Ahlat ahların ağacıydı,
Yaşlanmaya başlayanların,
İtiraf edilememiş aşkların,
Evde kalmış kızların.
Ahlat ahların ağaciydı,
Cezayir nasıl cezaların ülkesiyse,
Öyleydi işte.
Ve etimoloji Eti'lerden kalma
Bir zaman birimiydi yanılmıyorsam.
Ve yanılmıyorsam yalnız insanların,
Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman.
Mesela o zamanlar
Mutsuz olduğunda insanlar,
Yok olurmuş bazı dakikalar.
Gülümsedim o sıra,
Bazen sevinirim,
Sevinmek nedense hep yedi yaşında
Ve ah... dedim sonra,
Ah!
"Çok abartıyorsunuz her şeyi. Bu kadar sevgi, bu kadar duygu vıcık vıcık nerenizden çıkıp geliyor anlayabilmiş değilim. Ben mesela sevmiyorum insanları. Sevemiyorum. Hayvanlara, doğaya bir şey dediğim yok. Ama insanlara tahammülüm yok hiç."
Ahlat Ağacı
“Ne bileyim, burada kalmaya pek niyetim yok. Sevmiyorum buraları.
Dar kafalı, hoşgörüsüz, bezelye taneleri gibi birbirine benzeyen bir sürü insan. Burada ömür çürütmeye niyetim yok.”
Ahlat Ağacı -
Merhaba,
Kitap Ümit Yaşar'ın yazdığı "Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın" şiirinden ilham alarak yazılmış. Kitabın kapağı yine bir Hasan Ali Toptaş klasiği olmuş Nuri Bilge Ceylan eseri. Kuyu Metaforu Ahlat Ağacı filminden alınmış bir kare. Kitap bittiğinde kapağı tasarlarken neden bu kareyi seçtiğini, kapak ve kitap arasındaki
"Çok abartıyorsunuz her şeyi. Bu kadar sevgi, bu kadar duygu vıcık vıcık nerenizden çıkıp geliyor anlayabilmiş değilim. Ben mesela sevmiyorum insanları. Sevemiyorum. Hayvanlara, doğaya bir şey dediğim yok. Ama insanlara tahammülüm yok hiç."
(Ahlat ağacı)
Ve ah dedim sonra,
Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.
Dallarına salıncak kurardı çocuklar,
Hızlı yaşanan bir hayatın şarkılarıydı salıncaklar.