Aragon derki; 'Ve insan kırar; göğsüne bastırırken sevdiği şeyi. ''
Sevgi; özgürdür,
sınırlarla korunacak bir şey değildir/olmamıştır.
Öyle narindir ki, dozunu bilmediğinizde ifrada varan bir hal alır ve sevgi orada buharlaşır.
Kime ait olduğunu bilmediğim o güzel sözde de dediği gibi;
'Birine sahip olmak istiyorsan, ona kelepçe yerine kanat takacaksın. Uçabildiği halde hâlâ yanına konuyorsa, o senindir.'
Özgürlükten kastım tam olarak budur.
Buna ek olarak, çoğu sevgi sonsuz değildir.
Kişi en çok kendinden bilir; sonsuza kadar sevemez fakat tam da insana özgü bir paradoks ile sonsuza kadar sevilmeyi ister.
Ve yeniden sevgi; sınırlandıkça buharlaşan, dozu aştıkça şeklini&amacını kaybedendir.
Bitebilir, sahipliğe karşıdır. Süresi bilinmeyen, seninle ne kadar yürüyeceğini bilmediğini arzulamaktır.
İşin güzelliği de orada yatar.😊
Biteceği bilindiği halde, gördüğü sonsuz muamelesine bir kenardan güler durur sevgi.😁
Sevilene istediğinde gidebileceğine dair özgürlük alanı tanımakla, amorf olan sevginin dönüşeceği en güzel morf halidir/bizi mutlu edecek olan.
Yormadan, yorulmadan, ılık, sakin...