Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu durumda mademki hepimiz yargıcız, o halde hepimiz birbirimize karşı suçluyuz, hepimiz kendi zavallılığımıza uygun düşen şekilde çarmıha gerilen, sebebini bilmeyen İsa’yız.
Tanrılar Sisifos’u bir kayayı durmamacasına bir dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkarmaya mahkum etmişlerdi; Sisifos kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince kendi ağırlığıyla yeniden aşağı düşecekti hep. Yararsız ve umutsuz çabadan daha korkunç bir ceza olmadığını düşünmüşlerdi, o kadar haksız da sayılmazlardı...
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Son yargıyı beklemeyin. Her gün onun içindeyiz zaten.
Kısacası hem suçlu olmamayı hem de kendimizi arındırmak için çaba göstermemeyi isteriz. Yeterli hayâsızlık da yoktur, yeterli erdem de. Ne yeterince kötüyüz ne de ahlaklı.
Tehlikeli bir donemde yasiyoruz. Insan kendine hukmetmeyi ogrenmeden, dogaya hukmetmeyi ogrendi. Albert Schweitzer
Kuşkulu bir durumdan kurtulmak için, düpedüz var olmaktan kurtulmak gerekir.
Reklam
"Sizinki kadar katılaşmış bir kalbe daha önce hiç rastlamadım."
Sayfa 66 - Can YayınlarıKitabı okuyor
"Yine bir süre sustuktan sonra tuhaf biri olduğumu, beni hiç şüphesiz bu yüzden sevdiğini ama belki de günün birinde, yine aynı sebepten ötürü benden nefret edeceğini mırıldandı."
Sayfa 44 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bunu öylesine şevkle söyledi, bana öylesine zafer dolu bir ifadeyle baktı ki yıllar sonra ilk kez içimi aptalca bir ağlama arzusu kapladı, bütün bu insanların benden ne çok nefret ettiklerini anlamıştım çünkü.
"Geleceğini bilince seni beklemek zor gelmiyor."
Sayfa 127 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Değil mi ki yaşam, bir yerde ölümle -yani yoklukla- sonuçlanıyor, öyleyse nedir bu didinip durma, bu yedim-içtim, aldım-verdim, benim-senin kavgasının anlamı?
Ben de onlar gibiyim. Ama işte, ölümün benim gibiler için bir anlamı yoktur..
Sayfa 125 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Ve ben, bu gece, yaşamın belirli bir saydamlığı karşısında hiçbir şeyin önemi kalmadığı için kişinin ölmek isteyebilmesini anlıyorum. Bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. Katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. Saygı görür. Sonra, bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. Dostu biraz dalgın konuşur onunla. Eve dönünce, adam kendini öldürür. Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen acılardan söz edilir. Hayır. İlle de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini.
Mesela kumsalda olmayı ve denize doğru yürümeyi arzuluyordum. Tabanlarımın altında ilk dalgaların sesini, vücudumun suya girişini ve bunun bana verdiği rahatlamayı hayal edince, birdenbire hücremin duvarlarının üzerime üzerime geldiğini hissediyordum.
Yıllar sonra ilk kez içimi aptalca bir ağlama arzusu kapladı, bütün bu insanların benden ne çok nefret ettiklerini anlamıştım çünkü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.