Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kurt, Orta Asya tarihinin derinliklerinden itibaren Türk kökenli halkların mitolojilerinde yer alır. Bazen erkek, bazen dişi kurt olarak karşımıza çıkar. Kurt ile ilgili efsanelerin en belirgin hallerini Ergenekon ve A-shih-na'da görürüz. Kurt yani börü bazen kurtarıcı, yol gösterici bir göl türenilen Ata ya da ana motifleriyle karşımıza çıkar. insanları ve toplumları zor duruma düştükleri anda yol göstererek, besleyerek ya da doğurarak yeni bir çağın başlamasına sebep olur. Bilgedir iyi planlama yapar, gelecek stratejileri üretir. Kısacası toplumun geleceğine yön verir. Kendisine duyulan korku saygıya dönüşmüştür. Ama her zaman Türk milletinin yardımcısı olmuştur.
Sayfa 175Kitabı okudu
m.ö. 176 yılında mo-tu, imparator wen'a cüretkârlığını daha da artırıcı bir mektup yolladı. bu mektupta mo-tu kendisini gök tarafından kurulan hunların büyük shan-yüsü olarak göstermekteydi. devamla mektupta "gökün yardımı, savaşan erlerimizin mükemmelliği ve atlarımızın gücüyle, aşiretin her üyesini keserek veya itaate zorlayarak, yüe-c- bib'yı silip süpürmeyi başardık. üstelik lou-lan, wu-sun ve hu-chie kabileleriyle, civardaki 26 devleti de fethettik, böylece hepsi hunların halkının bir parçası oldu. yay çekerek yaşayan tüm halklar artık tek ailede birleşti ve tüm kuzey bölgesi barış içinde. böylece ben şimdi silahlarımı bırakıp, askerlerimi dinlendirmek ve atlarımı otlaklara çıkarmak istiyorum. bu yakın geçmişte olan olayı unutup eski anlaşmamızı tekrar yürürlüğe koymak arzusundayım." mektuptan anlaşıldığına göre yüe-chih ve diğer orta asya boylarını itaat altına aldıktan sonra mo-tu kendini daha da güçlenmiş hissediyordu. yani o zamanın dünyasında çin sınırlarının dışının tek hakimi o idi. onun istekleri çin sarayında uzun süre enine boyuna tartışıldı. imparator wen, eski anlaşmayı tekrar kabul etmek zorunda kaldı
Sayfa 35 - kronik kitap, 2. basımKitabı okuyor
Reklam
boş kalan doğu gök-türk devleti tahtına çinliler daha önce kendine sığınan tu-lu'yi (ch'i-min) kağan unvanıyla oturttular. onun sayesinde bir kaç sene doğu gök-türk devletini kontrol ettilerse de 609'da ölümü üzerine geçen oğlu shihpi(sibir), devleti her bakımdan toparladı. çin'e vergi gönderilmediği gibi yapılan saldırılarla suei hanedanı yıpratıldı. çinlilerin teşebbüs ettiği entrika faaliyetlerine hiçbir türk beyi katılmıyor, aksine onlara karşı cephe alıyordu. hatta 615 yılından yenmen şehrinde çin imparatoru kuşatıldı. mevcut 41 kaleden 39'u ele geçirildiği, çin imparatorunun korkudan ağlamaya başladığı sırada shih-pi kağan'ın çin asıllı hatunu i-ch'eng devletin kuzey taraflarında töles boylarının isyan ettiklerini söyleyerek onu kandırdı ve acele kuşatmayı kaldırarak geri dönmesini sağladı. bu hadise sırasında ve sonrasında büyük sarsıntı geçiren suei imparatorluğu yıkıldı. yerine gök-türklerin de yardımıyla çin tarihinin en parlak devleti sayılan t'ang imparatorluğu kuruldu(617).
taspar, türk milletinin yapısına hiç de uymayan budizm dinine meyil etti. onun bu dine karşı olan ilgisi milletin kendisinden soğumasına sebep olmuştu. arkasından kuzey çin'deki devletlerden chi'ler yıkılıp, bazı prensleri gök-türklere sığınınca yine hata yaptı. önceleri bu prensleri destekledi ise de daha sonra chi'lerin rakibi chou'lar bir prenses vaad edince, bir hile kendisine sığınan prenslerini onlara teslim etti. bu da milletin tepkisine yol açmış ve taspar'a olan saygı azalmıştı
Eserini 9. yüzyıl ortalarında yazmış olan el-Cahız'a göre Uygurlar Mani dinini kabul ettikten sonra Karluklara yenilmeye başlamışlardır.
