Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KARA BİR ÜTOPYA
Neredesin! Cehennemin dibindeyim desem Cudi’nin yamacında elbombasının piminde Kalemin mürekkebinde sitemin ilk harfinde Şarabın dip tortusunda aynanın kırık yerinde Kayboluşun ortasındayım desem ne farkeder Say ki dağın öte yüzündeyim sesinin hiç Sızamadığı dingin bir koyakta, yıldızlı bir Gök altındayım, atlarımı suluyorum nehirde Bir de değirmen buldum suları köpürten Kötü hâtıraları hâfızadan silmekte Say ki bir bulutum yağmurunu esirgemeyen Farzet ki fiilini yitirmiş bir cümleyim Faili öksüz bir cümle de diyebilirsin Kekemeliğim bundandır belki, her köşede Beni tökezleten bir kadın gölgesi yahut Kendini kâhin sanan bir şair bulunur Peki sen kimsin desem gereksiz bir soru “Karanlıkta yüzen” gerçeksin galiba Ölü heceler pıtraklanıyor sözcüklerinde Yürüdüğün sokaklarda kimliği belirsiz Hayaletler görüyorsun ürperen kalbinle Belli ki seninki kara, kapkara bir ütopya
Sayfa 50 - Everest Yayınları - 1. Basım: Ekim 2016Kitabı okudu
İnsanoğlu İnsanlar
Atatürk’ün mazlum uluslara devam eden önderliğiyle ilgili çarpıcı bir anısını müzik eğitimcisi ve yazarı Ahmet Say, “İnsanoğlu İnsanlar” adlı kitabında paylaşmıştır: Ahmet Say, 1954-1960 yılları arasında müzikoloji öğrenimi için Almanya’dadır. Cezayirli bir bağımsızlık savaşçısı ile karşılaşır: “1950’li yılların ortalarında bir gün, Almanya’da rastlantı sonucu tanıdığım Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden (FLN) kaçak bir militan, cebinden çıkardığı Atatürk fotoğrafını bana gösterip ‘İşte bizim gerçek önderimiz!’ dediği zaman, anti-emperyalist savaşların 20. yüzyılın ikinci yarısına da damgasını vurduğu kafama dank etti…
Sayfa 138 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Reklam
"kalbim ödünç say sana ayrılan ne varsa..."
Sayfa 62 - Gibi YayınlarıKitabı okudu
Kalbim, ödünç say sana ayrılan ne varsa
Kızını istemediği bir adama ver duygularını yok say sonra bıdı bıdı
İnsanları değil, onların günahlarını ve zaaflarını görüyor, insanların bu günahlarından kaçmaya çalışırken farkına varmadan sadece zaaflardan değil, o zaafların hemen yanı başında duran sevecenlikten ve sevgiden de uzaklaşıyordu. Kızının, insancıl zaafları reddeden sofuca imanı, herkesten çok Şeyh Efendi'yi üzüyor, bunun bir ibadet, bir Allah sevgisi değil, bir hastalık olduğunu, herkesten fazla o seziyordu. Osman'a dediği gibi: "İnsanları sevmeden Allah'ı sevemezsin."
fazıl say'a...
'Bozkırları düşün!' Yürü gecenin üstüne parmaklarınla Hayat bir haykırış kadar dingin Kalbin yalnızlıklar uğrağı Bunu sen çok iyi bilirsin 'Bozkırları düşün!' Ceplerinde portakallarla dolaşan çocukları Deniz az uzakta Yakamoz ve rüzgar Yakılan otların kokusu Parmaklarına sinsin Fazıl, bunu sen çok iyi bilirsin...
Reklam
4. Tarablus kuşanmış saçağı dizde Arzumanım kaldı şurda bir kızda Bir yanı gerdanda bir yanı yüzde Say(a)madım benlerin binden ziyade
Sayfa 93
vuslat bir azaptır artık görünmeyen ah benden cayan mutluluk sal kendini hayır hayır say beni hayat hala seviyorum
Sayfa 29 - Klaros YayınlarıKitabı okudu
93 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KUVÂYİ MİLLİYE DESTANI
Genco Erkal'ın sesiyle kitabı okumak etkileyiciliğini kat be kat arttırdı, müzikal desteği ve diğer okuyucular mükemmel bir tat bıraktılar damağımda. Nazım Hikmet'in inceliğini yine Fazıl Say'ın oratoryosundan tanımıştım, o zariflik bu kitapla yine pekişti içimde. Ayrıca Muammer Sun'un "Sevda Çiçeği" müziği bir o
Kuvayi Milliye Destanı
Kuvayi Milliye DestanıNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20083,184 okunma
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.