Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2- İnsanı bir kan pıhtısından yarattı!
3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
5- İnsana bilmediği şeyleri öğretti.
6- Hayır! Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder.
7- Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için.
8- Muhakkak ki dönüş mutlaka Rabbinedir.
9-10-Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
11- Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
12- Veya kötülüklerden sakınmayı emrederse?
13- Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar, yüz çevirirse,
14- O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
15-16 - Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkar ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
17- O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
18- Biz de Zebanileri çağıracağız.
19- Hayır, sakın onu dinleme de, secde et ve yaklaş!
İnsan kendisini zenginleşmiş (bir makama gelmiş, imza yetkisine sahip olmuş, saltanatı eline geçirmiş,) görünce sapıtır. (Alak suresi 6-7)
Bunun en güzel misalinide Emevi sultanı Abdulmelik de görüyoruz. Nitekim abdülmelik hilafete getirilmeden önce muttaki bir müslümandı. zahid abid örnek bir mümindi. Öyle ki medine fukaası sayılanlar arasında girdi.
Yezid medine üzerine ordu gönderdiğinde; peygamber mescidinde ilim ve ibadetle meşkul olan abdülmelik şöyle demişti yanındakilere; Allaha sığınırım. Allahın haremi üzerine ordu gönderilir mi? Bunu söyleyen abdülmelik halife olunca medineye ordu göndermişti.
Rivayet edilir ki, Babasının öldüğü ve kendisine biat edildiği sırada abdulmelik kuran okumaktaydı. Kuranı kapatıp şöyle dedi: "Bu seninle olan son ahdimiz yani son görüşmemizdir."
Kur’an’daki açıklamalara göre melekleri, özellik ve vazifeleri bakımından şu sınıflara ayırmak mümkündür:
1. Arşı taşıyanlar (Hâkka 69/17).
2. Arşı kuşatıp Allah’ı tesbih edenler (Zümer 39/75).
3. Büyük melekler:
a) Cebrâil. Cibrîl ve Rûhulkudüs isimleriyle de anılan bu melek peygamberlere vahiy getirmekle görevlendirilmiştir. Tekvîr
"1- Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2- İnsanı bir kan pıhtısından yarattı!
3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
5- İnsana bilmediği şeyleri öğretti.
6- Hayır! Doğrusu insan azgınlık eder.
7- Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için.
8- Muhakkak ki dönüş mutlaka Rabbinedir.
9-10 - Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
11- Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
12- Veya kötülüklerden sakınmayı emrederse?
13- Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar, yüzçevirirse,
14- O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
15-16 - Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
17- O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
18- Biz de Zebanileri çağıracağız.
19- Hayır, sakın onu dinleme de, secde et ve yaklaş! "Alak Suresi
ALAK SURESİ
اِقْرَاْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذٖى خَلَقَ
1-İkra' bismi rabbikellezi halak.
İkra, Oku.
Okumak, anlamadan Arapçasını tekrar etmek olmasa gerek.
Kelimeleri yüzünden okumak, tekrar etmek bir anlamda telaffuz etmek, okumak olabilir mi?
Anlamını dahi bilmeden seslerin tekrarı ancak telaffuz olabilir.
Okumak, telaffuz edilen seslerin