Gazze’de yerde yırtılmış bir parça Kuran bulundu. Ali-Imran suresi 139. ve 140. ayetler kalmış sadece.
“Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz.
Eğer siz bir yara aldıysanız bilin ki o topluluk da benzeri bir yara almıştı. O günleri biz insanlar arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek müminleri ortaya çıkarsın ve uğrunda şehitleri olsun diye. Allah, zalimleri sevmez.”
Dikkat!
Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak.
Kadın...
Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile bu iletiyi yazarak
''Müslüman kızlara'' başlığıyla kadınların islami yaşam şekline göre nasıl yaşamaları gerektiğinin dayatıldığı bir kitap. Dayatıldığı yerine anlatıldığı demek isterdim ancak kitabın yazarı, sık sık emir kipi ve yetersiz kaldığını hissettiği noktalarda (bolca) dini vecizeler kullanarak bir içerik oluşturmuş.
Gelelim bu denli
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Hidayet, rahmet Allah'tan korkanlar içindir."
(Araf/154)
"Allah'tan korkanlar, Allah'tan razıdırlar, Allah ta onlardan razıdır." (Beyyine/8)
"Şâyet, gerçekten inanıyorsanız Allah'tan korkunuz." (Ali İmran/175)
"Allah'tan korkanlar için iki cennet makamı hazırlatılmıştır." (Rahman/46)
"Allah'tan korkanlar öğüt tutarlar."
(A'la Suresi/10)
"Allah'tan en çok alimler korkar." (Fatır/28)
Daha nice ayetler ve hadis-i şerifler ilmin ve Allah'tan korkmanın faziletini anlatmaktadır.