Bilim insanlar, kişi belirli bir insanı tanıdığında vücudundaki sinir uçlarının uyarıldığını tespit ettiler. Bu cihetle, bir organ alıcısının beyni, donörünün hayatında etkili olan organı güçlü duygusal mesajlar gönderebilir; bu da karşıdaki kişinin tanındığını düşündürebilir. Bu gibi mesajlar yalnızca milisaniyeler içinde verildiği için alıcı, karşısındaki kişiyi gerçekten tanıdığına bile inanabilir.
Kitabın arka kapağını okuduğumda anlamıştım aslında çok tatlı, naif bir aşk kitabı okuyacağıma. Ama bu denli gençlik kitabı olmasıda beni şaşırttı.
Quinn yaşadığı acılarını unutmak için yapmaması gereken, yasal olmayan bir şey yapar. Colton’ı bulmaya gider. Aslında amacı onu sadece uzaktan görmek iken kader onları istemeden de olsa bir araya getirir. Bu vesile ile de aralarında bir kıvılcım başlar.
Ben Colton’ın gerçeği bu kadar geç öğrenmesine kızdım. Evet hak veriyorum yaşananlar kolay şeyler değil ama daha erken öğrenip o yaşananların anlamını daha fazla arttırabilirlerdi.
Quinn’in kasvetli ve kendini kurtarmaya çalışması, o yaşadığı çelişkiler yaşamayan bir insanın anlamayacağı şeyler. Ama yazar duyguyu öyle bir aktarmış ki onunla beraber üzülüp onunla beraber küllerinizden yeniden doğuyorsunuz.
Şunu da eklemeden geçemeyeceğim; Colton galiba çoğu kızların hayalindeki erkek Quinn’e geçirttiği vakitleri okurken yalan söylemeyeceğim ağzımın suyu aktı resmen
Kısacası diyeceğim şu ki tatlı tatlı tebessüm edip, sizi yormayacak bir kitap istiyorsanız bu tam size göre
