Hayatımda bir çok güzel anı, bir çok kötü anı bir çok da önemsiz anı var. Ben genelde kötü ve önemsiz olanları beynime kazımayı seviyorum. Çok iyi anları, anıları net hatırlayamıyorum. Hatırlasam da e iyi yani diyorum. Zihnime sürekli iyi şeyleri depolarsam çok dalyo bir adam olurum gibime geliyor. Yani böyle armatör gibi, zengin gibi sürekli iyi anı anlatan adam olmaktan korkuyorum. Mutlu keyifli bir sofrada, koyu muhabbeti tatlı bir anekdot veya anıyla taçlandıran adamlardan tiksinirim. Neden bilmiyorum. Böyle böyle bitirdim kendimi. Böyle böyle sktim beynimi. Artık o dostça kalabalık ortamlarda, masalarda, yemeklerde insanlar sohbeti harlarken, benim aklıma birden 3 yıl önce metrobüste gördüğüm herhangi bir teyze geliyor mesela. Teyze aşırı mutsuzdu, terliklerinden birini çıkarmıştı, ayak tabanı traverten gibi olmuştu. Yanında 2 tane torba vardı. siyah. Ama üstündeki pullu payetli tişörtte aşırı göz alıcı bir şekilde GOLD ECSTACY yazıyordu. saçmalık yani, ne alaka şimdi amk. Herkes tatlı, şirin anılarını anlatırken ben bunu mu anlatıyım şimdi? olmaz. olmuyor.