Yollar.
Ah, bu yollar!.
Üveys-i Karanî’nin, Cüneyd-i Bağdadî’nin, Bayezid-i Bestamî’nin, Hallac-ı Mansur’un, Abdülkadir Geylânî’nin, Ahmet Rufai’nin, Muyiddin-i Arabi’nin, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin, Bahaeddin Nakşıbend’in, İmam-ı Rabbanî’nin, Hâlid-i Bağdadî’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Akşemseddin’in, Aziz Mahmud Hüdayi’nin, bütün bu hazretlerin ve onlara bağlıların ve daha nice uluların yolları.
Bu yollar ki, gidip gidip Ana Yol’la birleşirler, Ana Yol’da toplaşırlar ve Tek Yol olurlar. O yol ki, imamların, sahabelerin, peygamberlerin ve Büyük Peygamber’in yoludur. O yol ki Kur’an Yoludur, Hakikat Yolu’dur. Hakikat uygarlığı olan İslam’ın yoludur. O yol ki, Allah Yolu'dur.