Bir pazarımız var; o da bomboş geçiyor. Her an dışarı çıkıp sinirden şuursuzca ve amaçsızca, hiç durmadan, ciğerlerim patlayana kadar koşabilirim! Ne güzel sabah erken kalkıp, az ilerideki aile çay bahçesinde, Porsuk Çayını izleye izleye tost yiyip çay içecektim ben! Oradan çıkıp Adalar'da gezecektim! Böyle ufak şeylerden mutlu olabilen bir insan için dünya harbi aşağılık bir yer.
Kendinizle yüzleşmek istiyorsanız, gecenin bir saatinde amaçsızca çıkın yürüyün tek başınıza o zaman her şeyin farkına varırsınız
Reklam
Bazen kendimi öyle düşünceler, öyle kuruntular arasında buluyorum ki, dışarıya öylece çıkıp dışarıda aylak aylak gezen insanların meraklı bakışlarına aldırış etmeden, beni bekleyen binbir tehlikeyi hiçe sayarak hiç durmadan koşmak, ciğerlerim patlayana kadar koşmak, ölüme bir an önce kavuşmak istersecesine koşmak istiyorum. Zifiri karanlık sokaklarda koşmak istiyorum. Şuursuzca bir koşu, amaçsızca bir koşu...
Bir gün bir kurbağa sürüsü koruluğa doğru giderlerken sürüden iki kurbağa derin bir çukura duştu. Diğer kurbağalarda kuyunun etrafına toplanıp arkadaşlarını kurtarmak için ne yapacaklarını düşünmeye başlamışlar fakat kuyudan aşağıya doğru baktıktan sonra fikirlerini değiştirmiş bu kadar derin bir kuyudan o iki kurbağanın kurtulamayıp öldüklerine
Peruzatların Bekleyişlerine Armağandır
Bil ki Lale Müldür'ün sadece çiçek dürbünü gibi bir kadın olduğunu söyleyip kestirip atmak haksızlıktır. O, " Dedemin İnsanları" filmindeki Peruzat'a benzer. Sebepsizdir, Lale Müldür'ü hep "bekliyorum efendim" repliğini tekrarlarken hayal ederim. Bir tuvalin önünde, metaforlarla dolu bir kavuşma tablosu çizerken. Bizatihi
“Müzik gerçekten de, Tanrı’nın karanlıkta amaçsızca gezinen insanlığa sunduğu tüm hediyeler arasında en güzel olanıdır.”
Reklam
537 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.