Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
57 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sanatın sanatçıya yüklediği yükten bahsediyor sanatçının bu yükü hafif kılabileceğinden fakat bu yükü taşıması zorunluluğundan, 1. olarak sanat için sanat anlayışını 'oyun' olarak nitelendirirken 2. olarak toplumcu gerçekçi sanat anlayışını ele alarak, ikincisini birincisinden biraz üstün bulsa da sonuçta ikisini birbirine bağlayarak kıyasıya eleştirerek reddederek kendi sanat anlayışını açıklıyor. Bütün kuramsal açıklamayı öykü anlatır gibi yormadan ayrıntılarıyla aktarıyor. Daha önce okuduğum bu kitabı bir kaç not düşme babında tekrar hızlıca gözden geçirdim. Bazı fikirlerine sıcak bakamasam da - ki bunlar önemli - bazı yapıtlarını çok önceden okuduğum, 1957'de Nobel Edebiyat Ödülü almış Camus'u eleştirmeyeceğim. :) Bu kitabı okuyarak onun düşüncelerini anlamaya çalıştım sadece o kadar, bu kısa notu da bu yüzden düştüm.
Sanatçı ve Çağı
Sanatçı ve ÇağıAlbert Camus · Bilgi Yayınevi · 1965743 okunma
Eğer böyle bir durumda kalırsanız hiç çekinmeden doğru söyleyiniz söz verin ve en iyi yalanı söyleyin.
Reklam
Başarılı Yazarların Tuhaf Alışkanlıkları
Honoré de Balzac Yüksek dozda tükettiği koyu kahvenin kalbinde yol açtığı hasar sonucu elli bir yaşındaki erken ölümüne değin Vadideki Zambak ve Goriot Baba'yı da içinde barındıran altmış iki romana imza atan Honoré de Balzac, yazarken başına yün bir şal sararak ayaklarını suya sokar, kendisine koyduğu kelime sayısı sınırını geçmeden yazmayı
303 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Albert Camus’un okuduğum ilk eseri “Veba”. Bir arkadaşımın birkaç kitabı bana gösterip seç içinden birini okuyacağım dediğinde seçtiğim kitaptı:) Okuduktan sonra bana hediye edildi. Albert Camus’un 1957 yılında Nobel Edebiyat ödülü kazandığını biliyor muydunuz? Bu ödülün “zamanımızda insan vicdanının sorunlarını aydınlatan ileri görüşlü
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,1bin okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Yabancı
5/5 "Yanılıyorsunuz evladım." dedi. "Sizden başka bir şeyler isteyebilirler. Belki isteyeceklerdir de." "Ne istiyebilirler ki?" "Görmenizi istiyebilirler." "Neyi görmeyi?" Papaz çevresine göz gezdirdi ve bana yorgun gelen bir sesle, "Biliyorum, bütün bu taş duvarlardan ter gibi acı sızmaktadır. Onlara hiçbir zaman yüreğim sızlamadan bakamamışımdır. Ama bütün bu varlığımla biliyorum ki, sizin gibilerin en zavallıları bile bu taş duvarların karanlığından tanrısal bir çehre çıktığını görmüşlerdir. İşte sizden bu çehreyi görmenizi istiyorum." dedi. Bu kitabın yazılış amacının tıpkı Bir İdam Mahkumunun Son Günü'nde olduğu gibi toplumun bu olaylara bakış açısına baş kaldırı olduğunu düşünüyorum. Kitap aşırı akıcıydı. Bu aralar hiç kitap okuyamıyordum bu kitap sayesinde okuma isteğim geldi Kitabımız baş karakterimizin annesini kaybedişinin ardından hayatından bir kesidi anlatmaktadır.(konuyu kısa tuttum çünkü her şey birbirine bağlıydı spoiler vermemek için böyle yazdım.) Yazarın dili çok iyi ve sade. Betimlemeler pastoral yerine düşünce üzerinedir ki ben böyle olunca daha fazla seviyorum. Kitabımız hapishane öyküsüdür ben bu tip öyküleri okumayı çok severim bol bol empati kurarım empati kurma yeteneğimi artırıyor. Kitabı çok sevdim. Kesinlikle Nobel edebiyat ödülü almayı hak etmiş. Fransız Edebiyatına ağırlık vermek istiyordum bu kitapta isteğimi artırdı açıkçası. Kısa kitaplarda başladım. Bu yıl sonunda umarım Sefiller'i Monte Kristo Kontu'nu okuyabilirim. Dipnot kitap +18 öge içermektedir fakat böyle bir kitabı sırf bu yüzden okumamak büyük kayıp olur.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112bin okunma
225 syf.
