Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
Boleyn Kızı harika bir tarihi roman okurken elinizden hiç düşürülmeyecek her sayfasını sabırsızlıkla okuyacağınız bir kitap. Kitap beyaz perdeye de taşınmıştır incelemeyi bitirdiğimde hemen açıp izleyeceğim. Boleyn Kızı, ihtişamlı bir entrika, şehvet, iktidar oyunları, aşk ve ihanet hikâyaynı zamanda, ailelerinin kör hırsı yüzünden yakışıklı ve tutkulu kral 8. Henry’nin aşkı için rekabet eden iki güzel kız kardeşin, Anne ve Mary Boleyn’in hikâyesini anlatıyor. Her iki kadın da kralın yatağını paylaşacak, fakat yalnızca biri, kısa ve fırtınalı bir saltanat için tahta çıkacaktır; bu saltanat da celladın kılıcıyla trajik bir biçimde son bulacaktır. saray entrikaları yükselişe geçen bir ailenin çöküşü kardeş kıskançlığı aynı zamanda sırlarla dolu ailenin birbirine karşı tutumu okumaya değer bir kitap ben okurken çok beğendim kalın olmasına rağmen su gibi akıyor akarken kanınızın çekildiğini anlayacaksınız. Günümüze çok uzak olan kardeş ilişkisi Mary ablasına biz doğduğumuzda en büyük rakip olduklarını ama en büyük destekçisi
olduğunu söylemektedir. Büyük hırsları her zaman bir hortuma benzetirim oluşturduğu girdap etrafını yıkıp savuruken gibi senide içine alıp yok eder. herkese iyi okumalar
#birkitapkahvehuzur
#okudumbitti
Phılıppa Gregory
Boleyn Kızı
Herkese merhaba kitap dostları @pamukokumalar #pamukharfler etkinliğinde okumak için seçtiğim kitabımın yorumu ile geldim bugün. 1500 lü yılların ve Tudor hanedanlığının anlatıldığı İngiltere'nin Kralı VIII Henry i ve Boleyn ailesinin zirveye çıkmak için neleri göze aldığını okudum. Ayrıca Tudor adlı bir dizi de varmış en kısa zamanda izleyeceğim
Mary Boleyn, Anne Boleyn iki kız kardeş ve aileleri onları Kralı baştan çıkarıp bir şekilde ikisinden birinin yeni İngiltere Kraliçesi olması için uğraşırken yaptıkları inanılmazdı Üstelik Kral Henry ölen abisinin karısı hem İspanya prensesi hem İngiltere kraliçesi Katherine ile yıllar önce evlenmiştir... Ama ne kadar isteseler de hem oğlan hem kız bebekleri küçükken ölmüş sadece bir prenses hayatta kalmıştır ama tahta bir varis gereklidir veya Anne ya da Mary Kraliçenin yerini almak için savaşması gerekiyordur peki yeni kraliçe kim olacak? Üstelik Mary Boleyn kraldan evlilik dışı bir oğlan birde kız bebek doğurmuştur. Harika bir tarihi roman okudum ne kadar haklı görünse de Kral Henry ye çok kızdım Kraliçe Katherine, Anne ve Mary bunları hak etmediniz böyle entrikalar Osmanlı sarayında yoktur onu da diyeyim türü sevenlere tavsiyemdir kitapla kalın hoşçakalın dostlar ve bu kitap bir serinin ilk kitabı bilin istedim
Boleyn Mirası, Anne Boleyn'in idamından sonra sarayda gelişen olayları 3 farklı üzerinden kadın anlatıyor. Bunlardan biri Clevesli Anne, kendisi Almanya'da prensesken kralla evlendirilmek için İngiltere'ye getiriliyor. Ancak kralla ilk tanışmaları pek istenildiği gibi geçmediği için birbirlerinden hoşlanmıyorlar. Anne, kralın kendisinden hoslanmamasının risklerinin farkında çünkü kendisinden önceki kraliçenin de benzer sebeplerden idam edildiğini biliyor.
Jane Boleyn ise kocasının vatana ihanet suçuyla idamından sonra saraydan sürgün edilmiş. Yeni kraliçeye hizmet için saraya geri dönüyor. Amacı yeniden iyi bir evlilik yapıp Boleyn mirasında hak iddia edebilmek.
Katherine Howard ise daha 15'inde küçük bir kız. Saraya kraliçeye nedimelik yapması için getiriliyor ancak talihsizliğe bakın ki kralın dikkatini çekiyor.
Üç kadının diktatör bir kral etrafında şekillenen hayatını okuyoruz, çok başarılı bir kurgu.
