Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve 30 Ekim 1918'de, Limni Adasının Mondros Limanı'nda, İngilizlerin Agamemnon zırhlısında, Türk delegeleri Bahriye Nâzırı Hüseyin Rauf (delege kurulu başkanı), Dışişleri Müsteşarı Reşad Hikmet, Kurmay Yarbay Sadullah ile İtilâf Devletlerini temsil eden İngilizlerin Akdeniz Donanması Başkomutanı Amiral Somerset Arthur Gough-Calthorpe arasında Mondros Mütarekenâmesi imzalandı. Varılan anlaşmaya göre, derhal savaş hâline son verilecek, doğudaki askeri birliklerimiz 1914 sınırının gerisine çekilecek, Türk ordusu terhis edilecek ve eldeki silah, cephane, teçhizat, ulaştırma araçlarının ne yapılacağı hakkında İtilâf Devletlerince verilecek talimata uyulacak, donanma teslim edilecek, limanlar, demiryolları, posta işleri İtilâf Devletlerinin Devletlerinin denetim ve yönetiminde, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Toros Tünelleri de yine bu devletlerin işgalinde bulunacaktı. İtilâf Devletleri güvenliklerinin tehlikeye düştüğünü gördükleri her yeri işgal edebilecekleri gibi, karışıklık olması hâlinde başkaca sebebe lüzum kalmadan Vilâyat-ı Sitte'yi, yani "Altı İl" adıyla anılan Diyarbakır, Elâzığ, Van, Bitlis, Erzurum ve Sivas'ı işgal hakkına sahip olacaklardı.
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim... Nazım Hikmet Ran
Reklam
Akdeniz Salgını
"bakınca hiçbir şey göremediğin, gözlerini duyduğun yalnız. sözlerin var, dudak izlerin yok sözlerinde."
Sayfa 271 - Adam Yayınları - Sekizinci Basım - Mayıs, 1998Kitabı okudu
Akdeniz Salgını III
"omurgasını kırmış bir balık yatar, seninle denizin üstünde, öpülmüş bir dudak gibi."
Sayfa 273 - Adam Yayınları - Sekizinci Basım - Mayıs, 1998Kitabı okudu
Akdeniz Salgını V
"yani bir gülüşün bir çay kaşığının sıradan ölümsüzlüğü, seni sürekli kılan."
Sayfa 275 - Adam Yayınları - Sekizinci Basım - Mayıs, 1998Kitabı okudu
Ne kadar hüzün verici! Birilerini, ihtişamlı salonlarda, arkalarına yaslanmış, gazete okurken görüyorum. Başkalarıysa, poyrazın kırbaçları altında, gözleri yaşarmış, elleri buz kesmiş, kime gideceklerini bilemez halde.. Kendi kendime hayatın ne acımasız olduğunu tekrarlıyorum.
Reklam
Başkalarının ıstırabı karşısında, insan yüreği bu kadar duygusuz kalırsa, her şey boşunadır.
Ah! Gücüm olsaydı da insanları adil olmaya zorlasaydım.
Gemiden çıkıp İstanbul'da gelebilmek için pasaportum olmadığından, bir tayfa kasketi işimi gördü. Nöbet bekleyen Türk askeri durumu fark etti ama gülümseyerek karşıladı. Ayasofya'yı çalmayacağımı biliyordu.
Eh, nihayet dürüst olmanın, vicdanı her türlü yalandan arındırmış olmanın yüz türlüsü yok ya ! Ah, her önüne gelenin ta gözlerinin içine bakarak ona şöyle diyebilmek: Sana hiçbir borcum yok !
Reklam
"Azizim Bay Moritz, dünyada namuslu babalar eksik olmaz. Benim babam da bir zamanlar öyleydi, uzun zaman da öyle kaldı; ama ne yaparsın, günün birinde kendisine bunun bir ahmaklık olduğunu kanıtladım: 'Namusluluğu' karnımızı doyurmuyordu; ondan sonra da ..."
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.