Hayatımın yası
Solan mevsimim
İçimdeki mıh
Kalbimdeki har...
Adağımdır kırılan boynum.
Senindir al.
Bu bendeki kağıt kesiği..
Bu bendeki gün batımı..
Açamayan çiçek..
Küskün çocuklar ve göğün bütün yağmurları.
Hatıramdır al.
Şimdi yetim bir dünyadır, denizini özleyen martılar.
Kök saldım yokluğuna.
Beni ancak bir ağaç anlar.
Hasretle nasıl başa çıkar ağaçlar?
Ya denizler, nasıl ağlar?
Ah bu bendeki sonbahar.. bu bendeki kırık dal.. kanımda solan kırmızı.. kirpiklerimde kar.
Hasretindir yar.
Hiç olmazsa rüyalar da sar.
Çalıkuşu
Ahmet Batma'nın okuduğum ilk kitabıydı. O kadar etkilendim ki uzun zamandır okumak istiyordum. Tam benim okuma tarzıma uygundu. Kitap aşırı akıcı nasıl bitirdiğimi anlamadım bile. Aşk kitabıydı hüzün, mutluluk, neşe hepsi vardı gerçekten hissederek okudum zihnimde canlanırdım sanki o an kitaptaki olayların içinde bir yerdeydim çok yakın hissettim. Okurken kayboldum içinde hiç bitmesini istemiyordum. Bir sefer daha keşke diyorum keşke daha önce okusaydım.
Ah Burak ve Ada hikayenin başrolü beni çok ağlattılar. Burak ilk görüşte aşkını yani Ada'yı buldu. Ben hep inanırım ilk görüşte aşka bir kez daha inandım. Burak ilk kez aşık oldu tek bir kişiyi sevdi. Ölene kadar da Ada'yı sevdi. Burak ve Ada o kadar güzel seviyorlardı ki birbirlerini keşke ölüm bu kadar erken gelmeseydi Burağ'a. Hiç kimse bilmiyor ne zaman ne olacağını. Neden ayrılık diye bir şey var. Keşke herkes mutlu olsa. Sonu baya üzdü beni. Hiç unutmayacağım bu kitabı bana çok şey kattı baya şeyler hissettirdi. Ve bu son kitabı olmayacak başka kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Yazarın emeğine sağlık böyle güzel bir kitabı yazdığı için. Bir sözünü çok beğendim onu eklemek isterim...
Vapur denize, martılar gökyüzüne, güneş gülüşüne... Ve sen en çok benim yanıma yakışırsın...
Korkma KalbimAhmet Batman · Destek Yayınları · 20155,4bin okunma
Yine üstümde pas
Yürüyorum üstelik çürürken, ah
Bi' de gülsünler az
Diye diye ediyoruz çöplükte dans
Yine elimde tas
Üstelik kuşlar aç, sümbüller az
Yere düzgünce bas
Ömür üç günden az
Yirminci yüzyılı yaşadım
Ertelenmiş bir yüzyıldı bu
Yıkık bir sur yazgımızın uydusu
Bekletir ömrü yürüyen ayla birlikte
Bırakmaz günün adını koyalım.
Yanıtsız bir yaşamdı erdemimiz
Herkes içindi ve kimse içindi
hatırlamaktan yorulduğum zamanlardayım şimdi...tual mavinin her tonu arada grilerle şehrimdeyim. çocukluğumu kuşatan mektuplarla sesleniyorum sana... çalsan diyorum bayramlık gülüşlerinle rüyalarımın kapılarını.adrese teslim hülyalarla.kuşatsan hudutlarımı tabii olsam her halimle yüreğine. yüreğimin selamı ile....otursak ulaşamadığımız dağın yamaçlarına seslensek gençliğimize . biriktirdiğim sarılmalarla utanmasam. bu bendeki en eski hisle seslensem...... sarılsan ........sarılsam....sarılsak......zaman hiç bitmese .ay ve güneş şahit olsa bize. yıldızlar atlas halı ile yönümüzü belirlese... ışıklar sönerken bir bir sabaha biz hiç uyanmasak zamana. tütse anılar yelken vursa filikalar ah bi de o martılar ...mis gibi deniz tuzu koksa yosunlar........ah şu biçare kalemim ve yüreğim ile yine çöreklendi kelamım kağıda . bir başladı susmadı sabaha. memleketimin semaları takılınca kadraja surci lisan ettiysek ah ve af ola ...
NESLİHAN KÖSE
#çemişgezek #tunceli #elazığ #kadrajim #kelamım #kalemim #şiir #sokak #edebiyat #hasbihal #temaşa #hüzünbazım #instagram #facebook #tiwitter #keşfet #keşfetteyiz
YAĞMURUN ALTINDA
Yirminci yüzyılı yaşadım
Ertelenmiş bir yüzyıldı bu
Yıkık bir sur yazgımızın uydusu
Bekletir ömrü yürüyen ayla birlikte
Bırakmaz günün adını koyalım.
Bazen güneş bazen soğuk bazen sıcak bazen ılık
Bazen taş gibiydi kalbim bazen kırık
Bazen sıcak yaran anlamazsın taze taze acı
Bazen haykırmak istersin olmaz çünkü sesin kısık
Hep mi karabasanlar, rüyana kara saçanlar
Bekara boşanmak kolay, onlar hep boş yapanlar, tez kaçanlar
Keşke silah değil, olsa tahtadan sapanlar
Belki martılardan önce