Almanlar dağların zirvelerinde araştırma yapıyorlardı. Çok şaşırmıştım. Biz ise ülke olarak hiçbir şey yapmıyorduk. Türk araştırmacılar ise sadece turist gibi geziler düzenliyor, şehirlerde keyif çatıyordu. Oturdukları yerden bilgi üretiyordu.
Hun orduları neredeyse tamamen hafif süvarilerden meydana gelirdi. Onlar çok hızlıdır ve binicileri boynuz ile ahşaptan oluşan yaylar kullanırlar. Bu ok ve yaylarla uzak mesafeden çok isabetli atışlar yapabilirlerdi.
Ok başlıkları, kemik bronz ve demirden yapılmaktaydı. Kemikten oluşan ok başlıkları zırhsız düşmanlar için kullanılırdı.Ama metal ok başlıklarının iki ya da dört kesici kenarı vardı ki bunlar deri ve demiri delebilirdi. Hunlar aynı zamanda kemikten yapılan flüt benzeri bir ses çıkaran bir ok başlığı da üretmişlerdi. Bu ok başlığı saldırının başladığını duyurmanın yanısıra aynı zamanda da düşmanı paniğe gark eder ve kaçmaya başlamalarına yol açardı.
Mo-tu, kendisine verilen birliği sıkı disiplin içerisinde eğitime tabii tuttu. Öyle ki, kendisinin ıslık çalan okunu attığı her hedefe adamları da atacaklardı. Böyle yapmayanlar derhal orada öldürülüyorlardı. Mo-tu, önce en sevdiği atına, daha sonra en sevdiği karısında ok attığında, onun gibi yapmayanların hepsini öldürdü. Daha sonra babasının en sevdiği ata ok attığında herkes atmıştı. Neticede herkesin yani on bin kişinin kendi istediği gibi yetiştiğine kanaat getirdi. MÖ 209'daki bu olayla birlikte Türk tarihinde ilk defa disiplinli bir askeri birliği kuruluşu kabul edilmektedir.
Mo-tu’nun sahne almasıyla Hunların sıçrama yaparak büyük bir yükselişe geçtikleri sırada Çin tarihinde de dikkate değer bir değişim yaşanıyordu. Bu değişim daha sonraki asırlarda Çin milletine ad verecek olan Han hanedanının ortaya çıkmasıdır. Yani Mo-tu’nun tahta geçişine paralel olarak, M.Ö. 206 yılında Çin'in ilk büyük hanedanı Han kurulmuştu. Onların yeni yükselen hanedanına karşı aynı esnada Mo-tu'nun gücü Orta Asya’da hızla yayılıyordu. Zirveye çıkan söz konusu bu güç, takip eden yaklaşık dört asır birbiri ile mücadele edecektir. Kısacası Han hanedanı Çin'de kendinden sonra gelenler için model haline dönüşürken, aynı modeli bozkırda Hunlar oluşturacak ve kendinden sonra gelenleri derinden etkileyecekti.
“Devlet meclisinde tartışmalardan sonra Kara Kağan'ın oğlu She-t'u devlet meclisine gelerek "Ta-lo-pien'in layıkıyla kağanlık yapamayacağını, An-lo'nun ise daha uygun olacağını söyleyerek An-lo'nun tahta çıkmasını sağladı. Fakat, An-lo ülkede tam kontrolü tesis edemediği gibi, Ta-lo-pien tarafından sürekli rahatsız ediliyordu. Ülkede asayiş sağlanmayınca devlet meclisi yeniden toplandı. Cesur ve kahraman bir kişiliğe sahip She-t'u'nun tahta uygun olduğuna karar verilince, unvanıyla kağan oldu (581). Tam unvanı "İl Külüg Sad Baga bara Kağan" idi...”