Eveet geldik güzel serimin ikinci kitabına..
Ben bu seriyi 2. Kez okuyorum. İlk okuduğumda ,yaklaşık 3 yıl önce, beni rahatsız etmeyen bazı şeylerden şimdi rahatsız olduğumu fark ettim. Aynı şekilde bazı karakterleri çok yanlış anladığımı da, bazılarıyla daha güzel empati yaptığımı da fark ettim.
Bora Karabey, bence serinin tamamı göz önüne
Hani nazli nin anil i arayip goruntulu konusma yaptiklari kisimlar vardi ya belki anil bora dan daha iyi gelir nazli ya dedim ama anil da sadece acidigindan ve kiskandigindan oyle davraniyordu belki pismanligindan. Ben nazli nin bora tarafindanda anil tarafindanda dogru duzgun sevildigini dusunmuyorum acikcasi. Oyle sadece fikrimi paylasmak istedim:)
Mükemmel bir öykü mükemmel bir dil mükemmel bir yazarla tanıştım!
Kitabın dili o kadar etkileyiciydi ki her sayfayı iki kere okudum diyebilirim. Kitabı çok beğenmeme rağmen altını çizdiğim cümle sayısı bir o kadar azdı fakat bu benim fazlasıyla hoşuma gitti. Alıntısını yaptığım 2 cümle kitabı resmen özetliyordu. Öykü ve kurgusu zaten harikaydı ama beni en çok etkileyen şey yazarın dili oldu. Kalemine hayran kaldım!
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,9bin okunma
"İnsanın değerli biri olması ya da iyi şeyler yapabilmesi onlar için önemli değildir. Önemli olan kişinin itaat etmeyi ya da entrikalar çevirmeyi bilmesidir, yoksa ayağını kaydırırlar."
Bence en büyük mutluluk vicdan rahatlığıdır... Elinden geleni yapmanın, kimseye zarar vermemenin, çokça sevmenin, üstüne düşenleri hakkıyla yapmanın, haksızlığa da uğrasan haklı olduğunu bilmenin verdiği vicdan rahatlığı... Kimseye muhtaç kalmamak, söyleyecek söz bırakmamak hatta açıklama bile yapmamak çünkü kendinden emin olmanın verdiği vicdan rahatlığı... Benim için mutluluk budur, huzur budur 🌼