Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Senden Entelektüel olmaz”
Bir Anekdot: "Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun? “ dedi. “Entelektüel olmak istiyorum.” dedim. “Senden entelektüel olmaz” dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; “Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. “Senden Entelektüel olmaz” dedi. Çok kızmıştım! "Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. "Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entelektüel gibi “Niçin olmaz?" diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı? Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere artık diploma ve ünvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi. İlber Ortaylı
Günyadın günün pasajı: Akif Emre - Çizgisiz Defter (Büyüyen Ay, s.130-131) Üsküp’e her gelişimde sanki ilk defa görüyormuş gibi benzer duygulara kapılırım. Yahya Kemal’in bu muhteşem Osmanlı şehrini Bursa’nın Şardağı’ndaki kardeşi saydığı şiirini hiç okumamış olsanız da benzer duygulara kapılırsınız. Bunca zaman sonra yaşanan acılara,
Reklam
Einstein’e sormuşlar: “Dünyada yaşam nasıldır?” “Üst sınıf yaşar, orta sınıf şikâyet eder, alt sınıf ise şükreder.” der. “Ya inanç durumu?” “Üst sınıf paraya, orta sınıf lidere, alt sınıf da Tanrı’ya tapar” demiş! Dünyanın halini bundan daha iyi anlatan bir anekdot duydunuz mu?
Atatürk, hayatı boyunca insanlara makam ve mevkileri nedeniyle ayrıcalıklı davranılmasına karşı çıkmış ve toplumdaki bu ayrıcalıkları ortadan kaldırmak için mücadele etmiştir. Atatürk’ün halkçılık ilkesi kanunlar önünde eşit, sınıfsız ve ayrıcalıksız bir toplum yaratmak amacını gütmektedir. Aşağıdaki anekdot O’nun bu özelliğini çok güzel yansıtmaktadır. Atatürk, bir sabah Florya’dan Dolmabahçe Sarayı’na dönüyor. Yeşilköy İstasyonu’nun önünden geçerken birdenbire otomobili durduruyor ve başyavere: _''Sorunuz, tren var mı?"._diye emir veriyor. O sırada tren hemen hareket etmek üzeredir. Hep birlikte otomobilden inip emrindekilerle birlikte trene biniyor. Karar ani verildiği ve uygulandığı için, bu trene biniş hemen hemen kimsenin dikkatini çekmiyor. Bir süre sonra, her şeyden habersiz olan kondüktör, Ata’nın bulunduğu kompartımana gelir. Kafileyi görünce çekilmek ister. Ata hemen seslenir: '' Görevini yap!.. (Emrindekileri göstererek) Bu efendilere niçin bilet sormuyorsun? '' Emrindekiler cevap verirler: '' Paşam biz milletvekiliyiz. Tren bileti almayız. Parasız seyahat ederiz!..'' Ata hayretle ve sinirlenerek: ''Bu ayrıcalığı hiç beğenmedim, der.'' Çok ayıp ve acayip bir usul. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
🇹🇷🇹🇷🇹🇷
364 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.