Sınırdan Makyajsız Geçmeyen Kürt Kadınları
Meseleyi kavrayana kadar ben de çoğu insan gibi, onun fevkalade zararlı bir duygu olduğunu düşünüyor ve bunun her seferinde karşıma çıkmasına şaşıyordum. Aslında pek haksız da sayılmayız çünkü bir durum anlaşılamadığı, kontrol edilemeyip insanın hakikatiyle gereğinden fazla çatıştığı zaman; bilinci ve ahlakı, dahası insanı ezen, un ufak eden bir
Mülksüzler kitabından güzel bir anekdot; "Ne kalıyor geriye o zaman? Soyutlanma ve umutsuzluk mu? Kardeşliği yadsıyorsun, Shevek!” diye haykırdı uzun boylu kız. “Hayır - hayır, yadsımıyorum. Gerçek kardeşlikten ne anladığımı söylemeye çalışıyorum. Gerçek kardeşlik paylaşılan acıda başlıyor.” “O halde nerede bitiyor?” “Bilmiyorum. Henüz bilmiyorum.”
Reklam
Hayatımda bir çok güzel anı, bir çok kötü anı bir çok da önemsiz anı var. Ben genelde kötü ve önemsiz olanları beynime kazımayı seviyorum. Çok iyi anları, anıları net hatırlayamıyorum. Hatırlasam da e iyi yani diyorum. Zihnime sürekli iyi şeyleri depolarsam çok dalyo bir adam olurum gibime geliyor. Yani böyle armatör gibi, zengin gibi sürekli iyi anı anlatan adam olmaktan korkuyorum. Mutlu keyifli bir sofrada, koyu muhabbeti tatlı bir anekdot veya anıyla taçlandıran adamlardan tiksinirim. Neden bilmiyorum. Böyle böyle bitirdim kendimi. Böyle böyle sktim beynimi. Artık o dostça kalabalık ortamlarda, masalarda, yemeklerde insanlar sohbeti harlarken, benim aklıma birden 3 yıl önce metrobüste gördüğüm herhangi bir teyze geliyor mesela. Teyze aşırı mutsuzdu, terliklerinden birini çıkarmıştı, ayak tabanı traverten gibi olmuştu. Yanında 2 tane torba vardı. siyah. Ama üstündeki pullu payetli tişörtte aşırı göz alıcı bir şekilde GOLD ECSTACY yazıyordu. saçmalık yani, ne alaka şimdi amk. Herkes tatlı, şirin anılarını anlatırken ben bunu mu anlatıyım şimdi? olmaz. olmuyor.
Ben, Dünyanın özetini bundan daha iyi anlatan bir anekdot okumadım.
Einstein'a sorarlar, Dünyada yaşam nasıldır? "Üst sınıf yaşar, orta sınıf şikayet eder, alt sınıf ise şükreder." Ya inanç durumu? " Üst sınıf paraya, orta sınıf lidere, alt sınıf Tanrıya tapar."
velosiped sürməyi bacarmayan, üzə bilməyən, dişləri gözəl olmayan,xanımlıgının dəyərini bilməyən, ironiyası olmayan, kitab oxumayan, şeir sevməyən, düşükcə qlamur, artistcə aristokrat olan qadınları görəndə elə bil "gülünüb qurtarmış anekdot" eşidirəm...))
Necmeddîn-i Kübrâ
Müritleri fitne ateşini son bulması için kendisinden dua talep ettiklerinde o, mücadele ve şehadet makamını tercih etmiş, Moğollarla birebir çatışmaya girmiştir. Şehadetinin son anlarına dair kaynaklarda şöyle bir anekdot zikredilir: Moğol askerlerinin saçından tutan Necmeddin-i Kübrâ, bir başka askerin kılıç darbesiyle şehit edilir. Bu esnada hiç kimse onun elini açılmadığı için askerin şaçını kurtaramaz. Nihayet askerin saçı kesilmek suretiyle hedeflerine ulaşırlar. Bu olay şu ifadelerin yer aldığı beyitle dile getirilir: Bir elde nûş edip îmân şarabın Bir elde perçem-i kafir tutarlar Zor Zamanlarda Sufilerin Din ve Vatan Müdafaasındaki Rolü - Nuran Çetin
Reklam
365 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.