Aşkı ve hırsı uğruna yalnız ve hak edilmeyen trajedi bir ölüm
İngiltere tarihine aşırı bir düşkünlüğüm olduğu için Anne Boleyn adına yazılmış bir kitabı okumamak doğru olmazdı. 8. Henry'nin, uğruna ülkesinin dinini değiştirdiği fakat kendisine erkek bir veliaht doğuramadığı için türlü iftiralar atarak idam ettirdiği Anne Boleyn'in ölümü kimileri için doğru kimileri için de üzücü ve trajik. Tabi benim açımdan üzücü ve hayatını her okuduğum ansiklopedi de derin üzüntüler ve saygı duyduğum bir şahıs.
648 syf.
5/10 puan verdi
"Boleyn Mirası" tarihi bir roman olan "The Other Boleyn Girl"ın Türkçe çevirisidir. Kitap, 16. yüzyılda İngiltere'de yaşanan Tudor Hanedanı'nın hikayesini anlatır. Ana karakterler Mary ve Anne Boleyn kardeşlerdir. Kitap, entrika, ihanet, aşk ve iktidar mücadeleleriyle dolu bir dönemde geçer. Bu roman, tarihi olayları ve karakterleri canlı bir şekilde anlatarak okuyucuları etkileyen bir eserdir.
Kral VIII Henry,
En çok, altı kez evlenmesi ve İngiltere'yi Roma Katolik Kilisesi'nden ayırarak tamamen İngilizleştirerek Anglikan Kilisesini kurması ile tanınır. 1509 - 1547 yılları arasında hüküm süren VIII. Henry ilk eşi Aragonlu Katherine' den boşanmış, ikinci evliliğini Anne Boleyn ile yapmışdır. Kitap da VIII. Henry' nin ilk eşinden boşanması ve ikinci kez evlenmesi sırasında geçen olayları konu etmektedir. Ayrıca Shakespeare' in 1613 yılında yazdığı Kral VIII. Henry, yazarın kaleme aldığı son oyundur. Zamanının belgelerinde bu oyunun ismi Her şey Gerçek (All is True) olarak geçmektedir.
Oyun bir Prolog ile açılır ve hüviyeti verilmeyen bir kişi seyircilere hitap ederek bu oyunun bir ciddi eser olduğunu ve seyircilerin şehrin başta gelen ve en mesut seyircileri olduğunu ve oyuncuların ellerinden geldiği kadar onları kederli yapmaya çalışacaklarını söyler.
Kitabın diğer bölümlerinde sarayda yaşanan bir dizi olay, bazı lord ve din adamlarının suçlanması ve öldürülmesi yer alıyor. Kitabın sonu ise kralın Anne Boleyn ile evliliğinden olan kızı Elizabeth'in doğumuyla sona eriyor.
Yine güzel bir Shakespeare kitabı olduğunu düşünüyorum. Herkese iyi okumalar...
648 syf.
·
Puan vermedi
Kral VIII. Henry ile Anne Boleyn'in kızı I. Elizabeth zorlu bir hayat mücadelesi sonucunda ablası Kraliçe Mary'nin ölümüyle sonunda tahta çıkar. Çıkar ama bir sürü sorunlarla karşı karşıya kalır. Hazinede hiç para kalmamış, Fransızlar İskoçya'yı istila etmiş durumda, İskoçya Kraliçesi kuzen Mary'nin tahta çıkmak istemesi, suikastlar, halkın yarısından çoğunun Elizabeth'i sevmemesi... Elizabeth istenmiyordu. Çünkü babası Henry onu gayrimeşru ilan etmişti. Bunların yanı sıra vatan hainliğinden hüküm giymiş zindanda kalmış (ailenin tamamı aynı suçlamalara maruz kalmış ve babası idam edilmiş) Robert Dudley'e olan aşkı. Kraliçe karar vermek zorunda. Aşk mı, taht mı?
Bakirenin Aşığı'nda Kraliçe Elizabeth döneminin ilk yılları anlatılmakta. O tehlikeli dönemdeki tutkulu büyük aşk...
Başlarda ilgimi çeken bir konuydu. Ama sonraları Elizabeth'im çok fazla bocalaması, Robert'ın eşiyle olan boşanma durumu gibi gibi şeyler uzatılmıştı. Sıkıldım. İlk defa yazarın bir kitabını beğenmedim. Elizabeth ve Robert'ı hiç sevmedim. Amy için çok üzüldüm. Ülkesini tek düşünen Cecil'di Nokta
Boleyn Kızı
Bir kralın aşkı uğruna savaşan iki kız kardeşin rekabetinin anlatıldığı, tarihi kurguyla harmanlanmış bir roman. Biz kitabı kitabın orijinal adı olan The Other Boleyn Girl yani diğer Boleyn kızı Mary Boleyn'in tarafından okuyoruz. Mary aşkı ve kralı için herşeye katlanmış, krala iki çocuk vermiş bir karakter. Anne ise hırslı, istediği herşeyi her şekilde elde edebilmek için her yolu deneyebilecek Boleyn kardeş.
