Bir kromozom, rekombinasyon fırsatından mahrum kaldığında çürümeye başlar çünkü mutasyonların neden olduğu hasarları onaramaz. Rekombinasyonun iyileştirici etkisi vardır: Hasarlı genlerin yollarını ayırıp, yumurta ya da sperme gitmeden önceki “son kucaklaşma” sırasında, hasarsız kromozom üzerindeki sağlıklı eşleri tarafından onarılmasına imkân sağlar. Bu bakımdan mahrum kromozomlar gittikçe hastalanır. Mutasyonlar, ki hemen hepsi kaçınılmaz olarak zararlıdır, genleri birbiri ardına susturur, insan Y-kromozomu çürüyen genlerle dolu bir mezarlıktır. Bu cesetler, X-kromozomu üzerindeki aktif eşleriyle, DNA dizilimleri karşılaştırıldığında, tanınabilmelerine yetecek benzerliğe hâlâ sahiptir ama çürüyen kalıntılar tükenişlerinin kanıtını da içermektedir: Bir yerde, kilit bir kısımda eksik birkaç baz; başka bir yerde, bir zamanlar hayati önemde olan bir talimatı anlamsızlaşman bir harf değişikliği. Onarım becerisi olmayınca, mutasyonlar birikmeye devam eder. Bugüne kadar yüzeyine düşmüş meteorların açtığı kraterlerin çukurlarını hâlâ taşıyan Ay gibi, Y-kromozomları da, kendi yaralarını iyileştiremez. O ölmekte olan bir kromozom ve bir gün soyu tükenecek.