...
yıllardan beri ilk defa olarak içimde, aptalca bir ağlama duygusu uyandı, çünkü bütün bu insanların benden ne kadar nefret ettiklerini hissetmiştim.
Yoksullukta bir yalnızlık vardır, ama her nesneye değerini veren bir yalnızlık. Zenginliğin belirli noktasında, gökyüzü de, yıldızlarla dolu gece de doğal varlıklar gibi görünür. Ama basamakların dibinde, gök tüm anlamını yeniden kazanır: paha biçilmez bir Tanrı armağanı. Yaz geceleri, içlerinde yıldızlar hışırdayan gizlemler! Çocuğun ardında, pis pis kokan bir koridor vardı, patlamış küçük iskemlesi de altında biraz çökerdi. Ama gözleri yukarıda, dudakları değe değe geceyi içerdi. Bazı bazı bir tramvay geçerdi, kocaman, hızlı. Sonra bir sarhoş şarkı söylerdi, gene de bulandıramazdı sessizliği.
Yabancı'dan birkaç saat sonra hemen elime alıp okuduğum kısa fakat ağır bir Camus eseri. 22 yaşındayken yazmış bu kitabı. Camus eseriyle alakalı şunları demiştir,
"Bu kitaptan bu yana çok yürüdümse de o kadar ilerleyemedim."
"Bir gün, Tersi ve Yüzü'nü yeniden yazmayı başaramazsam, hiçbir şey başaramamış olacağım."
Tabii
Bu, yazardan okuduğum dördüncü kitap. Daha önce, Sisifos Söyleni, Veba ve Düşüş'ü okudum. Aralarında en yalın olanın bu olduğunu düşünüyorum. Pek fazla söyleyebileceğim bir şey yok, bir başyapıt. Kitabı okurken yavaşlamak istedim, hemen bitirmek istemedim fakat bitirme isteğim daha ağır bastı ve bir oturuşta bitirdim. Konudan bahsetmek istemiyorum. Alınıp direkt okunmalı, direkt.
Ayrıca Camus yine futboldan örneklendirme yapıyor ve patron figürüyle dalga geçiyor. Yine o özgül mizahını hissettiriyor. Aptalca güldürüyor sizi.
Ufak alıntılar verip, spoiler vermemeye dikkat edeceğim.
"Evdeyken anne, vaktini sessizce beni izleyerek geçirirdi. Bakımevindeki ilk günlerinde sık sık ağlıyormuş. Ama alıştığı düzeninin değişmesi yüzündendi bu. Birkaç ayın sonunda, bu kez bakımevinden alınsa ağlayacak duruma gelmişti. Yine alışkanlık yüzünden"
sayfa 13
"Tuhaf biri olduğumu, beni hiç şüphesiz bu yüzden sevdiğini ama belki de günün birinde, yine aynı sebepten ötürü benden nefret edeceğini mırıldandı"
sayfa 44
"Söyleyecek fazla bir şeyim hiçbir zaman olmadı. Ben de sustum"
sayfa 64
"Benim için içi boşalmadan anlamını koruyan yalnız dün ve yarın sözcükleriydi"
sayfa 75
"Halbuki, kesin doğruluğuna inandığı hiçbir şeyin kadın saçının bir tek teli kadar değeri yoktu"
sayfa 108
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma