa hala güveniyor.
Dışarıdan bakanlar "Yahu bu Türkiye'de herşey dibe vurdu niye sosyal patlama olmuyor" diye merak edip araştırma yapıyorlar. Çıkan sonuçlara şaşırıyorlar. Görüyorlar ki; bir mahallede yoksulluktan bîtap düşmüş ailelere komşuları-akrabaları yardım ediyor, bir ekmeği paylaşıyorlar. Özal döneminden bu yana itilip-kakılan-horlanan köylü; bulguru, tarhanası, turşusu, peyniri, unu, patatesi ile Anadolu'nun kıraç bağrında son kalan nevaleyi şehirlere taşıyor; böylece açlık bastırılıyor. Anadolu'dan gelen otobüsler yolcudan çok, koli, çuval, bidon getiriyor. İnsanlar bekliyor. Sükûnetle dişlerini sıkıp sabrederek bekliyor. Dünya'nın gelir dağılımı bakımından en adaletsiz ülkelerinden biri olan Türkiye'de ilk iş olarak adaletin işlerlik kazanmasını bekliyor. Vurgunu, soygunu, hortumu görüyor; sineye çekiyor. Devlet denilen o soyut varlığa hâlâ güveniyor. Devlet bu asil millete layık olmalıdır...
Reklam
53 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.