Sayfa 214 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Hun kanunlarında bir kişi eğer adam öldürmek maksadıyla bıçağını sıyırırsa idam edilir. Hırsızlık yapanın mallarına el konulur. Bir suçluya hafif bir ceza verilecekse bir uzvu ezilir. Ağır ceza verilecekse idam edilir. ... Cezaların ağır olması caydırıcı gücü ve milletin erdem sahibi olmasını, suçluların sayısının çok az olması sonucunu doğuruyordu. Bu konuyu Çin kaynakları "Mahkumların sayısı ancak birkaç kişidir." İfadesiyle açıklarlar. Kanunlar karşısında hiç kimse ayrıcalıklı değildi. Devlet memurlarının kanunları ve devlet işlerini iyi bilip uygulaması gerekiyordu.
Sayfa 84
Reklam
“Türk tarihini sadece hanedanlara bakarak ya da onların üzerinden anlamamız mümkün değildir. Fransa, İngiltere, Çin, Iran, Hint, Eski Mısır ve benzeri için bu durum söz konusu olabilir, ancak aynı yöntemi Türk tarihi için uygulayamayız. Tarihimizi hanedanlar üzerinden değerlendirmek, onu anlamak için yeterli değildir. Hanedanlar yanında boyları da incelemek gerekir. Onların varlığını inceleyerek tam bir Türk tarih örgüsü oluşturulabilir...”
Mo-tu’nun sahne almasıyla Hunların sıçrama yaparak büyük bir yükselişe geçtikleri sırada Çin tarihinde de dikkate değer bir değişim yaşanıyordu. Bu değişim daha sonraki asırlarda Çin milletine ad verecek olan Han hanedanının ortaya çıkmasıdır. Yani Mo-tu’nun tahta geçişine paralel olarak, M.Ö. 206 yılında Çin'in ilk büyük hanedanı Han kurulmuştu. Onların yeni yükselen hanedanına karşı aynı esnada Mo-tu'nun gücü Orta Asya’da hızla yayılıyordu. Zirveye çıkan söz konusu bu güç, takip eden yaklaşık dört asır birbiri ile mücadele edecektir. Kısacası Han hanedanı Çin'de kendinden sonra gelenler için model haline dönüşürken, aynı modeli bozkırda Hunlar oluşturacak ve kendinden sonra gelenleri derinden etkileyecekti.
Mete Han, Türk tarihi için birçok açıdan önemli bir isimdir. Mete Han'ın kurduğu yapı, bozkır kültürünün başlangıcı ve modelini oluşturmuştur. Mete aynı zamanda devlet geleneğinin mimarıdır. Vatanın ne demek olduğunu anlatan ilk Türk hükümdarıdır. Bir çakıl taşını vermeme zihniyetinin ilk lideridir. Mete Han bütün Altay kavimlerini bir araya toplamış, Hazar Denizi ve Hindistan'a kadar bütün Asya'yı almış yalnızca tarihi rakibi Çin kalmıştı.
