Hüseyin Çınar ikinci kitabınıda bir çırpıda okudum.
.
.
.
Gerçek yaşam öyküleri ile başlayan kitabımız yasanmışlıklardaki yapılan hataları tek tek sıralıyor.
.
.
.
Hayata esnaf olarak başlayan Nadir'in üç batış hikayesini, Yüksel, Dinçer ve Sadık 'ın da hikayeleri ile altı hikayeyi bir solukta bitiriyorsunuz. Yapılan yalnızlıkları tek tek
"Zaman meselesi ne acayip. Aynaya baktığımda beni üzen zaman, ektiğim bir fidana bakıp büyüdüğünü gördüğümde mutlu ediyor. Zamanla her şey geçiyor da, bu geçicilik de insanı dünyaya yabancılaştırıyor. Zamanın ne bok karıştıracağı gerçekten hiç belli olmuyor Osman."
Âdet meselesi bence evrimin kadınlara attığı en büyük kazık. Metabolizmamizin binlerce yildir bunu çözememiş olmasına inanamiyorum. Her ay sürekli inip çıkan elli çesit duyguyla dolup taşıyorum.
Dünyayı da kendinizi de bir adım ileri götürmek, eyleme geçmiş cehaleti durdurmak için temyiz kabiliyeti edinmelisiniz. Bugünün de geleceğin de meselesi budur.
İnsan azizdir, kıymetlidir, helalinden kazandığı sürece, ne iş yaparsa yapsın emeği kutsaldır, bir kalbi vardır, ihtiram gerekir, ihtimam ister, aman unutmayalım.
İşçi meselesi (1800ler Rusya’sı)
… mevcut işçilerin de durumu bunlardan daha iyi değildi. Çalışma saatleri genelde 12-14 saati buluyordu. İş yerlerindeki fiziki çalışma koşullan çok kötü, buna karşılık ücretler yetersizdi.
“İyi bir hatip veya edip olmanın alamet-i farikalarının başında kelimeler arasındaki incelikleri (nüans) bilmek ve ona göre kullanmak gelir.”
Doğan Yücel
Türkçenin Sinonim Sözlüğü Meselesi