Adın yaşamıma tanıklık ediyor Belleğimin kapısını çalıyor
Hangi defteri açsam senin sıfatların Ardımda bıraktığım deniz kabukları, ölü balıklar, yitik yaz...
Yüreğim dar, içimdeki deli orman, düşen yağmurun yeşerttiği otlarla kaplı.
Gel de biç.
Sayfa 83 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Yokluk süzülüyor içeri, duyuyorum Açık bıraktığın kapıdan
Sayfa 82 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Aşk pişmanlık bilmez.
Sayfa 64 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Sonra
Bir güvercin uçtu.
Sayfa 56 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Sonra Bir güvercin uçtu.
Sayfa 56 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Sen öyle varsın ki
Ben yok gibiyim.
Sayfa 36 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Ardıç kuşlarının gözleri
Senin dudakların gibi gülüvor.
Sayfa 36 - Ada yayınlarıKitabı okudu
Benim gönlüm
Bir kaktüsle ulu bir çınar arasında sıkışık.
Sayfa 20 - Ada yayınlarıKitabı okudu
«AH MiN-EL-AŞK»
Aşıkın ah-u enini
Yare değil, agyaredir ;
Çerheder arz-u zemini,
Aşk elinde a varedir ..
Kainatın aşktır özü,
Bir Uzakdoğu dilinde
Aşk ve Tanrı için
aynı sözcüğün varolduğunu söylediler bana.
İnandım
birine inanıp öbürüne inanmayan ben.
Sevgilim
Güz yağmurları
Yağmaya başladı
Sen daha dönmedin
Gül ağacından bir sandık yaptım
Üstüne yüreğimi oydum
-aşkın okuyla delinmiş-
Tam yüzyıl bağrımda gizlediğim.
Cümleler kurmaya da gücüm
(ya da yüreğim) kalmamış gibi.