Hayatın altı üstünden daha güzel mi göreceğiz?
Eskişehir'de ayakkabı boyacılığı yapan Sermet Bey'in hayali Almanya'ya gitmektir. Yıllar önce giden çocukluk arkadaşı Saygun'un mektubuyla hayalini gerçekleştirmek ister.
Kuzeni Nogay Yaşar, eşi ve kayınvalidesinin uyarılarına rağmen önce bisikletini satarak bu yola girer.
Ardından da eşinin düğün hediyesi olan antika köstekli saati... Evet, Saygun Ağabeyi o saate çoktan göz dikmiştir.
Ve yaptığı plan sayesinde Sermet, Almanya yolunda gizli polisler tarafından antika kaçakçısı olarak yakalanır.
Tüm olanlara anlam veremeden kendisini hapiste bulan ve hayatı bir anda alt üst olan Sermet için yeniden doğuş olabilir mi tüm bu yaşananlar?
Hayatın altı üstünden daha güzel mi şu andan sonra göreceğiz?
Aynı hapishanede olduğu asıl adı Erkan Ateş olan ve evlat katili olarak bilinen Aydan Amca ile çok iyi dost olurlar.
İftiraya kurban giden ve müebbet cezası olan Aydan Amca hakkında kimse pek fikir sahibi değildir ama bu yolculukta Sermet onun güvenini kazanıp, Dolunay Holding'in başına geçmiştir.
Sargun'un gerçek yüzü ortaya çıkacak mı?
Aydan Amca öldükten sonra neler yaşanacak?
"Her şey Bizans ile başladı" cümlesinin sırrı ne?
Erkan Ateş'in oğlu Ayberk ile birlikte kızını bulabilecekler mi?
Peki aşk... Aşk bu hikâyenin neresinde?
1960'ların Türkiye'sinden çıkan konusu, farklı, akıcı anlatımı ve heyecanlı kurgusu ile soluksuz okuyacağınız, hiç bir satırı yarına bırakmayacağınız bir kitap.
Daha önce de büyük zevkle okuduğum 
Engin Nayman kaleminden çıkan Hilal Çıkmazı Nikea Yayınları tarafından bizlere ulaşıyor