10/10 puan verdi
Biçem ve İçeriğin Mükemmel Uyumu
anlam veremediğim bir şekilde insanların boş diye nitelendirdiği, nobel edebiyat ödülü almış albert camus'un yazmış olduğu kitap. yazar, roman içerisinde çok enteresan, çok dikkat çekici, çok duygu yüklü olayları çok basit ve alışılmışın dışında cümleler ile anlatıyor. bu daha önce okuduğum hiçbir kitapta karşılaşmadığım, beni çok şaşırtan ve kitaptan etkilenmemi sağlayan bir durum. ve zannediyorum ki kitabı boş diye niteleyen insanlar bu cümleleri sadece okuyarak bitirmiş kitabı. kitap bir psikolojik eser fakat bu psikolojinin tahlili, edebiyatımızda yazarlarımızın sayfalarca yaptığının aksine okura bırakılmış.  belki hadsizce olacak ama kitabı beğenmeyen kişiler de karakterin tahlili "umursamaz, boş adam" diyerek yaptıkları için beğenmemeleri gayet doğal.  aslında bu kişilerin beğenmedikleri kendi düşünce tarzı ve hayal gücü.  gerek konusu gerekse biçemi bakımından beni çok etkilemiş, hayranlık duyduğum, alışılmışın dışında eser. sonraları gördüğüm bir eleştiri üzerine eklemek istedim: kitabın biçemi ile içeriği adeta sentezlenerek yazılmış.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112bin okunma
Reklam
Ötekilerin bana, nasıl olsa ölecek olan bu adamdan daha çok ihtiyaçları olduğu ve onların hatırı için kendimi korumam gerektiği kanısıyla suyu içtim, bu kesin. İşte azizim, imparatorluklar ve kiliseler böyle doğar ölümün güneşi altında.
303 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
1913’te Cezayir’de doğan, 1957 yılında Nobel Edebiyat ödülü sahibi olan,1960 yılında da bir araba kazası sonucu yaşamını yitiren Albert Camus’un 1947 yılında Yayınlanan VEBA kitabı,Cezayir’in Oran şehrinde meydana gelen Veba salgınını ve şehirde gelişen değişim ve olayları ustaca kaleme aldığı bir başyapıt. Kitap farelerin şehrin sokaklarında,caddelerinde,apartmanların koridorlarında ,kısacası her yerde ölmesiyle başlıyor.İlk başta çok dikkat çekmeyen bu durum,insanlara da bulaşması sonucunda ,Başlarda tüm belirtiler de olmasına rağmen Veba’yı kimse kabul etmez.Ama ilerleyen dönemlerde vaka sayılarının artmasıyla bunun bir Veba salgını olduğunu kabul edip ,gerekli tedbirleri alma gayreti içerinde olan roman kahramanlarının olaylar karşısında kendileri,vicdanlarıyla başbaşa kalışlarını ustaca kaleme almış Albert Camus. “Bir kenti tanımanın en bildik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, orada birbirlerini sevip sevmediğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.” (Syf 13) “İnsan ,alışkanlıklarını edindikten sonra günlerini kolay geçirir.” (syf 15) “Herkesin vebayı kendi içinde taşıdığını çünkü kimsenin hayır kimsenin bundan kurtuluşu olmadığını biliyorum.” (Syf250) “...bu hafifleme duygusunun hep tehdit altında olduğunu düşünüyordu”... “ belki birgün insanların bir mutsuzluk yaşaması ya da bir şeyler öğrenmesi için vebanın kendi farelerini uyandırıp mutlu bir kente ölmeye yollayabileceğinden haneri olmadığını biliyordu Rieux..” (syf 303)
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,1bin okunma
Barışçıl yollarla savaş açıyor ve kayıtsız gibi görünerek göz diktiğim her şeyi elde ediyordum.
272 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.