Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fadıma

Kenarından da olsa onu sevmeye yaklaşmış olan herkesin hayatını karartıyormuş gibi hissediyor.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
İnsanlara neden kendimi sevdiremediğimi bilmiyorum. Bence doğuştan bir sıkıntı var bende.
Sayfa 182Kitabı okudu
Hayatı boyunca bir manzara resminden ibaret olduğunu sandığı şeylerin gerçek olduğunu fark etti bir anda: Yabancı kentler gerçekmiş, ünlü sanat eserleri de, metro sistemleri de, Berlin Duvarı'nın kalıntıları da. Adı paraymış bunun; dünyayı gerçek kılan madde.
Sayfa 162Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir deneyimi kelimelere dökmeyi etkileyici buluyor; kavanoza sıkıştırdığını, o ânın kendisini artık asla bütünüyle terk edemeyeceğini hissediyor.
Sayfa 159Kitabı okudu
Sevgiye layık olmadığımı hissediyorum mesela. Sevimsiz bir... soğuk bir kişiliğim var, sevilmesi zor biriyim.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Uğruna kendi mutluluğunu ve bir başkasının mutluluğunu harcadığı sırrın başından beri önemsiz ve değersiz olduğunu anladı o an.
Denise bunun kızının soğuk ve sevimsiz kişiliğinin belirtisi olduğunu düşünüyor. Marianne'de "sıcaklık" olmadığını düşünüyor; kastettiği, kendisinden nefret eden insanlardan sevgi dilenmeyişi.
Birkaç haftaya kalmadan Marianne başka insanlarla yaşıyor olacak, başka bir hayatı olacak. Ama kendisi başka biri olmayacak. Kendisi aynı, vücuduna hapsolmuş aynı insan olacak. Onu bu durumdan kurtarabilecek ya da gidebileceği bir yer yok. Başka bir yer, başka insanlar, ne fark eder ki?
Hayatın burada, bu yerde yaşandığını, çok uzaklarda bir yerde sürmediğini hissetmek.
Marianne'nin anlattığı da sahiden dikkat çekiciydi; babasının küçükken onu dövmesi hikayesi. Hem babası öldüğüne göre, kendisini savunabilecek durumda değildi. Connell ona üzülsün diye yalan söylemiş olması mümkündü; diğer yandan yalan söylemediğinden adı gibi emindi Connell. Aksine, Marianne'nin bunun ne kadar kötü olduğunu anlatmak konusunda kendini tuttuğunu düşünüyordu. Onun hakkında bunu bilmek, ona bu şekilde bağlı olmak midesini fena yapıyordu.
Reklam
Seni asla incitmem, tamam mı? diyor. Asla. Bir şey söylemeden başıyla onaylıyor Marianne. Beni çok mutlu ediyorsun, diyor Connell. Eliyle saçlarını okşuyor ve ekliyor: Seni seviyorum. Öylesine söylemiyorum, gerçekten. Gözleri doluyor Marianne'nin, yumuyor gözlerini. Daha sonra hatırladığında dahi dayanamadığı kadar etkileyecek bu an onu, şu an yaşıyorken bile farkında bunun. Kimsenin sevgisine değer olduğunu düşünmemişti Marianne. Ama şimdi yeni bir hayatı var, ilk anı da bu; Marianne üzerinden yıllar geçtikten sonra bile aynı şeyi düşünecek: Evet, o andı işte, hayatımın başladığı an o andı.
Bence her insanın ağladığında ortaya çıkan özel bir kokusu var ve Ravina'nın kokusu da su ve kumsal.
Sayfa 162Kitabı okudu
"Anne, karanlıkta beni bulabilir misin?" Annem yanıma oturup saçlarımı okşadı. "Karanlıkta göremiyorum Mafalda, yine de seni bulacağımdan eminim.."
Sayfa 141Kitabı okudu
İçinin nereye baksa titrediğini, yüreğinin çırpınıp durduğunu, bir uçan kuş görse gözlerinin dolduğunu, bir çiçek koklasa taştığını söyledi.
Sayfa 245 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yaşayıp bitirdiği her günün, tutulmaz bir kuş olup uçtuğuna, yavaş yavaş gözden silinip bir küçük kara noktaya dönüştüğüne karar verdi.
Sayfa 221 - Can YayınlarıKitabı okudu
109 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.