Her sabah vakti ses geldi kulağıma
"Zikret!" dedi, zikredip yürüdüm ben işte
Aşksızları gördüm ki, hep yolda kaldı
O sebeple aşk dükkanını kurdum ben işte
-Ahmed Yesevi
Sayfa 100Kitabı okuyor
Her sabah vakti ses geldi kulağıma
"Zikret!"dedi, zikredip yürüdüm ben işte
Aşksızları gördüm ki , hep yolda kaldı
O sebeple aşk dükkanını kurdum ben işte
Pir Ahmed Yesevi 🌹
Her sabah vakti ses geldi kulağıma "Zikret!" dedi, zikredip yürüdüm ben işte Aşksızları gördüm ki, hep yolda kaldı O sebeple aşk dükkânını kurdum ben işte
-Ahmed Yesevi
Sayfa 100 - Nesil yayınları 26. BaskıKitabı okudu
Ahmed Yesevi pir-ini ararken
Her sabah vakti ses geldi kulağıma
Zikret! dedi, zikredip yürüdüm ben işte
Aşksızları gördüm ki, hep yolda kaldı
O sebeple aşk dükkanını kurdum ben işte
Sayfa 100 - NesilKitabı okudu
Her sabah vakti ses geldi kulağıma
'Zikret'!dedi,zikredip yürüdüm ben işte
Aşksızlar gördüm ki,hep yolda kaldı
O sebeple aşk dükkanını kurdum ben işte..
_Ahmed Yesevi
Her sabah vakti ses geldi kulağıma
"Fikret"! dedi, zikredip yürüdüm ben işte
Aşksızları gördüm ki, hep yolda kaldı
O sebeple aşk dükkânını kurdum ben işte
AHMED YESEVİ
Sayfa 100Kitabı okudu
"Bir gün" dedi "Şeyhim Hoca Ahmed Yesevi beldeler aşıp halkı irşat ederken bir köye misafir olur. Olacak o ya, misafir olduğu evin hanımı gebedir ve doğum vakti yakındır. Ebeler gelirler. Evin eri Hoca Ahmed Yesevi'den dua etmesini ister ve o dahi dua eder taze anaya ve dünyaya gelecek balaya. Hasııli hatun sağ selamet, bala güneş yüzlü... Evin eri doğumun ve yeni balanın vesilesiyle oradakilere şenlik eder çaylar sunar. Şeyhim Hoca Ahmed Yesevî çaydan içtiği vakit çok hoşuna gider. 'Bu cennet şarabıdır' der; Sonra çaya dua eder. İşte o günden beridir ki dergâhta zikirler çay ile çekilir, muhabbet şarabı çay ile içilir."
Sayfa 273Kitabı okudu
"Şeyhim" dedi Abdulhalik Gücdavani, "itikadim odur ki; bir milleti hatun kişi tamam eder ve hatun kişi noksan eder. Hatun tamam olursa millet de tamam olur. Alemin özü insan, insanın özü hatundur. O vakit bacılar gerektir, din-i İslam'ı bacılara anlatacak. Onlara evlatlarını bu maksat ile yetiştirecek bacılar gerektir. Hem ana olacaklar hem mürşide olacaklar. Batınlarında bir evladı taşır gibi sinelerinde imanı taşıyacak bacılar gerektir.
"Efendim" dedi Ahmed Yesevî, "kardeşlerim ne lazımsa söylediler. Alpler lazımdır, erenler lazımdır; kardeşler eşler, bacılar, analar lazımdır; tacirler, esnaflar lazımdır. Lakin hepsinin sinesine aşk lazımdır. Aşk ile ve arkalarında kalanı düşünmeden gidecek âdemler lazımdır. Onlara zor olanı kolay anlatmak lazımdır; zorlaştırmamak, kolaylaştırmak lazımdır. Ve aşktır ki; her zoru kolay eder" dedi ve sustu
Sayfa 234Kitabı okudu
Allah (dedi ki): “Rahmetinden aşk yarattım.”
“Bu yüzden aşıkları çok ağlattım.”
“Derde, sıkıntıya ve belalara çattırdım.”
(Ben de) çatıp aşk yolunda ölmeyeyim mi?
…
(Allah), dünya nimetlerine karşı haris olanlara “Kulum” değmez.
Mahşer günü yolunu şaşırırsa, (doğru) yolu göstermez.
Susuzluktan öyle yazıp imdat dilese, elinden tutmaz.
Dünya (sevgisini) bırakıp ahireti sevmeyeyim mi?
Sayfa 103Kitabı okudu
Hızır as. Ahmed Yesevi'ye Hz. Evlendikten sonraki Öğütü
"Gayri bir değilsin Ahmed"dedi yaşlı adam. " Yarin var yaranın var ,yolun var yoldaşın var. Lakin bil ki bu ateşten gömlektir. Yakar lakin yanmaz. Ama bu yolda sana eş olan , bil ki hak yolda da sana eş olacaktır. (...)
Kadın cihanın başıdır, cennet dergahının aşıdır. Hatun ki safi edep olmak için vardır ve edep en ziyade ona yakışır. Halkın temeli aile , ailenin temeli hatundur. Hatundur ki , İslam nuruyla nurlanmış olsun , o vakit her yeni doğan balanın gözünde İslam nuru parlar. Kadın iffetliyse alem iffetlidir. O vakit maksadın yalnızca erlere değil , hatunlara da yayasın. Bil ki er kişi mum ise , hatun ateşidir; er kişi ay ise hatun güneşidir; er mekanı aydınlatma hatun cihanı aydınlatır. Değil mi ki anadır..."
Sayfa 151Kitabı okudu