Akıcı, dili sade ve kalın bir kitap olmasına rağmen oldukça çabuk okunuyor. Kitaptaki karakterler isimleriyle birebir gerçek kurgulanmış. Tarihi kurgu severler için şans verilebilecek bir eser.
Kral VIII.Henry’nin ilk eşi Aragonlu Katherine’den boşanmasını ve ikinci evliliğini Anne Boleyn ile yapmasını ve bu süreçte arka planda yer alan süreçleri ifade eden bir tiyatro eseri. Anne Boleynle evlenmek için Vatikan’la ilişkisini kesip Anglikan kilisesini kurmasını da unutmamak gerekiyor. Bu arada kitabın dışında kralın Anne Boleyn’i idam ettirdiğini ve Anne Boleyn’in hiç erkek çocuğunun olmamasını ve doğan kızının I.Elizabeth olduğunun da altını çizelim.
820 sayfalık koca bir kitap. Kalın olduğuna bakmayın, öyle akıcı ilerliyor ki hep film izliyormuş gibi okudum. Olacakları sürekli merak ve tahmin ederek yeni bir sayfaya geçtim. Beni fazlasıyla kendi dünyasına çekti.
Bu koca kitabın konusuna gelirsek, Mary ve Anne İngiltere’nin en güçlü ailelerinden birinin göz kamaştırıcı güzellikte iki kızı. Bu iki güzel kız kardeş arasında hep rekabet olagelmiş. Sarayda bir araya geldiklerinde de bu rekabet devam etmektedir. Kral Henry, Mary’i görür ve onu çok beğenir. Ve zamanla yakınlaşırlar. Böylece kitabın ana konusu olan Boleynler’in tahta uzanan yoldaki sonu gelmeyen oyunları, entrikaları başlar. Zevkle okuyacağınız bir kitap ve adını duymayan da kalmamıştır sanırım. Ben beğendim, sizlerin de beğeneceğini umuyorum sevgili okurlar.
Nasıl başlayacağımı bilmiyorum..
Çok etkileyici, etkileyici olduğu kadar da yok artık bu kadar da değildir dediğim yerler oldu.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki kitap günümüze ters düşen entrikalar yumağı içinde geçiyor. İki kardeşin aile baskısı ve o dönemde olan olayları normal karşılaması ile ilgili. Okuyacak olan kitap dostlarıma bunu
İngiltere Kralı ve Anglikan kilisesinin kurucusu 8.Henry’ nin son dönemlerinin anlatıldığı bu kitap bir serinin son kitabı.
8.Henry nin son eşi Kateryn Parr ağzından anlatılıyor eser. Üçüncü evliliği olan Kateryn kendinden yaşça büyük Henry ile evleniyor. İngiltere o dönemler Luteryenlerle arası çok iyi. Lakin Fransa ve İspanya ile savaşta. Ve
Yok ama mümkün...
Sayın bayanlar ve baylar,
Elinizdeki eser, idealleri ve doğru bildikleri adına gösterdiği direnç ile Anne Boleyn mevzusunda kellesinden olan ahlaklı ve dürüst bir adama saygı duruşuna geçmeniz gerektiğini ifade ediyor her şeyden evvel.
Ütopya sözcüğü bildiğiniz üzere Türkçeye, gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı ve düşünce olarak geçmiş ama Yunancada ifade ettiği anlam ile olmayan yer anlamına gelmekte ve ulaşılması imkânsız bir toplumsal tasavvuru anlatmaktadır. Orwell'in tasavvurundaki 1984'ünün pozitifi bir dünya yani...
İşte More da tam bu noktada gerçekte olmayan fakat gerçekleştirilebilirlik iddiası içeren bir devlet kurgusu yaratıyor. Öyle bir devlet ki, bugün kıymetli olan her şeyin değersiz olduğu, herkesin mutlu yaşadığı bir yer. Ütopya, sözcük olarak da bu eserden sonra gerçek anlamı ile buluşuyor zaten.
Diğer baskılarda Mina Urgan'ın önsözü bulunuyor mu bilmiyorum ama İş Bankası yayınları içerisinde çıkan ve şahane bir tercümeye sahip bu eserde, 50 sayfa civarında bir önsözü var yazarın ve eser kadar değerli bir bölüm.
Okumayanlar da okursa, belki distopik hayatımızdan herkesin mutlu olduğu ütopik bir sonuç çıkartabiliriz.
