Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"ama ben yine de hep anlatıp durdum ne varsa ve neyi yaşamışsam dövüşmesini bildiğim kadar"
Ahmet Telli
Ahmet Telli
Bunca zaman, kum saatinde çöller, kar küresinde kışlar saklayan ben, seyyah olmakla övünmesem de düşlerimde nice yollar yürüdüğümü anlatıp durdum...
Reklam
Mendile sardığın saçın elimde Süreyya plajında bir bank dibinde Bir acı kahve ve ismin dilimde Martılara seni anlatıp durdum osman
Bakarsın bir daha dönmem
Bakarsın bir daha dönmem, Şimdi sana niçin dönmeyeceğimi anlatsam, Çok uzun olur sıkılırsın, Bilirim sevmezsin uzun öyküleri Ben en iyisi kısadan anlatayım içimden geçenleri. Belki bir daha geriye dönemem Seni sevmediğim için değil, Ne çok severim seni, Hele böyle akşamları yan yana olduğumuzda, Gözlerinin içine bakarak bir şeyler
Göster bana artık Anlatıp durduğun aşkı, Unuttum kaldım bir süre Göçmen kuşlar gibi Dönüp durdum başucunda Konuştuk kaç kere Dilimizi yitirdik Sustuk kendimize yabancı kaldık Madem herşeyin sonu sendi Boşuna bir uğraşmış benimki.
Bir başkası duysun beni ya da bir başkası anlasın hissettiğimi, istemem.Seni anlatıp durdum insanlara.
Reklam
Yetiştiril(e)meyen Fidanlar
İlköğretimi, okul derecesi olarak “ilk beşte” bitiren bir öğrenci olarak ortaokula kaydım yapılmıştı. Orta okulda her derse ayrı öğretmenin girmiş olması beni -az da olsa- derslerden soğuttu. Zira her öğretmen ayrı bir karakterdi ve bu durum beni yoruyordu. Ergen aklımla hem kemdimle hem de öğretmenlerin karakterleri ile cedelleşip durdum. Nihayet
Bakarsın bir daha dönmem, Şimdi sana niçin dönmeyeceğimi anlatsam, Çok uzun olur sıkılırsın, Bilirim sevmezsin uzun öyküleri Ben en iyisi kısadan anlatayım içimden geçenleri. Belki bir daha geriye dönemem Seni sevmediğim için değil, Ne çok severim seni, Hele böyle akşamları yan yana olduğumuzda, Gözlerinin içine bakarak bir şeyler
Seni anlatıp durdum insanlara ... Seni bu son anlatışım insanlara Sancak - Seni Son Anlatışım
"GİTTİ..."
- "... Neler yapmadım ki onun için! Saatler ileri alındığında belki bana inanır diye saatleri geri aldım hep; bütün randevularıma gecikmeyi göze alarak. Her gece tam on ikide bir külkedisine dönüşsün diye gezmediğim türbe, yalvarmadığım kunduracı, bal kabağı ve bekçi kalmadı. Bütün bunları bırak, nerede üvey iki kız kardeş görsem cinayet mahallinde mendilimi bıraktım. Hiç de umursamadan, neler başıma gelecek diye düşünmeden. Gitti. Üzerimi örten her uyuduğumda sevecek hevesimle birlikte gitti. Sanki bana bayram akşamı hiç ummadığım anda hediye edilen elbise gibi oysa ne çok anlatıp durdum onu arkadaşlarıma. Sen biliyor musun acaba giden neden böyle büyük özlenir?.." (Bülent Parlak, Kardeşim Kaddafi, izdiham.com, 1 Mart 2016)
Reklam
SON DANS -1 O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim. Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
DEDEMİN SAATİ Tek katlı ve bahçelerinde her tür ağacın bulunduğu o güzel mahallemizde çocuk olmak dünyanın en mutlu olayıydı. Sabah kuş cıvıltıları ile uyanır annemin hazırladığı yer sofrasında ki kahvaltımıza oturur sanki babam değil de ben işe geç kalacakmışım gibi acele ile kahvaltımı yapardım. Bardağımda ki sütü içerken mutlaka üzerime
Bakarsın Bir Daha Dönmem Bakarsın bir daha dönmem, Şimdi sana niçin dönmeyeceğimi anlatsam, Çok uzun olur sıkılırsın, Bilirim sevmezsin uzun öyküleri Ben en iyisi kısadan anlatayım içimden geçenleri.
Seni anlatıp durdum insanlara...
Bir başkası duysun beni, ya da bir başkası anlasın beni istemem... Seni anlatıp durdum insanlara... Bir başkası sevsin beni ya da bir başkası uyansın kollarımda istemem... Seni yeni bıraktım topraklara... 💔🥀
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.