Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Seculer malların boş bomboş hayatı 20 ya da 40 farketmiyor
"Neden 40’ından sonra iş de yetmiyor tatil de, çocuk da yetmiyor ilişki de, eğlence de kesmiyor aylaklık da? Mesele değişiyor çünkü. 20-40 yaş arasında merkezi meseleler; tutunmak, ait olmak, yakın ilişki kurmak. 40’ından sonra ise yaratmak ve üretmek merkezi meselen olur. Sevdiğin, yaşam tarzı haline getirebildiğin bir işin yoksa, huzursuz eden bir boşluk duygusu iter arkandan. İçinde “Bir şeyler yap! Sana özgü bir şeyler yap!” diyen ses rüzgârın olur. Doğru yelken açabilirsen yaratıcılığa, üretkenliğe ve yaşam tatminine doğru yol alırsın. Açamazsan canlılığını yitirmiş bir durağanlığa, tembel, hevessiz, acılaşmış bir tatminsizliğe sürüklenirsin." ".... daha 20li yaşların ortasına gelmeden bu kaygılar içerisindeyim.Bazen hayatı çok mu hızlı yaşıyorum diyorum.Yakın ilişkiler zamanla kurulur işim zamanla oturacak eğlence derseniz o da bir rutine binecek hayatı keşfetmek için çok aceleci olmaya gerek yok diye düşünüyorum" ""Müthiş! 6 ay oldu 40 olalı.. Bu içimdeki boşluğu kelimelere dökemiyordum.. Resmen tercümanlık yapmışsınız🙏 Dışarıdan ne istediğini bilmez bir ruh hali olarak görünebiliyor çoğu zaman.. Ama ne istediğini çok iyi bilip, mevcut şartlara uyum sağlamada olan karmaşa sanki maalesef" "Dediginiz ayni seyleri yasadim. Uretmeden yaşamanın anlamsizligi uzerime cöktu. Sonra tekrar uni sinavina girip ... bitirdim ve simdi sergilere katilip sanat adina bir seyler yapiorum. Maddiyat konusunda rahat olmak onemli mi kesinlikle evet. Artik varoldugumu hissediyorum""
Yalnızlığın dibini yaşıyorum ama mutluyum çünkü bir ben birde benden ötesi var:)
Reklam
Kuru bir ot gibi yaşıyorum gözlerden uzak patika bir yolun kıyısında Tek suçum sap olamamak baltanın kanlı oyunlarına Ama yine de umut dolu kalbim belki bir dişi kuş taşır beni diye daldaki yuvasına Sunay AKIN
Meraklı ama telaşsız bekleyişler biriktiriyorum Sonu düşünmeden sonu yaşıyorum Çünkü biliyorum ki şu bulutların ardı güneşlik Şu kedinin canı dokuz✨
Ona herkesten yakın olmak istersin ama bazen sadece uzaktan bakabilirsin.
"Ben senin fısıltılarını duydum ama sen benim haykırışlarımı duyamadın."
Reklam
"Bir kar tanesi kadar beyaz ol ama onun kadar soğuk olma bir tanem."
+Fazla mı kirliyiz sanki... - Biz fazla kirli değildik, biz fazla kirletildik sanki - İlk darbe değil ki bu, Küçük kız. Neden koydu bu kadar? + Bilmiyorum, Acımasız. Her darbe sanki ilkmiş gibi. Alışamadım, bir türlü bende bu duruma. - Alışmak zorundasın. Her darbe de yıkılırsan, hep yerde kalırsın. - Dikkat çekeceksin, böyle yaparak,
“Zor oldu ama başardığım diyeceğim günleri görmek için yaşıyorum..”
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak? Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor. İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki. Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana. Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Reklam
Samimiyetsiz insanlara karşı hemen soğurum. Bir kapalı kutu gibiler, bi o kadar da açıklar. Genelde bu tarz insanlar başta samimi geliyorlar ama konuştukça anlıyorsunuz, sadece ihtiyacı olduğunda merhaba diyor size. Başta keşke anlasaymışım, nasıl anlayamadım demek yerine gerçek yüzlerini görmenin keyfini yaşıyorum. Buna bayılıyorum. Yalanlarını gülümseyerek dinlediğiniz biri gibi. O andan sonra asla sevmeyeceğim yabancı birine dönüşüyor. İlk gördüğüm andan daha yabancı daha uzak.
LinkedIn'den bana iyi hoş iş dünyası, ekonomi ile ilgili e-postalar geliyor ama ben açık hava tımarhane İstanbul'da yaşıyorum. Bu kadar gerzek millete ne anlatayım? Deneme sürümü program kullanır gibi sayılı ilçesinde akıllı adama denk geliyorum.
Ben mağlubum ama sen de kaybettin...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.