Mevlidi Şerif
Allah adın zikredelim evvela, Vacib oldu cümle işte her kula. Kim ki, Allah adını önce ana, Her işi kolay eder Allah ona. Allah adı olsa her işin önü, Asla ebter olmaz o işin sonu.
Şeriat nedir?
Aziz ve Muhterem Müslümanlar! Şeriat Allah'ın koyduğu, inanılmasını ve yaşanmasını emrettiği i'tikadî, içtimaî, iktisadî, hukukî ve ahlâkî kanunların bütünüdür. Yâni şeriat İslâm'dır. Kur'ân'dan ve hadislerden çıkan hayat nizamıdır. Ezelden gelmiş, ebede gidecektir. Şeriat Allah Resulü'nün insanlığa getirdiği
Reklam
Neden Mutlu Değiliz? Bir insanın huzuru ve mutluluğu, kendi içinde bir düzen kurmasına bağlıdır. Pek çok kimse, iç dünyalarında bir nizam, bir düzen kuramadıkları için sıkıntılı, bunalımlı, stresli oluyorlar. Yunus ne güzel söylemiş: “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.” diye. Huzur, içte sağlanan bir dengenin mey­vesidir. Dünya bir
Fatiha suresi 3.ayet'in devamı.
اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اٰلِهِ وَاَصْحَابِهِ اَجْمَعِينَ صَلُّوا عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى طَبِيبِ قُلُوبِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى شَفِيعِ ذُنُوبِنَا مُحَمَّدٍ رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا
“Hiçbir insanın Cenâb-ı Hakk’a karşı hakk-ı i‘tirâzı yoktur. Şekvâ ve şikâyete de haddi yoktur. Çünki şikâyet eden ferdin hilâf-ı hevesini (heveslerinin aksini) iktizâ eden, nizâm-ı âlemde (âlemdeki düzende) binlerle hikmet vardır. O ferdi irzâ etmekte (rızâsını almakta), o bin hikmeti gazablandırmak vardır. Bir ferdi râzı etmek için bin hikmet fedâ edilmez. وَلَوِ اتَّبَعَ الْحَقُّ اَهْوَٓاءَهُمْ لَفَسَدَتِ السَّمٰوَاتُ وَالْأَرْضُ [Eğer hak, onların nefislerinin arzularına uysaydı; elbette gökler ve yer bozulup giderdi.] Eğer her ferdin keyfine göre hareket edilirse, dünyanın nizâmı ve intizâmı fesâda gider (bozulur). Ey müteşekkî (ey şikâyet eden kişi)! Sen nesin? Neye binâen i‘tirâz ediyorsun? Cüz’î (küçük) hevesini külliyât-ı kâinâta (âlemin umûmuna) mühendis mi yapıyorsun? Teaffün etmiş (kokuşmuş) olan zevkini ni‘metlerin derecelerine mikyâs ve mîzan mı (kıyas ve ölçü mü) yapıyorsun? Sen ne biliyorsun ki, ni‘met zannettiğin nıkmet (cezâ) değildir! Senin ne kıymetin var ki, sineğin kanadına müvâzî (denk) olmayan hevesini tatmîn ve teskîn (rahatlatmak) için, felek(bütün âlem) çarklarıyla hareketten teskîn edilsin!” Mesnevî-i Nûriye, Şemme, 171-172
Gökhan Özcan'nın pazartesi perşembe köşe yazılarını bu gönderinin altında paylaşmayı düşünüyorum inşallah, bugünden başlayalım. Nefs sözünü sinsice söyler! Hayata, başka insanlara karşı bir şeyler söylerken, freni boşa almak adetimiz oldu. Buna karşılık, kendimize bakışımızda ayağımız hep fren pedalında. Kendimize kıyamıyoruz hiç,
Reklam
73 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.