ANADOLU RİSALESİ-YAVUZ KORKU
Alîm: Aklı tedavi eder.
Refik: Yolu tedavi eder.
Edib: Hisleri tedavi eder.
Habib: Kalbi tedavi eder.
Sadık: Gönlü tedavi eder.
Tabib: Bedeni tedavi eder.
Hakim: Basireti tedavi eder.
MUKADDİME
Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez.
Osmanlı tarihi neden anlatılır? Bize vermiş olduğu mesajlar nelerdir? Amaç ne gaye ne hedef ne? Altını bir miktar doldurmamız lazım. Tarih de olmazsa olmaz kriterler vardır. O kriterler iyice yerleşmediği taktirde Tarihten elde edilmesi gereken menfaatin elde edilmesi mümkün değildir.
Önceden,Osmanlının kurulacağını bilenler
Bu muazzam devletin ortaya çıkışı tesadüflerle olmadığı Osmanlı tarih kaynaklarında bildirilmektedir. Şöyle ki:
." Osman Gâzi'nin babası Ertuğrul Gâzi, oğlu Osman doğma- dan önce, bir gece rüyasında ocağından bir suyun kaynayıp git- tikçe çoğaldığını, büyük bir deniz haline gelerek bütün yeryüzünü doldurduğunu görür. Rüyasını Selçuklu
Taha Abdurrahman’ın felsefesine dair bazı mülahazalar -II-
Bir şeyin mümkün olması başkadır; meşru olması bambaşkadır. Her türlü teknoloji mümkün müdür? Evet, mümkündür. Bu imkan, her türlü teknolojinin üretimini meşru kılar mı? Seküler anlayışa göre, kılar. Ancak manevî bakış, ahlaka dayanır. Ahlakın yönlendirmesini dikkate alır. İnsana zarar
Osmanlı'nın 9 sultanı ve 9 velisi
Osmanlı Devleti'nde sultanlar ve veliler arasındaki yakınlık, pek çok alanda Osmanlı'yı zirve noktalara taşımıştır.
Osmanlı Devleti, kendisine kadar gelen İslam medeniyet fikriyatının pek çok alanda fiiliyata yansımasıdır. Türklerin İslam tasavvurunun kemâle ulaştığı devirlere, isim ve eserlere zarf olmuştur. Şüphesiz bu tasavvur, tasavvuf
Hz.Mevlana dünden bugüne ve geleceğe bütün insanlara ruhlardakı buhranlı süreçlere ışık olan bir hakikat dostu, bir alim , bir şair, bir İslam önderidir.
Anadoluda doğuda Mogallara karşı batıda Haçlılara karşı çökmüş olan halka maneviyat tabipliği yaparak halkı ruh ve zihin sağlığına kavuşturmuştur. O ki ölümünü şeb-i arus düğün gecesi olarak niteleyen ölüme yaşamaya yenilmeyen bir zat idi.
Bu yüzdendir ki Okullarımızda Edebiyat Fakültesine bağlı olarak Mevlana Ensitüsü kurulmalı ancak bu şekilde şahsiyetlerimize değerlerimize kültürlerimize tanık olabiliriz.Ve İslam mutluluğundan mahrum kalamayiz.
Velhasıl bizler Mevlana,Yunus Emre , Muhiddin Arabi gibi Fatihlerin Yavuz Sultan Selimlerin hakikat tohumlarıyla beslenmeliyiz.
Yolumuz Sırat-iMüstakim gayemiz Eşref-i Mahlukat olmalı.