Adımların önemini de küçükken öğrenmişti, insanın yere nasıl basması, nasıl durması gerektiğini de... Bu dünyada hayatta kalmak için karşıdan geleni, ötede duranı bir bakışta tartıp anlayacaksın.
Isabel Allende amcası Salvador Allende yönetiminin General Pinochet önderliğindeki ordu tarafından yıkılması sonucu öldürülmesiyle önce Venezuela ardından da ABD’ye sürgüne gitmek zorunda kalmıştır. Şilili yazar mülteciliğin, vatanından kaçmak zorunda kalmanın anlamını çok iyi bilmektedir ve Kış Ortasında romanında bizlere birbirinden çok farklı üç göçmenin sınırlar aşan hikâyesini anlatıyor. Aralara serpiştirilmiş dönem ve göçmenlik hikayeleri küçük lokmalar halinde size veriliyor, sorgulamanıza karşı gelmenize ya da kabullenmenize fırsat bulamadan aklınıza yerleşiveriyor.
Karakterlerin olağan akışta yollarının kesişmesi yapaylıktan uzak, eski bir yaşanmışlığı sizlere karşınızda anlatır gibi yazar. Her birinin kendine ait hikayesi ilgili olaylar perdesinden sonra kısa bölümler ile okura sunuluyor. Bir çok konuda yazarın otobiyoğrafik dokunuşlarını görecek, bir çok anda göçmenliği, ait olamama hissini, göçmenliğin getirdiği korkuları karakterlerle birlikte yaşayacaksınız. Oldukça keyifli bir okuma oldu benim için. Kişisel yoğunluk sebebi ile okuma sürem uzasa da aslında bir solukta akıp gidecek bir eser bu. Okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın!
Kış OrtasındaIsabel Allende · Can Yayınları · 2020200 okunma
Her seviyenin farklı titreşimsel enerjisi vardır ve bu genel titreşimi de
etkiler. Her titreşim düşük ve yüksek titreşim olarak ilerler. Eğer enerjin
düşükse, sağlığın bozulur, bir anda negatif insanlarla çevrelenebilirsin,
işlerin ters gider, paran bir türlü elinde kalmaz.Şaşırdın mı?Ama enerjin yüksekken, akışa güzel bir şekilde uyarsın. Hayatına ilham
veren insanları alır, iyimserlikle başlarsın. İşlerin iyi gider. Başkalarına göre
dünyada şanslısındır. Ya da bu kitabı okuduktan sonra anlayacağın üzere,
titreşimin yüksek olduğu için şansı kendin davet etmişsindir.
Peki ama nasıl?
Seyir... Kendimize yaptığımız yolculuk...
Öncelikle ben yazara çok teşekkür etmek istiyorum böyle bir kitap için.
Kitap ilk çeyrekte saçma bulduğumuz davranış ve düşüncelerle ilerliyor. Fakat aynı zamanda aynı saçma düşüncelerin sürekli bizim zihnimizde de yer edindiğini fark ediyoruz.
Daha sonra baş karakterimiz Mina hayatının en önemli dönüm noktasını yaşıyor. En dipteyken, artık asla yaşayamayacağını, sürekli acı içinde kıvranacağını, hayatının bittiğini düşünürken Ma ile tanışıyor ve dönüşüm yolculuğu, var oluşunu keşfediş süreci başlıyor.
Kitabı okumaya başladığım günden bu yana hiç çaba göstermediğim halde kendimde iyileşmeler seziyorum. O yüzden bu kitabı çevremdeki herkese önermeye başladım bile. Bana hiç farkında olmadığım şeyleri farkettirdi, gözlerimi açtı, silkeledi ve ayağa kalkmak için ilk adımı atmama yardımcı oldu. Kitaptaki her şeyi kendim için de uygulamaya başlayacağım.
İyi okumalar.
Akışta kalalım.