Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...
SEVDAN BENİ
Terk etmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni...
Terk etmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım
Hayın, karanlıktı gece
Can garip, can suskun
Can paramparça...
Ve ellerim kelepçede
Tütünsüz, uykusuz kaldım
Terk etmedi sevdan beni...
AHMED ARİF
Şairlerin, yazarların mektupları vardır; sevgiliye, babaya, evlada yazılmış mektuplar. Ahmed Arif’in “Leylim Leylim”i de bunlardan biridir.
Ahmed Arif’in Leylâ Erbil’e seslenişi, serzenişi bir sevgiliye yakarış şeklindedir ki özel sayılacak hatta mahrem denilecek nitelikte mektupları da dikkat çekicidir kitabında. Arif, dost gördüğü, dost bildiği
...
Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gökkuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su...
Ağıyor yeşil.