Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bayağı Kocabaş kuşu... Değişik bir isim.
18-31 cm büyüklüğünde olan bu kuşlar diğerleri gibi kazanova değiller. Hiç öyle dişi kuş tavlamak için kırk takla attıkları bir hikayeleri yok 😅Çünkü gizli bir yaşam tarzları varmış 🙄😁 mahremiyete önem veriyorlar demeki...🫠 Kısa mesafe göçmen kuşları ve düzenli üreyenlerden. Bu yüzden bunları görebilmek imkânsız değil ama Yuvalarını çok yükseğe yaptıkları için farkedebilmek zor olduğundan, ancak dikkat edilirse eğer onların orada olduğunu seslerinden anlamak mümkünmüş.. Bayağı Kocabaş kuşları,Güçlü bir gaga yapısına sahiplermiş. Zeytin,kiraz ,erik çekirdeğini bile gagasıyla kırabilecek kadar 😲 bunun neredeyse 50 kg ağırlığa karşılık geldiğini söylüyorlar. Meşe, gürgen, karaağaç ağaçlarında yaşamayı tercih ediyorlarmış. Etkileyici olduğu söylenen kuşlardan... Biraz gergin görünüyor ama karizmatik bir duruşu da var zaten değil mi?🤨🫣
Bir Şey Öğrendim
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Reklam
“Uzun uzun anlatılmıyor bazen. Tüm gün sustuğu oluyor insanın. Öyle dermansız bırakıyor, öyle gücünü kaybettiriyor bazı hisler.. anlatsan kifayetsiz kalıyor kelimeler. Sussan baş ağrısı.. Neden diye sorsan isyana giriyor, şükretsen gönül razı değil. Türküde geçen bir kısım geliyor aklıma. Aleme gösterdin zevki sefa, dert ile mihneti bana mı verdin? 🥀 Dün yine uzun zamandır olmadığım kadar kötü oldum. Bizimkiler kavga ettiler. Birbirlerine ettikleri o ağır sözler altında ben eziliyorum artık. Kim haklı diye soruyorlar sonra bana. Benim gözler kızarık, sesim kısık.. haklıyı bulmak istemiyorum artık. Geçinmek bu kadar zor muydu, yoksa biz mi beceremedik? Sevmek, sevilmek bu kadar imkansız mıydı, yoksa biz mi onu ulaşılmaz kıldık? Anlamak, anlaşılmak bu kadar zor muydu, yoksa biz mi hiç denemedik? Demiştim ya biz ailece çok iyiyiz diye. Evet biz dünya iyisiyiz. Herkes heveslenir bize. Ama biz birlikte olmayı beceremiyoruz. Biz anlaşmayı beceremiyoruz. Biz birbirimizi sevmeyi beceremiyoruz.” 💔
... Herşeyi evet herşeyi anlamak mümkün.. Herşeyi anlatmak mı o imkansız işte... .
Mutluluk bir alanda artarsa başka bir yerde genellikle azalır
Her alanda mutlu olmanın imkânsız olduğunu anlamak kalbimize dokunan mutlu anlardan azâmi şekilde keyif almamızı sağlar. Hayatta hiç kimsenin “her şeye sahip olamayacağını” idrak etmek psikologların mutluluğa ket vurduğunu söyledikleri “haset” duygusunu da ortadan kaldırır.
Maddeyi anlamak güçtür. Zihne kapılarak kendini teslim etmek ve maddeden kopuşu umut etmekse çok daha kolay olan yol gibi görünür ve denemek bile bağlı olduğun maddesel bedenin ihtiyaçlarıyla çelişmek haricinde gerçek manada bir zahmet gerektirmez. Maddeden tam bir kopuşun ve bunun töze ulaştıracak olgu olduğuna dair hissiyatın varlık umudu, beraberinde imkansızlığı ve kocaman bir çelişkiyi getirse de büyüleyiciliği yüksek ve ulaşılması gereken bir mertebe olarak göz boyamaktadır. Lakin, derinine bir inceleme ve zihnin maddeselliği bir araya geldiğinde, çözümü imkansız olan kolaylıkta aramanın yalnızca töze ulaşan yoldaki cezbedici sapaklardan birisi olduğu bariz bir açıklık ve pişmanlıkla görülebilir. İronik olan kısımsa, tüm farkındalığa rağmen o yolun vaad ettiği huzurun ve umudun çekiciliğini asla kaybetmeyecek olduğudur. İnsan, kim bilir, belki de kendini bu umuda teslim etmelidir fakat; bir ideal, bir yaşam bu teslimiyet uğruna feda edilecek kadar kıymetsiz midir sorusunun cevabı, en az kişinin kendi nefeslerini kesmesi veya kalp atışlarının devamlılığına izin vermesi arasındaki çizgi kadar aşılması güç bir keskinlik ve minicik bir an kadar incelik barındırmakta olup, kişinin yolundaki seyri belirleyecektir. Son ironiyse, yolun sonunun varlığına dair asla edinilemeyecek olan bilinçtir ki bu bilinçsizlik halinin insanı kalp atışlarına teslim olmaya itmesinin olağanlığı, mükemmel bir devamlılığı koruma örneği meydana getirmektedir. Düşünülürse, aslında, son ve dolayısıyla başlangıç yoktur.
efe

efe

@TiredPhilosopher
·
09 Nisan 15:40
Çünkü biz maddeden ne kadar sıyrılırsak, İlk Töz'e ilişkin tasavvurumuz o kadar tam olacaktır. O'na daha yakın olmamız ise ancak bilfiil akıl olmamız sayesinde mümkündür. Maddeden tamamen sıyrıldığımız zaman, zihinlerimizde ilk Olan'a ait kavrayışımız tam olacaktır.
Reklam
“Boş sözlerin peşinde değilim. Bunca zaman istediğim başka bir şey vardı. Birbirini anlamak, arkadaşlık, dostluk ya da bunlar gibi şeyleri değil. Anlaşılmayı önemsemiyorum. Anlamayı istiyorum o kadar. Anlamayı, bilmeyi ve bilmenin rahatlığını hissetmek istiyorum. Çünkü anlamak beni korkutmuyor. Her şeyi anlamak istediğini söylemek, egoistlik ve küstahça istekler de. Bunlar alçakça ve iğrenç. Böyle bir istek içinde olduğum için kendimden nefret ediyorum. Ama eğer aynı şekilde hissedersek... Eğer bu fırtınalı benliklerimizi birbirimize kabul ettireceğimiz bir ilişki varsa... Bunun imkansız olduğunu biliyorum. ulaşamayacağım bir şey olduğunu da biliyorum. Ama yine de... yine de ben gerçek bir şeyler istiyorum"
Beni takipten mi çıkıyorsunuz yoksa hesap mı kapatıyorsunuz anlamak imkansız. Ben bu 1000k premiuma güvenmiyorum artık dnndnd
Eskiyi bilmek mi? Ne imkânsız bir şey. Anlamak hele, ne olmayacak şey...
Kıyamet Emeklisi - 2. Cilt
Kıyamet Emeklisi - 2. Cilt
474 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.