~~Kamelyalı Kadın/Alexandre Dumas(Fils/Oğul)~~
"Ya onu sevmem ya ondan nefret etmem gerekiyordu. Her şeyden önce de duygum ne olursa olsun, yeniden görmem gerekiyordu onu... hem de hemen."(Syf 191)
Öncelikle yazar hakkında bir ön bilgi verecek olursak; Fransız Edebiyatında iki Alexandre Dumas vardır. Biri ünlü Monte-Cristo serüveninin yazarı baba Alexandre Dumas, diğeri Kamelyalı Kadınla ünlenen birincisinin yasadışı oğlu Alexandre Dumas...
Kitaba gelecek olursak...
Bazen olmaz. Iki insan birbirini sever ama şartlar ve çevre izin vermez birlikte olmalarına en başta da aile... bile bile girilir bu tutkulu yola ya da imkansız, zor olan aşk daha çekici gelir insana.
Biri diğeri zorda kalmasın diye vazgeçer. Düşünür, sonu yoktur zaten... olsa bile çok zor bi yolculuk bekler onları bilir.
Marguerite yani kitaba da ismini veren Kamelyalı Kadın. Armand Duval ile aralarında geçen büyük aşkı anlatır. Marguerite sürekli tiyatrolara giden, gece gezmeleri, ev misafirleri, içkili, sevgilileri olan oldukca lüks hayat yaşayan bir kadındır. Çevre ona düşük, iyi olmayan kadın gözüyle bakar nitekim de öyledir. Armand ise orta gelirle yaşayan bir gençtir ve bir gün Kamelyalı Kadınımizı görüp ona vurulur.. Sevgisi karşılıklıdır ancak bir o kadar da zordur.
Kıskançlıklar, yanlış anlamalar, fedakarlıklar,aşk... büyük bir aşk, tutku, aile, beklentiler, maddiyat, ölümcül hastalık.... kitapta hepsi var çok klasik imkansız bir aşk hikayesi ama belki bizi çeken de budur.. Okundu beğenildi
Armand çok uzaklardayken de şöyle bitiriyor aslında son sözlerini Marguerite:
"Neyse mutlu olun, yaşamımın biricik sevinçli dakikalarını size borçluyum."(Syf.211)