Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ah Müzeyyen ah!
Kahve koy Müzeyyen! Bu gece öleceğim. Belki de seni son kez, Son kez öpeceğim. Ah Müzeyyen ah! Mutluluk teğet geçti bizi. Beraber baktığımız aynada,
Fakat Müzeyyen bu derin bir acıdır yüreğinde.
Birbirine uyumsuz bireylerin bir arada yaşamaya kendini zorlaması büyük kayıplara sebep olacaktır. Bireyler birbirine karşı tolerans gelistiremedigi için birbirine nefret, tiksinme ve tüm duygusuzluklara kendilerini maruz bırakmaktadır. Aile bireyi olmak istemeyen babayı zorla o kalıba sığdırmaya çalışmak tabiki olası her türlü aile içi şiddete davetiyedir. Onun buna karşı size geliştirdiği sevgisizliği, nefreti, sizi degersizlestirmesini beslersiniz, kendinize en yakininizdan gelen mitralyöz saldırısı içinde bir savaşta bulursunuz her daim kendinizi. İyi çocuk olmak istemeyen cocugunuzu da iyi kalıpların içinde giydirirek ayaklı zorbayi buyutmektesiniz. Her şekilde ağır yaralı olarak girdiğiniz bu oligarşik aile faciasini  sürdürerek en çok kendinize yazık ediyorsunuz. Ahh Müzeyyencim, o gölgesi var  diye sığındığın zakkum ağacı yaşama karşı olan direncini emiyor, seni yıpratıyor,  henüz hayat senin için bitmemisken kendin için iyi bir şey yap. Vazgeç bu illet soy bağını sürdürmek gayretinden, kim ne der diye kendini her gün öldürmekten,  mutsuz ve sevgisiz bir adamın caminda dünyaya bakmaktan. Çüruyorsun Müzeyyen en sonunda en büyük hasarla huzurla toprağa gireceğini mi sanıyorsun, kimseler tamir edemez kalbini Müzeyyen, vazgeç bu duygusuz ilişkiyi sulamaya çalışmaktan ,senin çiçeklerin günbegün soluyor, bahçende bir tane mor menekşe, lale, sümbül kalmadı.
Reklam
Bilmiyorum, tanır mısınız? Bir Müzeyyen vardı, hani onun Müzeyyen 'i... Ne güzel anlatırdı, dinlemeye doyamazdım ondan Müzeyyen'i dinlemeyi. Sadece ben mi? Evinin önündeki çınara konup örtüşen kuşlar, sokağında gezip duran kediler ve günde 6 öğün Müzeyyen'i şaşkın gözlerle dinleyen, insan canlısı Karamel. Ahh Karamel ahh, nasılda kıskandırdı Müzeyyen'i, bırak artık Müzeyyen'i biraz da benimle ilgilen diye yapmadığı şebeklik kalmazdı. Müzeyyen kimdi, ne yapardı, imkansız bir aşk mıydı yoksa tanıdığımız biri mi hiç bilemedik. Tek bildiğimiz, o Müzeyyen'i çok sevdi.
AHH NERDE O ESKİLER
Ne güzel zamanlardı. Radyolarda kadife sesli sanatçılar... Emel Sayın'lar, Samime Sanay'lar. Bir ilkbahar sabahı güneşle uyanırdık. Benzemez kimse sana derdi, Müzeyyen Senar 45' lik plaklarda... Yıldırım Gürses hayattaydı. Leylaklar dökülüp güller ağlardı. Ahmet Özhan'ın temiz yüzü aydınlatırdı televizyonları. "Çok yakarmış güneşin
1950-2020 işte bu bizim hikayemiz...
VE BİZİM HİKÂYEMİZ. 50'li yıllarda Demokrat Parti'yle Hayata gözlerini açanlar. Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup, 60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar. Çocukluğunu bu kargaşayla geçirip, 68 'de 18 yaşın heyecanıyla ,68 kuşağının çilesini çekenler. Bu hikâye hepimizin bilenler bilir… Bizim o yıllarda çocukluğumuz hep sıkıntılarla
Gönlümde sen , Bağrımda sen . Ahh ! bir bilsen ... Nasıl kanıyor parmak uçlarım . Nasıl kanıyor , nasıl akıyor Kızıldeniz gibi . Müzeyyen diyorum , Müzeyyen ! Kan damlıyor , kan ... Oralı bile değil ki Müzeyyen Ahh , Müzeyyen ! Öl Müzeyyen ! @mfk0101
Reklam
"Olmuyor seni düşünmeden Müzeyyen ! Anmamak adını ... Gün hasret , Gece kasvet . Ve , ölüm kapımda . Ahh Müzeyyen ! " [ MFK ]
Ahh Müzeyyen bir gülüyorsun;kelebekler yıllar boyunca seninle kalıyor