Krizlerimizle başa çıkmada daha ciddi, daha cesur ve daha metodolojik olmamızın ve ayrıca teşhis koyma, sorumluluk üstlenme ve ibret alma noktasında Kur’ânî yaklaşımı benimsememizin vakti geldi.
Uhud Savaşı yenilgisinden sonra nazil olan ayetlerde hezimetin sorumluluğunun tamamen sahabelerde olduğu ifade edilmişti. Ayette buyuruluyor ki: “De ki: O (musibet), kendinizdendir." (Âli İmran-165).
Bir başka ayette ise şöyle buyuruluyor: “Nihayet sevdiğiniz şeyi (zaferi) size gösterdikten sonra, za'f gösterdiniz. (Peygamber'in verdiği) emir konusunda tartıştınız ve emre karşı geldiniz. İçinizden dünyayı isteyenler de vardı, ahireti isteyenler de.” (Âli İmran-152).
Kur’ân-ı Kerim’in burada hezimetin sorumlusu olarak karşı taraftan, yani Mekkeli Müşriklerden hiçbir şekilde söz etmemesi manidar. Zira bu şekilde Müslümanların kendilerini komplo teorileri ile teskin edip kurban psikolojisine kapılması önlenmek isteniyor.
aljazeera.com.tr/gorus/suriye-fe...
Nebi (sav) buyurur: "Dünya ve ahiret iki hanım gibidir. Birisi senden razı olursa diğeri gücenir."
Allah Teala şöyle buyurdu: "Dünyayı isteyeniniz de vardı, ahireti isteyeniniz de" (Ali Imran 152)
Abdulkadir Geylani - Fütuhul Gayb