Sayfa 27 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
gücünde azalmaya rağmen işbara doğu gök-türk ülkesi içinde kontrolü elde tutabildi. ancak, 585 yılında çin'deki suei imparatorunun siyasi üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı. onun 587'de ölümü üzerine yerine kardeşi baga kağan olurken, o da çin'in vassalı olmayı sürdürdü. aslında ülkesi için önemli başarılar kazanmıştı. 589 yılında bir savaş esnasında alnından okla vurularak ölen baga'nın yerine işbara'nın oğlu tou-lan kağan oldu. 593 yılından sonra üzerindeki çin baskısını yırtan tou-lan, vergi vermeyi durdurmuş, üstelik akınlara başlamıştı. tou-lan'ın çin'e yaptığı saldırıları bir türlü durduramayan suei imparatoru, neticede tekrar casus ch'ang sun-sheng'in yardımıyla entrika faaliyetine girişmiş, baga kağan'ın oğlu tu-li ile temasa geçmişti
Reklam
çin tarihi kayıtları adından korkuyla bahsettikleri mukan'ın karakteri hakkında enteresan bilgi vermektedirler. yüzünün genişliği 30cm, gözleri donuk cam gibi, askeri mücadelesi, savaş ve benzeri işlerde çok haşin, fakat ayrıca zeki ve bilgili, yüzünün rengi kızıl idi. olağanüstü cesurdu, askeri taktikleri çok iyi bildiği gibi ordusuna çok iyi kumanda ediyordu. kerulen ırmağından ural dağlarına kadar geniş bir alana yayılmış olan dağınık töles boylarının hepsi mukan'ın idaresinde teşkilatlanmış idi. özellikle sağd'luların himaye edilmesi neticesinde ülkede ticaret gelişmişti
gök-türk devletinin sınırları artık kore'den karadeniz'e, çin'in ortalarından kuzeyin ıssız derinliklerine kadar ulaşıyordu. ona bağlanmayan bir türk boyu kalmadığı gibi, boyun eğmeyen yabancı kavim dahi kalmamıştı. çin'de hüküm süren batı wei (557'den sonra chou) ve chi devletleri gök-türk devletiyle yakınlaşmak için birbirleriyle yarış ediyorlardı. neticede her iki çin devleti de adeta hazinelerini boşaltırcasına mukan kağan'a yıllık vergi ödemeye başladılar. mukan ülkesi için en uygun siyaseti uygulayarak her iki devletten azami şekilde faydalanmasını bildi
mukan, 572 yılında ölünce yerine kardeş taspar geçti. taspar çin'e karşı üstünlüğü o derece ileri götürdü ki; çin imparatorlarına "oğullarım" diye hitap ediyordu. çok aşırı genişlemiş ülkesini daha kolay idare etmek maksadıyla küçük kağanlıklar kurmak yoluna gitti. ancak, ilk zamanlar bu sistem faydalı oldu ise de sonradan devlet adamları arasında anlaşmazlıklar gösterdiğinde büyük zarar vermiştir
Mo-tu, kendisine verilen birliği sıkı disiplin içerisinde eğitime tabii tuttu. Öyle ki, kendisinin ıslık çalan okunu attığı her hedefe adamları da atacaklardı. Böyle yapmayanlar derhal orada öldürülüyorlardı. Mo-tu, önce en sevdiği atına, daha sonra en sevdiği karısında ok attığında, onun gibi yapmayanların hepsini öldürdü. Daha sonra babasının en sevdiği ata ok attığında herkes atmıştı. Neticede herkesin yani on bin kişinin kendi istediği gibi yetiştiğine kanaat getirdi. MÖ 209'daki bu olayla birlikte Türk tarihinde ilk defa disiplinli bir askeri birliği kuruluşu kabul edilmektedir.
Sayfa 56
METE HAN'IN ÇİN İMPARATORİÇESİNE EVLİLİK TEKLİFİ
Hun hükümdarı Mete Han'a M.Ö. 192'de evlenmesi için Çinli prenses gönderen Çin İmparatoru Huei'nin bu hareketine karşı Mete Han, Çin'de asıl gücü elinde bulunduran Huei'nin annesine evlilik teklifi yapar. Mektup şöyle; Mete Han'ın mektubu; "Ben sazlıklar arasında doğup, sığır ve at topraklarının vahşi bozkırlarında büyütülmüş yalnız bir dul hükümdarım. Çin'e seyahat etmek özlemiyle çok defa sınır bölgesine gelmişimdir. Zatı şahaneleri de yalnız bir yaşam süren dul bir hükümdardır. İkimiz de zevklerden mahrum bir yaşam sürmekte olup kendimizi eğlendirme imkanımız yoktur. Ümidim ikimizin birbirimizde olanları, olmayan eksikliklerimiz için değiş tokuş etmemizdir." İmparatoriçe Lü'nün cevabı; "Yaşım ilerlemiş ve gücüm zayıflamaktadır. Saçlarım ve dişlerim dökülmekte, düzgün ve dengeli bir şekilde dahi yürüyememekteyim. Ch'an-yü herhalde çok abartılmış haberler duymuş olmalı. Ben kendisini bu kadar alçaltmasına layık değilim. Ancak, ülkem hiç bir yanlış yapmadı ve ümidim kendisinin ülkeme zarar vermeden sakınmasıdır." Bu cevap üzerine Mo-tu isteğinden vazgeçmiş ve teşekkürünü iletmek için elçi yollamış. Hani bize barbar diyorlar ya! Şu mektuptaki kibarlığa bakınca, en barbar halimiz bile bugünkü sizin dünyayı savaşa boğan, bitmez tükenmez hırslarınızdan daha incedir!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.