"Devlet Tiyatroları özerk bir kurum; sanatçılar idarecilerini kendileri seçmeli"...
Dolayısıyla Tamer Karadağlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne atanamaz imiş... Tüm devlet tiyatroları personeli birer memurdur. Tiyatrolar tüm giderlerini halkın vergilerinden karşılar, maaşlarını da milletten alır.
Kimse öyle kafasına göre plan program yapamaz, eser seçemez, kafasına göre rol kesemez. Eeee o zaman neden Karadağlı'ya yükleniyorlar?
Uzatmayalım; bir zamanlar Ali Kırca ile birlikte Lionsçulardan yılın sanatçı ödülünü alsa da adam milliyetçi. Bunu çekinmeden de söylüyor. İktidara geydirmek için uğraşmıyor. PKK ya LGBT ye güzellemeler çekmiyor. Ermeni lobisine eyvallah etmiyor. Disney'e selâm çakmıyor.
Eskiden bu tip insanlar gıklarını çıkartamaz, bırakın herhangi bir oyun yönetmeyi, figüranlık bile yapamazlardı.
İktidarda kimin olduğu mühim değildi. Çünkü öyle bir güç oluşturmuşlardı ki, ne yaparsanız yapınız aynı havuzdan adam seçmek zorunda idiniz.
Şimdi bu direnç kırıldı.
Son üç beş senedir sanatçı camiasında milliyetçi muhafazakar bir blok oluştuğu gibi, alternatif bir sanat endüstrisi doğdu.
Artık idareyi de yitirdiler.
Dolayısıyla Tamer Karadağlı dayanamaz istifa falan ederse, gücü tekrar ele geçireceklerini düşünüyorlar.
Lakin şunu itiraf etmek gerekir ki, devlet tiyatroları içinde Karadağlı gibiler hâlâ yüzde onu geçmez.