Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Erkekler kadınları aldatır, aldandıkları için de onları cezalandırır; aşağılar, bu kadar düştükleri için cezalandırır; evlenmeye zorlar, sonra da ömür boyu hizmetçiliğe, küfürlere ya da dayağa mahkûm ederlerdi.En az aldatılan kadının fahişe olduğunu kavramıştım artık. Evliliğin kadınların en zalim şekilde acı çekmesine dayalı bir sistem olduğunu anlamıştım.
O gece sevginin karşılıklı oturup birbirinin yüzüne bakmak olmadığını, bilakis yan yana oturup aynı noktada ortak bir hedefe bakmak olduğunu anlamıştım.
Reklam
"Müzeyyen'deki tuhaflığın ne olduğunu sonunda anlamıştım. Müzeyyen hiç flört etmiyordu. Gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu. Ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı."
Zihinsel hastalıklar baş gösterdiği an asla doktor olamayacağımı anlamıştım. Fazla aklıma takmamaya çalışıyordum, ama bu başarısızlık beni yiyip bitiriyordu.
Sayfa 139Kitabı okudu
Elbette ben bir çocuğa kızma yeteneğine sahiptim. Bunu kendi kendime itiraf etmek istemiyor, böylece bir başkasının böyle öfkeye kapıldığını gördüğümde onun duygularını anlamak yerine onu yargılıyordum. Sonra içimde bulunanın kişinin kendisi değil, her bir kişi tarafından sergilenen nitelikler olduğunu idrak ettim. Ben o trendeki öfkeli kadın değildim, ama onun o anda sergilediği sabırsızlık ve hoşgörüsüzlüğe sahiptim.Keşfettiğim sey, en katı biçimde yargıladığım kişiler gibi davranma potansiyelimdi. Başkalarında gördüğümde beni en çok rahatsız eden özellikleri kendi içimde bulmam gerektiğini açıkça anlamıştım. Onları kapatmış olduğum odalar olarak görüp tanımaya başladım. Eğer kötü bir gün geçirmiş olsaydım benim de çocuğuma bağırabileceğimi kabul ve tasdik etmek zorundaydım. Sonra evsiz bir insana bakıp kendi kendime, "Eğer benim de bir ailem ya da bir eğitimim olmasaydı ve işimi kaybetmiş olsaydım, ben de evsiz olabilir miydim?" diye sordum. Yanıt evet idi. Eğer hayatımın koşullarını değiştirseydim, hemen her farklı şeyi yapabileceğimi ve olabileceğimi görmek kolaydı. Mutlu, üzgün, öfkeli, açgözlü ve kiskanç, her türlü insan olmaya çalıştım.
Yüreğimden çıkıyordu o ses belli ki. Sanki göğsüme çekiçle vuruyordu biri. Bulanık da olsa anlamıştım o zaman Asla bir yol yoktu yurduma ulaşan.
Reklam
..bilinçaltımın karanlık köşelerinde zihnimin savrulan ışığıyla göremediğim bir suç vardı ortada. O zaman dikkatli olmam gerektiğini anlamıştım. Eldiven giymeli ve duygu evine izinsiz girip kendim için coşku bunalım kuşku ve dehşet çalarken iz bırakmamalıydım.
Her şeyi anlamıştım. Ben inancı, yaşamın gücünü arıyordum, onlarsa insanlara karşı malum insani görevlerin yerine getirilmesinde en iyi yöntemleri arıyorlardı.
Yüreğimden taşan bazı şeyler
İlk gördüğümde anlamıştım imkansız olduğunu Gelip yanına bir merhaba bile diyememiştim Sonra araya iller girdi, seneler girdi 16 mevsim sonrası çıkıp geliverdin Sen tevafuk dedin ben duam dedim Saat hangi yönde ilerledi Sahi zaman neydi Mefhumunu yitirdim adeta Selamın, Güneş'in karanlığı aydınlatması gibiydi Sesin taş plakta saklı bir şarkıydı Bittikçe başa sardığım Sonra ne mi oldu Başından habersiz sonunu senin de bildiğin bir hikaye oldu Senin bahanen vardı belki de avuttuğun bir yalanın Benimse senelerdir sadık kaldığım bir umudum Sen nereden bileceksin bunca zaman sonra çıkıp gelmenin içimde yanan koru harladığını Şimdiyse içimde bir volkan kendi başıma söndürmeye çalıştığım İçimdeki sen Sussam konuşur konuşsam susarsın Belki de hala habersizsin Anlayamadın Soru neydi, bu cevap neye aitti Bak yine saçmaladım Ha hatırladım +Değer miydi - evet ama o vedalaşamadığım imkansızımdı
Reklam
Bunu öylesine şevkle söyledi, bana öylesine zafer dolu bir ifadeyle baktı ki yıllar sonra ilk kez içimi aptalca bir ağlama arzusu kapladı, bütün bu insanların benden ne çok nefret ettiklerini anlamıştım çünkü.
Yıllar sonra ilk kez içimi aptalca bir ağlama arzusu kapladı, bütün bu insanların benden ne çok nefret ettiklerini anlamıştım çünkü.
Evliliğin kadınlar için en zalim şekilde acı çekmesine dayalı bir sistem olduğunu anlamıştım.
Umut !
Umut etmenin dünya üzerindeki en büyük musibetlerden , kayıplardan ve acılardan daha habis bir şey olduğunu anlamıştım.
...umut etmenin dünya üzerindeki en büyük musibetlerden, kayıplardan ve acılardan daha habis bir şey olduğunu anlamıştım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.