Günün kitabı*
Hafta sonları en keyif aldığım şey; gün doğumuyla beraber bir kitaba başlamak ve hiç ara vermeden bitirmek. O yüzden kitaplığımda hep ince kitaplar bulundururum ve aldığım keyif sayesinde hepsinin de tadı damağımda kalır.
Denemelisiniiizzz :)
“ Hiç istemedim, hiçbir zaman olduğumdan başka olmak istemedim. Neye sahipsem hepsini çok sevdim. Seksen yıldır kendimi çok sevdim. Gözlerimi, gözlerimin gördüğü her şeyi, kulaklarımı, kulaklarımın duyduğu her sesi, yüreğimi, yüreğimin hissettiği her duyguyu, ellerimi, ellerimin yaptığı her işi, ayaklarımı, ayaklarımın götürdüğü her yeri, hatta insanların içine bir iğne gibi saplanan, şu incecik, tiz sesimi bile, sorgusuz sualsiz sevdim; ben kendimi sevdim. Sadece kendimi… ”
Tutkusunun, bir insanı kanının son damlasına kadar zehirlediğine tanık olurken, sizde bu sayfaların arasından çıkamayacaksınız..
Kısacık bir hikayeydi ancak beni en derinden etkileyen Zweig eseri oldu. Her duygusu öyle çok işledi ki içime, asla unutmayacağım, etkisinden çıkamayacağım bir kitap oldu.